Değnekte gelişme gösterirsen ileride Tatar okunu konuşuruz. | Open Subtitles | الآن أريني الشيئ الجيّد ، تقدّم ثابت بتلك العصا وأثناء التدريب سنناقش أمر القوس والسهام |
Neden herhangi bir gelişme kaydedilmedi? | Open Subtitles | لماذا لا تحرزون أي تقدّم في أية قضية يكون الجيش الجمهوري طرفاً فيها؟ |
Geçen yıl Vadik'in operasyonu üstünde çalışan yabancı bir ajan epey ilerleme kaydetti. | Open Subtitles | السنة الماضية وكيل أجنبي عمل على إختراق عملية فاديك جعل تقدّم جيد جدا. |
Seni sürüngenle kurbağa arasında bir yere koyuyorum. - Büyük bir ilerleme. | Open Subtitles | يضعك هذا بمكان ما بين زير نساء و الدنيء، تقدّم ملحوظ، أليس كذلك؟ |
Tam seksin ortasında evlenme teklif ettiğinden beri pek toparlayamadık. | Open Subtitles | لم نستعد علاقتنا منذ أن تقدّم لي في منتصف الجنس |
İlerle pis köle. | Open Subtitles | تقدّم إلى الأمام، ايها البائس. |
Pekala, kilitli odayla başlayacaksın, gelişme göstermene bağlı sana bakarız, ve o zaman seni ordan alır temel programa başlatırız. | Open Subtitles | وبعد ذلك نذهب من هناك مستندين على ما نحققه من تقدّم. |
Son beş yıldır, hiç gelişme göstermedim, ve benim için yapabileceğin bir şey yok. | Open Subtitles | , خلال 5 سنوات , لم يتم احراز أيّ تقدّم و لا يوجد شئ آخر يمكنك فعل من أجلي |
Ofisimi arayıp randevu almanı istiyorum, güven bana, bu heyecanlandırıcı bir gelişme. | Open Subtitles | اتصل بعيادتي واحجز موعد ثق بي، هذا تقدّم مفرح |
Yarım saat önce yanınızdan ayrıldığımdan beri hiç gelişme olmamış. | Open Subtitles | أنتم يا رفاق لم تظهروا أيّ تقدّم منذ أن رحلت لنصف ساعه |
Randolph büyük bir gelişme aşamasında olduğunu ama insanlar üzerinde test yapmasına izin verilmediği söylemişti. | Open Subtitles | قال أنّه كان على وشك إحراز تقدّم كبير، لكن تمّ رفض طلبه للإختبار البشري. |
Hastaneden ilerleme raporunu aldım ama hiç bir ilerleme göstermiyor. | Open Subtitles | أنا جالس هنا وأحمل تقريراً من المستشفى لا يظهر أيّ تقدّم |
Aslında, daha fazla ilerleme olacağını sanıyordum. | Open Subtitles | في الحقيقة، إعتقدتُ كان هناك سَأصْبَحُ تقدّم أكثر. |
Böyle bir taktik ilerleme yakın bir saldırıya işaret ediyor. | Open Subtitles | أي تقدّم تكتيكي مثل ذلك يُشيرُ إلي هجومِ وشيك |
Sizi zaten bir kez uyarmıştım ve bir ilerleme kaydedemediniz. | Open Subtitles | لقد حذّرتكِ مسبقًا وانت لم تحرزي أي تقدّم |
19 yaşımda, David bana Cennet Koyu'nda evlenme teklif etti. | Open Subtitles | عندما كنت فى 19، ديفيد تقدّم لي على اللّسان في خليج الجنّة |
19 yaşımda, David bana Cennet Koyu'nda evlenme teklif etti. | Open Subtitles | عندما كنت فى 19، ديفيد تقدّم لي على اللّسان في خليج الجنّة |
- Tutucu itler. - Hayır, hemen bozulma. - Bir sonrakine ilerle. | Open Subtitles | حقراء متحجري العقول - لا تيأس، تقدّم إلى الخطوة التالية - |
Biz, senden sadece bir ek servis sağlamanı istiyoruz. | Open Subtitles | نحن نطلب منك أن تقدّم خدمة إضافية واحدة. |
Biriniz o binaya doğru tek adım atarsa bu adam ölür. | Open Subtitles | إنْ تقدّم احدكم خطوةً للأمام بإتجاه تلكَ البناية سيموت هذا الرجل |
Haydi yürü. | Open Subtitles | والآن تقدّم لِلأمام |
Kanabinoid sistemi tam olarak anlamıyoruz fakat bir özelliği bize nasıl işlediği hakkında ipucu verir. | TED | إنّنا لا نفهم جهاز الكانابينويد فهمًا كليًّا، ولكن لديه ميّزة واحدة تقدّم دليلًا كبيرًا عن عمله. |
Peki bu teklifi diğerlerine de sunmadığınızı nereden bileceğim? | Open Subtitles | وكيف أعرف بأنّك لم تقدّم هذا العرض للآخرين؟ |
Bu yüzden teknoloji çok daha hızlı ilerlemeye devam etse de ben daha yavaş bir şeyle iyiyim. | TED | لذا ومع تقدّم التكنولوجيا بوتيرة أسرع وأسرع، أبقى أنا هنا أفضّل شيئًا أبطأ. |