"تقليدياً" - Translation from Arabic to Turkish

    • geleneksel
        
    • klasik
        
    • Genelde
        
    geleneksel bir Çin ilacı yanlış bir inanç yüzünden erkek afrodizyağı olarak biliniyor. Open Subtitles إنه يستعمل تقليدياً في الأدوية الصينية مؤمنين خطأ أنه مثير للشهوة لدى الرجال
    Bu geleneksel olarak "Kayıt Dışı Ekonomi" olarak bilinir. gizli ekonomi, karaborsa. TED إنه تقليدياً يسمى بالاقتصاد الغير الرسمي الاقتصاد المخفي، السوق السوداء
    Öyle ki bir yüzü veya geleneksel bir diyoloğu bile yok. TED فهو لا يملك وجها ولا حتى حوارا تقليدياً.
    Benim bir klasik müzik sanatçısı olmamı istiyordu. Open Subtitles وأراد أن أصبح موسيقباً تقليدياً
    - Ne? Bu neredeyse şey kadar klasik... Open Subtitles أتحدث بشأن ...كونك تقليدياً كما كنت شاحباً
    Genelde bu, hastaların başına gelirdi. Open Subtitles تقليدياً هو المرضى الذي يَجْعلُ الإختراقاتَ،
    Sanıyorum ki Christopher Robin, böyle yarışmaları kazananlara Genelde bir tür mükafat verilir. Open Subtitles انا اقول يا كريستوفر روبن ان الفائزين في هذا النوع من المنافسات يحصلون تقليدياً على مكافأة
    Tamam mı? İşte bu, geleneksel olarak liberal politik teori ve Newton fiziği denen şeyin yapı taşıdır. TED إذاً هذه هي مبادئ ما ندعوه تقليدياً نظرية السياسة الليبرالية و الفيزياء النيوتينية،
    Tamam,daha geleneksel... ve endişeliyim. Open Subtitles حسناً، كلما كان الزفاف تقليدياً كلما كان أفضل، بحسب اهتمامي
    geleneksel olarak, seni üç kez reddederler. Open Subtitles تقليدياً, يرفضونك ثلاث مرات ليتأكدوا من انك جاده
    geleneksel olarak yetişkin hayatınızdaki ilk büyük şey değil. Open Subtitles تقليدياً انه ليس الاول منذ بلوغك سن الرشد
    - Gerçekten. Çok ciddi, geleneksel ve eski kafalıydı. Open Subtitles أنا جادة، كان قاسياً علينا و كان تقليدياً و من المدرسة القديمة
    Şey, bekarlığa veda partin hakkında bir şey vardı hâlâ o kamp şeysini mi yapmak istiyorsun, yoksa daha geleneksel bir şey mi, yoksa? Open Subtitles ماذا عن حفلة العزوبية هل لا زلت تريد أن تقوم بالتخييم أم تريد شيئاً تقليدياً
    klasik tersine çevirme işlemiydi alt tarafı. Open Subtitles كما تعلمون، كان فناً تقليدياً "كـ"لقلب الإبتسامة العابسة
    Basit bir örnek olarak, Ramsey kuramının klasik bir açıklaması olan parti problemine bakalım. TED لنأخذ كمثال بسيط ما يدعى بمشكلة الحفلة, التي تمثل شرحاً تقليدياً لنظرية (رامزي).
    Şey gibi klasik... Şey kadar... Open Subtitles ...كان تقليدياً مثل ...كان تقليدياً مثل
    klasik yenilmezdir. Open Subtitles لن تهزم سلاحاً تقليدياً
    Annem, benden klasik olmamı istemişti. Open Subtitles أمي أرادتني أن أكون تقليدياً...
    Genelde yargıcın odasına girilmeden önce kapı tıklanır. Open Subtitles تقليدياً الشخص يقرع الباب قبل دخوله على القاضي
    Okulun son günleri malum, mezunlar için Genelde rahat geçer. Open Subtitles آخر يوم في السنة تقليدياً إنه تجربة مخيفة لطلاب آخر سنة
    Genelde, süper kahramanların fazla arkadaşı yoktur. Open Subtitles تقليدياً , الأبطال لا يكون لديهم أصدقاء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more