Bilmiyorum, Luke. Kızlar, genelde kendilerine büyük pırlantalar verilmesinden nefret eder. | Open Subtitles | لا أعلم فى العادة الفتيات تكرة الماسات الكبيرة |
Bu enteresan bir tercihti çünkü sabahlardan nefret eder. | Open Subtitles | مما جلعنى ارى انة كان اختيار غريب لانها , كما تعلمى , هى تكرة الصباح |
Ben çok severim, ama Audrey bu oyundan nefret eder. | Open Subtitles | انا أحب هذا , لكن اودرى تكرة هذة اللعبة |
Aladeen'den nefret ediyor ve güzel yemekten anlıyorsan, burası tam sana göre. | Open Subtitles | ان كنت تكرة علاء الدين ويعجبك الطعام الجيد, |
Benim büyükannem New Jersey'de, Morristown'da yaşıyor ve zencilerden nefret ediyor. | Open Subtitles | جدتى عاشت فى "مدينة موريس"، "نيو جيرسى"، و تكرة السود. |
Benimle burada buluşmak istemene çok şaşırdım. Alışverişten nefret edersin. | Open Subtitles | لقد صُدمت عندما عرفت انك تريد مُقابلتى هنا انت تكرة التسوق |
Buraya uçakla geldin. Uçaktan nefret edersin. | Open Subtitles | لقد سافرت باطائرة وانت تكرة ذلك |
Audrey bira içerken ağzımı şapırdatmamdan nefret eder. | Open Subtitles | اودرى تكرة عندما اشرب البيرة بسرعة |
DÜNYA İNSANLARINDIR TANRI UZAYLILARDAN nefret eder | Open Subtitles | -الأرض تنتمي للبشر" " -السماء تكرة الفضائيين" " |
Hayır, hayır, Kimmy şarkı söylemeyi sevmez. nefret eder. | Open Subtitles | لا, كيمي تكرة الغناء |
Çikolatadan nefret eder. | Open Subtitles | إنها تكرة الشيكولاتة |
Kızlar Jessica adındaki kızlardan nefret eder. | Open Subtitles | كل الفتيات تكرة الفتيات التي أسمائهم (جيسيكا) |
Müşterilerin onun metotlarını sorgulamasından nefret ediyor. | Open Subtitles | تكرة ان يسألها عملائها عن اساليبها |
Daha çok nefret ediyor gibi, anlarsın ya! | Open Subtitles | الاحتمال الاكبر انها تكرة هذا |
Sammy okul gezisini kaçırdı. Annem babandan nefret ediyor. Yani? | Open Subtitles | امى تكرة ابيك وماذا ؟ |
Glee Kulübü'nden neden bu kadar nefret ediyor? | Open Subtitles | لماذا تكرة نادي جلي بشدة ؟ |
Onlardan nefret edersin. | Open Subtitles | .أنت تكرة هؤلاء الأشخاص |