Sadece iki üç saatliğine, eğer ikna olmazsan, peşini bırakacağım. | Open Subtitles | اعطها ساعتين أو ثلاث, وإن لم تقتنع, إذاً ابتعد وحسب. |
Olmadıysanız, güzel; olduysanız, daha güzel çünkü ikna olarak ikna edilmiş bir varlık olduğunuzu kanıtlardınız. | TED | إن لم تقتنع فهذا جيّد، وإن اقتنعت فهو أفضل، لأنّه باقتناعك فسوف تثبت أنّك كائن مقتنع. |
Eğer hala ikna olmazsanız, eşyalarımızı alır gideriz. Yeterince adil mi? | Open Subtitles | و لو لم تقتنع ، فسنأخذ أشياءنا و نرحل هل هذا يناسبك ؟ |
Durman için seni ikna etmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | وأنت تقول لنفسك هذا حتى تقتنع بعمل هذا، فتوقف |
Bu da sizi ikna etmediyse belki de istediklerinize kavuşmayı hak etmiyorsunuz demektir. | Open Subtitles | و في حال لم تقتنع بما قلته فمن المحتمل بأنك لا تستحق أن تتحقق أمانيك |
Sağlıklı olduğuma ikna olduğunda geri dön ben de sana paranı vereyim. | Open Subtitles | عد الي بعد ان تقتنع انني صحيح و سامنحك أموالك |
Ailenin artık krizde olmadığına ikna olduğunda sakinleşecektir. | Open Subtitles | أزمتك القلبية أثرت عليها هي ايضاً سوف تسترخي عندما تقتنع |
Hayır, aramızdaki fark senin hala yetkinin onda olduğuna kendini ikna edememiş olman. | Open Subtitles | كلا الفرق بيننا، هو أنكَ لم تقتنع بعدُ بحقيقة أنه لا يزال في مركز إتخاذ القرار. |
Annemle ve Nostradamus'la konuşunca, ikna olacak. | Open Subtitles | سوف تتحدث الى امى ، الى نوستراداموس سوف تقتنع |
Belki Bağdat'a vardıktan sonra bu tehlike için farklı düşünmeye ikna olursun. | Open Subtitles | "ربما عندما تكون بأمان فى "بغداد ربما تقتنع بأحساس مختلف نحو هذه الرحله |
Albay Drummond, mahkeme bu sorgulama usulünün dava ile ilgisi olduğu konusunda ikna edilmeli. | Open Subtitles | كولونيل " دراموند " ، إن المحكمة ينبغى أن تقتنع إن خط الإستجواب هذا له عبء على القضية |
Umuyorum onu çizgi roman ve foto romandan... başka şeyler okumaya da ikna edecekler orada. | Open Subtitles | ..و أتمني بأنها تقتنع... بقراءة كتب أخرى غير الكتب الهزلية... .و الكتب العاطفية |
Ne yazık ki, bir uçak kazasında öldü karım da kendini, kazadan benim sorumlu olduğuma ikna etti. | Open Subtitles | .... لسوء الحظ, لقد مات فى تحطم الطائرة التى تقتنع زوجتى بأننى مسؤول كليا عن تحطمها |
Belli ki, söyleyeceğim hiçbir şey, seni ikna etmeyecek, ilk ve son kez bunun gerçek olduğunu gösterecek bir yol bulmalıyım. | Open Subtitles | لن يجعلك تقتنع , لذا سأبحث عن طريقةلأجعلكتقتنعبذلك... ولكن الخلاصة , هذا حقيقي |
Hayır, kontrol edip bir daha kontrol edip servet harcadıktan sonra inandığının doğru olduğuna ikna olurdun. | Open Subtitles | كلا، أنت ستنفق ثروة في البحث وإعادة البحث... حتى تقتنع وتصدق بأن كل شيء صحيح... |
Aptalca hatalar yapmayacak biri olduğuma ikna olana kadar mı? | Open Subtitles | حتّى تقتنع بأنني أصبحتُ شخصاً آخر... ؟ شخصاً لن يقوم بأشياء غبيّة مجدداً؟ |
Bana ne sormak istersen onu sor... ve seni ikna etmem için cevaplayayım. | Open Subtitles | أسألني أسئلة كما تحب... .. أسألني حتى تقتنع |
Her ne kadar nezarette bir şüpheli olsa da, video-kaset çalarken bile... bir geridönüşüm kutusuna sıkışan bir adamın... tek başına birini öldürüp cesedi de ortadan kaldırabileceğine... polis ikna olmamıştı. | Open Subtitles | و لكن حتى مع وجود مشتبه به لديهم... الشرطة لم تقتنع أن رجلاً يقبض عليه بشكل روتيني لعلقه في صندوق العائد |
Şimdiye dek ikna olmadıysan güle güle. | Open Subtitles | إذا لم تقتنع إلى الأن, فوداعًا |
Sanki üç ikna olursa, iki de kabul edermiş gibi duruyor. | Open Subtitles | رقم اثنان أو رقم ثلاثة أو كلاهما. أشعر لو رقم ثلاثة تميل لهذا، رقم اثنان سوف تقتنع بهذا." |
Eskiden harika bir seks hayatımız vardı, ama şimdi, bilirsin, hiç tatmin olmuyor... | Open Subtitles | ...لقد كانت لدينا حياة جنسية عظيمة ، ولكن الآن تعلم ، أنها لم تقتنع... |