"تكاليف" - Translation from Arabic to Turkish

    • masraflarını
        
    • parasını
        
    • parası
        
    • para
        
    • ücretini
        
    • ücreti
        
    • paran
        
    • param
        
    • yetmez
        
    • paramız
        
    • maliyet
        
    • ödeme
        
    • pahalı
        
    • masrafını
        
    • ücret
        
    Deneyin bütün masraflarını ödemeye varım, bahse girerim ki başaramayacaksın. Open Subtitles أراهنك أن أدفع كل تكاليف التجربة لو نجحت في ذلك
    Tüm suçlamalar düşürüldü. Sağlık masraflarını sınır dışı edilene kadar devlet karşılayacak. Open Subtitles كل التهم سقطت و الحكومة سوف تدفع تكاليف العلاج حتى تستعيد عافيتك
    Şu altı metrelik teknelerin parasını ödemek için ek iş yapıyorlar. Open Subtitles جميعهم لديهم وظائف إضافية لتحمل تكاليف زورق الصيد ذو ال18 قدم
    Bu evliliğin yarı parası. çılgınlık. Open Subtitles هذه فاتورة بنصف تكاليف الزفاف التى يجب أن أدفعها، إنها غير معقولة
    Ama kiradan aldığım para burası için harcamama ancak yetiyor. Open Subtitles لكن ما أحصل عليه من التأجير يفوق تكاليف هذا المكان
    Dava da açabiliriz ama su an avukat ücretini karsilayamayiz. Open Subtitles أو يمكننا أن نقاضيها لكن لا نستطيع تحمل تكاليف محامى
    Burada bir berber, parası olan insanların olduğu diğer yerlerdeki berberlerin aldığı ücreti alamaz. Open Subtitles تكاليف الحلاقه ها هنا ليست مثل غيرها فى الاماكن الاخرى
    Neden oradaydın? Yolculuk masraflarını kim karşılıyor?" -- tüm bu detayları. TED لماذا كنت هناك؟ من يدفع تكاليف رحلاتك؟" كل هذه التفاصيل الصغيرة
    Birinin düğün masraflarını, kardeşinin karşıladığına inanmak çok zor. İnanması zor. Open Subtitles من الصعب التصديق أن الأخ هو الذي يدفع تكاليف الزفاف
    Çalışmalarımın masraflarını karşılamak için yapmıştım. Open Subtitles فعلتُ ذلك في حينها لكي أحصل على تكاليف دراستي
    Üniversite parasını ödeyemeyecek kadar fakir oldukları için, kredi kuruluşlarına bir trilyon dolardan fazla kredi borçları var. TED فقراء جداً ليتحملوا تكاليف الجامعة، وهم الآن مدينون للمقرضين بأكثر من ترلليون دولار أمريكي.
    Hepsi İç Savaşın parasını çıkarmak için- Open Subtitles بدلا عن ان تكونوا هناك حيث الذهب في كل مكان الذي يمكن ان يوفي بكل تكاليف الحرب الاهلية
    İnanılmaz olan, onun analistinin parasını da ben veriyorum o iyileşiyor ama ben gittikçe batıyorum. Open Subtitles أنني أسدد تكاليف جلسات التحليل الخاصة بها وهي تتقدم نحو الشفاء بينما أنا عرضة للابتزاز
    O kadar pintiler ki, eksiksiz bir muhabire para veremiyorlar. Open Subtitles إنهم بخيلون لدرجة أنهم لا يستطيعون تحمل تكاليف صحفي كامل
    Sahibi olan aile, bakım ücretini karşılayamamış. Open Subtitles العائلة التي تملكه لم تستطع تحمل تكاليف الصيانة
    Giriş ücreti alırız. Yiyecekleri de yardım olarak toplarız. Open Subtitles تغطية تكاليف أحصل على بعض الغذاء التبرعي
    Avukat tutacak paran yoksa mahkeme senin için bir tane atayacaktır. Open Subtitles إذا لم تستطع تحمل تكاليف محامي المحكمة ستعين لك واحد 0
    Elektriğe param yok, buzdolabımı kapat. İçinde hamam böcekleri var. Open Subtitles لا يمكنني دفع تكاليف الكهرباء أغلق الثلاجة
    Ödememi istiyorsan piyanoya param yetmez. Open Subtitles أنا لا أستطيع أن اتحمل تكاليف البيانو لو تريدني أن أدفع
    Şube öyle meteliksiz ki, kahve filtresi almaya bile paramız yok. Open Subtitles ميزانيّة القسم محدودة جدّاً، بل لا يمكننا تحمّل تكاليف مرشحات القهوة
    Güzellik uzmanı da maliyet bütçesinin içinde merak etmeyin. Tamam mı. Open Subtitles تكاليف خبيرة التجميل من ضمن الـميزانية، لا تقلق، هل هذا جيد؟
    Hepimiz biliyoruz ki temiz enerji ürünleri, teknolojileri, yüksek ön ödeme fiyatları ama düşük işletme maaliyetliyle ilişkilendiriliyor. TED نعلم جميعا أن منتجات الطاقة النظيفة والتكنولوجيا ذات تكاليف أولية عالية، لكن تكاليف تشغيلها قليلة.
    Sağlık sisteminin Amerika'da pahalı olması kısmen bu davalar ve sağlık sigortaları nedeniyledir. TED تكلفة الرعاية الصحية العالية في الولايات المتحدة يعود جزئيا إلى تكاليف التقاضي والتأمين
    Sonra da kızının eğitim masrafını karşılarsın. Üniversite işi sende. Open Subtitles ثم قم بدفع تكاليف دراسة ابنتك انه شيء خاص بك
    Gemi sizindir, bayım. Hiçbir ücret ödemeden istediğiniz yere gidin. Open Subtitles .السفينة لك, سيدى أذهب حيث تشاء بدون تكاليف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more