Bunun için endişelenme As. Canını sıkma. | Open Subtitles | لا تدع ذلك يزعجك أيس ,لا تقلق من هذا الأمر |
Bunun için endişelenme. Onu dışarıda kontrol ederim. Herşey yolunda. | Open Subtitles | لال تقلق من هذا اننى تفقدت ما بالخارج كل شئ ممتاز |
Beni eğitme konusu için endişelenme. | Open Subtitles | لا، لا تقلق من ناحية تدريبي حفظتكلحركاتك... |
Kitabın ne kadar uzun olduğundan da endişe etmemelisiniz, çizgi roman mı yoksa destan mı olduğundan da... | TED | وليس عليك أن تقلق من طول الكتاب وسواءًا كان فكاهياً أو بطوليًا |
"Evliliğin keyfi; kadınla yatıyorsun ve hiçbir şey için endişe duymuyorsun." | Open Subtitles | و ماذا في ذلك؟ المتعة في الزواج أن تنام مع زوجتك و لا تقلق من شئ |
Alexa ile bir şeyler ayarladık... tank, para, ev... yani bunlar için endişelenmene gerek kalmadı. | Open Subtitles | لقد رتبتُ كل شيء مع أليكسا الخزان, المال, والمنزل ولهذا لا تقلق من أي شيء |
Bunun için endişelenme. Bu artık senin problemin değil. | Open Subtitles | لا تقلق من هذا لم تعد هذه مشكلتك |
Bak, bunun için endişelenme. | Open Subtitles | اسمع. لا تقلق من هذا |
Benim için endişelenme. Git. | Open Subtitles | لا تقلق من أجلي، إذهب |
- Bunun için endişelenme! | Open Subtitles | لا تقلق من ذلك |
Man-sik için endişelenme. | Open Subtitles | لا تقلق من (مان-سك). |
Küçükken annem beni avluya oyun oynamaya gönderirdi.., ...ama gidip komşumuzun, kıçıma sustalı saplayacağından.., ...endişe etmezdi. | Open Subtitles | في الصغر كانت تريد منّي أمي أن ألعب في الساحة ولكنها لم تكن تقلق من أن يطعنني جاري طومي في فخذي. |
Şu an onun için endişe etme, Alexander... Fred? | Open Subtitles | لا تقلق من هذا الآن يا ألكسندر فريد ماذا تفعل هنا؟ |
O konuda endişe etmene gerek yok. Apollo'yu kapatıyorlar. | Open Subtitles | مش لازم تقلق من الموضوع ده بعد الآن هيقفلو الأبولو |
Seni kıskanan ya da senden korkan insanlar için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | لا تقلق من حسد الناس لك بعد الآن. أو الخوف منك... |
Bunun için endişelenmene bile Gerek yok | Open Subtitles | ؟ لم يكن عليك أن تقلق من ذلك |