"تقولان" - Translation from Arabic to Turkish

• diyorsunuz
• söylüyorsunuz
• diyor
• söylediniz
• dediğinizi

Anlaşamıyoruz diyorsunuz ama çok iyi bir ekipsiniz.
أنتما تقولان إنكما لا تتفقان ولكنكما تشكلان فريقاً رائعاً

diyorsunuz ki bu adam, Boden, Openshaw'a karşı tek kanıtı çaldı.
تقولان أن هذا الرجل بودن سرق الدليل الوحيد الذي يدين أوبنشو ليساعده

İkiniz de bu lanet şeyin ne olduğunu bilmediğinizi mi söylüyorsunuz?
أنتما الأثنان ، هل تقولان بأنكما لا تعرفان ما هذا ؟

Yani bu yüzden mi Buell Green'e geldiğinizi söylüyorsunuz?
إذن هل أنتما تقولان هذا هو سبب قدومكما إلى مستشــــفى بويل الأخضر؟

Annemler pantalonlarından şort kesmeye başlamalısın diyor.
أجل، والدتّي تقولان أنني سأضطر للبدء بتقصير بنطايلي إلى سراويل قصيرة

Üniversitenin sorumlu olduğunu söylediniz çünkü bu karmaşanın farkındaydı ve bunu durdurmak için hiçbir şey yapmadı.
أنتما تقولان أن الجامعة ملزمة قانونًا لأنهم كانوا يعلمون عن المضايقات ولم يوقفوها

- Kesinlikle olmaz. - "Düşüneceğiz" dediğinizi duyar gibiyim.
بالطبع لا أسمعكما تقولان بانكما ستفكران بذلك

Bu adam gitmemi istiyor ve şimdi hayır diyorsunuz.
الرجل يريد أن أذهب، والآن أنتما تقولان لا."

Tek bir bakışla... birbirinize şunu diyorsunuz:
بنظرة واحدة فقط :تقولان لبعضكما

diyorsunuz ki Robinson'ların zombisi sizi yemeye çalıştı, ...sonra da Bayan Henderson'a saldırdı.
تقولان أنّ (زومبي) عائلة (روبنسنز) حاول إلتهامكما وبعد ذلك إنتقل إلي سيّدة (هندرسون)

- Bu adam uyanacak mı diyorsunuz yani?
إذاً فأنتما تقولان أن هذا الرجل سوف يصحو؟ -أجل.

Kana mı geliyor diyorsunuz?
هل تقولان إن الدم يجتذب هذا الشيء؟

Ne diyorsunuz be?
لماذا كِلاكُما تقولان نفس الشيء؟

Bekle... Sıçan kraliçelerinin olduğunu da mı söylüyorsunuz?
مهلاً، هل تقولان أن هناك نوع من ملكات الفئران؟

Demek istediğiniz Beckett ve benim ayrılmamdan dolayı artık arkadaş olmacağımızı mı söylüyorsunuz?
هل تقولان ذلك لأني وبيكيت منفصلان 1028 00: 40: 36,097

Bu şeyin var olduğunu mu söylüyorsunuz?
هل تقولان أن ثمة وجود لهذا الشيء فعلاً؟

Burada kalamayacağımızı mı söylüyorsunuz?
هل تقولان بأنه ليس بوسعنا الإقامة هنا ؟

Bana doğruyu söylüyorsunuz değil mi?
أنتما تقولان الحقيقة لي، صحيح؟

Çocuklarım olduğunuzu söylüyorsunuz sonra bana sizi...
تقولان بأنكما ولديّ .. و تقولان الآن

Dudakların hayır diyor ama gözlerin evet diyor.
شفتاك تقول لا-لا لكن عيناك تقولان نعم-نعم

Görünen o ki onlara büyükbabaları olduğunu söylediniz, ama hasta olduğundan bahsetmediniz, değil mi?
إذن. لقد، اه، أخبرتما البنات أنه جدّهما، لكن لم تقولان أنه مريض، صحيح؟

- Ne dediğinizi duymadım. - Önemli değil.
لم أسمع ما كنتما تقولان لم نقل شيئا