"تكسير" - Translation from Arabic to Turkish

    • kırma
        
    • kırmak
        
    • kırmayı
        
    • kırmaya
        
    • Kırılacak
        
    • kırıp
        
    • kırmakta
        
    • et de olsun
        
    Gezegen kırma işleminin evrenin genel uyumu için çok zararlı olduğunu söylüyor. Open Subtitles يقول أن عملية تكسير الكواكب خطيرة جداً على الإنسجام الكلّي للكون
    Ceviz kırma, grubun kültürel mirasının bir parçası olmuş, nesilden nesile aktarılmış, özellikle anadan oğla. Open Subtitles تكسير الجوز هو جزء من ثقافة المجموعة التراثية ولقد مرت الثقافة على جميع الأجيال خاصةً من الأم إلى الإبن
    Belki de, camların yenisini takmadan bir kaç tane daha kırmak gerek. Open Subtitles ربما قبل اصلاحك للنافذة عليكي تكسير المزيد منها
    Bir şeyleri kırmak isteyen bir tek sen misin? Open Subtitles هل تعتقد أنك الوحيد الذي يريد تكسير الأشياء ؟
    Eşyaları kırmayı bırakmalısın. Open Subtitles انت بحاجة لوقف تكسير الأشياء حول المنزل
    - Evet. - Yumurta kırmayı seviyorsun değil mi? Open Subtitles نعم - اعرف انك تحبين تكسير البيض , اليس كذلك -
    Aslında, belki de, kabukları ve kabukluları, ...kalsiyum almak için kırmaya uyum sağlamış olabilir. Open Subtitles في الحقيقة، من الواضح أنها تأقلمت على تكسير المحار والقشريات لإمدادها بالكالسيوم،
    Kırılacak kemiklerin tükeniyor. Open Subtitles وبالتالي تنفذ من تكسير العظام
    İçinde söylenmeden kalan çok şey kırıp döktüklerin için bir ferahlama olmalı. Open Subtitles -مع الكلام المفهوم منك -لابد من وجود اغاثة ضد تكسير وتمزيق الاشياء
    - Ceviz kırmakta üstüme yoktur. Open Subtitles -اعرف الكثير عن تكسير الجوز
    Dua et de olsun. Open Subtitles تكسير الأصابع
    Sıvı katalitik kırma gerekmez. Open Subtitles لا السوائل الحفاز تكسير المطلوبة.
    Aberdeen'in dışındaki bir doğalgaz kırma ekibindeydim. Open Subtitles كنت مع طاقم تكسير الغز الطبيعي (خارج (أبردين
    Camları kırmak, bisküvi kırmak gibi. Çantada keklik. Open Subtitles إكسر النافذة مثل وحدة تكسير قطعة من الكعك
    - Vücudundaki kalan kemikleri de ben kırmak üzereyim şu anda! Open Subtitles انا على وشك تكسير ما تبقى من جسمك حسناً,لا بأس
    Yani bir şeyleri kırmayı seviyor. Open Subtitles إذن يحب تكسير الاشياء
    Kemikleri kırmayı seviyorsun, değil mi? Open Subtitles تحب تكسير العظام، أليس كذلك؟
    Bay Chaudhary, ben buraya, kemik kırmaya değil bağ oluşturmak için geldim. Open Subtitles سيد (تشودري), أنا هنا من أجل بناء علاقة.. لا من أجل تكسير العظام
    Kırılacak şişeler. Open Subtitles تكسير القناني الزجاجية
    Böyle kırıp dökersem yarın açılışı yapamayız. Open Subtitles إذا إستمريت في تكسير الأشياء لن نستطيع الإفتتاح غدا 129 00: 05: 39,848
    - Ceviz kırmakta üstüme yoktur. Open Subtitles -اعرف الكثير عن تكسير الجوز
    Dua et de olsun. Open Subtitles تكسير الأصابع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more