Anlıyorum, cömert olmak istiyorsun ama hediye verme geleneğinin temeli karşılıklılığa dayanır. | Open Subtitles | لكن أساس مبدأ تقديم الهدايا هو التبادليّة |
Bazı erkekler kadınlara hediye vermekten zevk duyar. | Open Subtitles | يحب بعض الرجال تقديم الهدايا للنساء |
Hani hediye alınmamasına karar vermiştik? | Open Subtitles | أبي أظننا إتفقنا على عدم تقديم الهدايا |
..ucube gibi değil..bir hediye gibi. | Open Subtitles | . مثل تقديم الهدايا ... أقصدُ أنها تعرف كل شئ |
Annem gerçekten bu hediye işine çözüm bulamadı. | Open Subtitles | أمي لم تفهم بعد فن تقديم الهدايا |
Birçok içe kapanık insanla ve birçok insanla yaptığım bir örnek de, güç sahibi insanlara hediye hazırlamak, böylece dışarıda onlara bağırmıyorum, fakat mendil gibi bir şey veriyorum ve üzerinde şu yazıyor; "Abartma. | TED | ومثال واحد أفعله كثيرًا مع الانطوائيين، ومع الكثير من الناس، هو تقديم الهدايا إلى أصحاب السلطة، فبدلًا من الصراخ عليهم في الخارج، نمنحهمم شيئا بدلًا من ذلك كالمنديل المطرز يقول، "لا تفسد الأمر. |
Belli ki, arsız ve aşırı memnun edecek hediye göndermekte Hef'in üstüne yok. | Open Subtitles | يبدو أنّ (هيف) فوق المجون ويقدّر كثيراً تقديم الهدايا. |