"تقلقني" - Translation from Arabic to Turkish

• endişelendiriyorsun
• endişelendiriyor
• endişelensem
• kaygılandıran
• endişelendirmeye

Tamam bak son bir kaç haftadır beni endişelendiriyorsun.
حسناً, اسمع خلال الأسابيع القليلة الماضية, بدأت تقلقني

Ancak servet avcısının fotoğraflarına bakarak beni endişelendiriyorsun.
ولكن بدأت تقلقني فقط حدق في صورة فتاه الأموال

Beni endişelendiriyorsun.
أنت تقلقني يا صديقي الصغير

Elde ettiğiniz sonuçlardan etkilenmiş olsam da, bazı uygulamalarınız beni gerçekten endişelendiriyor.
حسنا، مع أن نتائجك رائعة بعض ممارساتك تقلقني بعمق

Bu fırtına beni endişelendiriyor.
أنا أتفق مع أو.ب هذه العاصفة تقلقني

Tehditlerden endişelensem evden asla çıkmazdım.
إذا كانت التهديدات تقلقني فلم أكن لأترك المنزل

Mesela beni kaygılandıran şeylerden biri liyakate dayalı plütokrasi diyebileceğimiz şeyin kolayca eş-dost plütokrasisine dönüşebiliyor olması.
أحد الأشياء التي تقلقني هو مدى سهولة ما يمكن أن تسموه النخبة الثرية الكفؤة يمكن أن تصبح نخبة ثرية قائمة على المحسوبية.

Beni endişelendirmeye başladın.
لقد بدأت تقلقني

Beni endişelendiriyorsun Joe, bunu yapamazsın, iki kadını aynı anda idare edemezsin.
أنت تقلقني يا ( جو ) فأنت لا يمكن أن تفعل ذلك لا يمكنك أن تفوز بامرأتين معاً

Bazen beni endişelendiriyorsun.
أنت تقلقني أحياناً

Beni endişelendiriyorsun.
أنت تقلقني كثيراً

Şimdi beni endişelendiriyorsun, Jinx.
بدأت تقلقني يا "جينكس"

Beni endişelendiriyorsun, Bill?
أنت تقلقني يا (بيل)

Beni ruh kırıklığı endişelendiriyor asıl.
إن روحه المحطمة هي التي تقلقني

Trakyalı kadın beni endişelendiriyor.
زوجة الثراسي تقلقني

O kız beni endişelendiriyor.
تلك الفتاة تقلقني

Bundan sonraki planları beni endişelendiriyor.
خطوته التالية هي ما تقلقني

Evet, sen, kardeşim beni endişelendiriyor.
نعم, أنت تقلقني, يا صاح.

Beni kaygılandıran güveliğimiz değil Treville.
إنها ليست سلامتنا التي تقلقني,تريفل

Beni endişelendirmeye başlıyorsun oğlum.
لقد بدأت تقلقني حقًا يا فتي