"تقول أنه كان" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğunu söylüyor
        
    • söyledi
        
    Karım Dünya Ticaret Merkezinde bir patlama olduğunu söylüyor.. Open Subtitles زوجتي تقول أنه كان هناك إنفجار في برج التجارة العالمي
    Haberler, terminalin içinde bir çeşit patlama olduğunu söylüyor. Open Subtitles الأخبار تقول أنه كان هناك انفجار ما في الصالة
    Craig Hill'in dul karısı vur kaç sırasında onun yanında olduğunu söylüyor. Open Subtitles أرملته تقول أنه كان هناك وقت حادثة الاصطدام
    Ön balistik incelemesi aynı silah olduğunu söylüyor. Open Subtitles الدلائل الأولية تقول أنه كان نفس السلاح.
    Eyalet polisi, sanki direksiyonda o varmış gibi yanındakiyle yer değiştirmeye çalıştığını söyledi. Open Subtitles ستايتيس تقول أنه كان يحاول تبديل الأماكن مع الراكب ليظهر كأنه هو السائق
    Ön balistik incelemesi aynı silah olduğunu söylüyor. Open Subtitles الدلائل الأولية تقول أنه كان نفس السلاح.
    Şey, oda hizmetçisi günlerdir orada olduğunu söylüyor Open Subtitles حسناً الخادمة تقول أنه كان هناك لأيام
    Annem onun öyle olduğunu söylüyor. Open Subtitles أمي تقول أنه كان كذلك
    Yanlarında kadın bir tutsak olduğunu söylüyor. Open Subtitles تقول أنه كان معهم سيدة أسيرة
    En güzel randevusunun sahildeki piknik... olduğunu söylüyor. Open Subtitles تقول أنه كان أفضل موعداً لها
    - Ducky hala Yezit'in bomba patlamadan önce öldüğünü söylüyor. Abby de hayatta olduğunu söylüyor. Open Subtitles (داكي) مازال يقول أنّ (يزيد) كان ميّتا عندما إنفجرت القنبلة، و(آبي) تقول أنه كان حيّا.
    Rosalie Mary son günlerde okulda Bayan Wright ve Bayan Dobie hakkında birçok şeyin konuşulduğunu söyledi Open Subtitles روزلي.. ماري تقول أنه كان هناك الكثير من الحديث فيالمدرسةمؤخراً.. عن آنسة رايت وآنسة دوبي ..
    Telefon görüşmesi yok. Kimse eve gelmemiş. Eşi bir dakika öncesine kadar faturaları ödediğini söyledi. Open Subtitles لم يكن هناك اي إتصال هاتفي، لم يأت أحد للمنزل الزوجة تقول أنه كان يدفع الفواتير
    Annem onun sesler duyduğunu söyledi ve gittikçe kötüleşiyor sesler onu tehdit ediyormuş. Open Subtitles أمى تقول أنه كان يسمع أصوات و دائماً كانت تسوء الأمور و هذه الأصوات كانت تهدده

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more