"تكونان" - Translation from Arabic to Turkish

• olabilirsiniz
• kimsiniz
• olduğunuzu
• Siz de
• ikiniz
• olabilirler
• olduğunuzda
• olacaksınız

Her ikiniz belki evde saygının ne olduğunu öğrenmemiş olabilirsiniz ama burada öğreneceksiniz
كلاكما قد تكونان لم تتعلّما الاحترام في بيوتكما ولكن ستتعلّمانه هنا

Çünkü siz dünya üzerindeki son iki mamut olabilirsiniz.
لأنه ربما تكونان آخر ماموثان موجودان على الأرض إن لديه وجه نظر

İkiniz de sürekli kafa yoruyorsunuz. kimsiniz siz?
دائما تفكران، كلاكما من تكونان ؟

O yanlış anlaşılmaydı. Kim olduğunuzu bilmiyordum.
لقد كان ذلك سوء فهم , فلم أكن أعلم بمن تكونان

Bu sırada, Siz de... bu genç adamın etrafında adam gibi davranın.
في الوقت الحالي ، انتما الإثنان ابعدا هذا الهراء حينما تكونان بالقرب من عقله الصغير الحساس

Sonrasında, ikiniz de öyle yatarken tam da gevşediğinde geçmiş hakkında konuştur.
.. ولكن بعد ذلك، عندما تكونان مستلقيان .. عندما يكون .. مرتاحاً

Katie ve Lindsey sinemadan kendi istekleriyle ayrılmış olabilirler ama buraya gelmeyi ummadıkları kesin.
كايتي و ليندسي قد تكونان غادرتا السينما بإرادتهما لكنهما بالتأكيد لم ترغبا بالقدوم الى هنا

Hazır olduğunuzda değer biçtiğiniz nesneyi değiş tokuş edebilirsiniz.
عندما تكونان مستعدان يمكنكما تبادل تثمين ما تعرضانه

Bir gün birlikte olacaksınız, bunu biliyorum.
و يوم ما سوف تكونان معاً ثانيةً أعرف ذلك

Son müşterilerimiz siz olabilirsiniz.
حسناً ، تهاني ربما تكونان آخر زوارنا هنا

Beni ilgilendirdiği kadarıyla sizde bir çeşit tezgah peşinde olan hırsızlar olabilirsiniz.
طالما انا مهتم ومنتبه قد تكونان لصين يقومان بعميلة احتيال

Bu zamanda da Joseon'da olduğu gibi öz kardeş olabilirsiniz.
فقد تكونان شقيقاتان بالدم كما كنتما فى جوسون تماما

Gezegendeki son iki canavar siz olabilirsiniz.
ربما تكونان الوحشان الوحيدان المتبقيان في العالم

Siz de kimsiniz?
من تكونان بحقّ الجحيم؟

- Peki siz kimsiniz?
و أنتما تكونان ؟

Alışacaktır. Hem kim olduğunuzu bilmediğini unutmayın.
سيكتشف ذلك تذكّرا أنّه لا يعرف مَنْ تكونان

Nereden olduğunuzu tekrar söyler misiniz?
هلاّ أخبرتماني مجدداً من تكونان ؟

Bakın, onunla giderseniz Siz de suçlu sayılırsınız.
أنصتا، لو ذهبتما معه، تكونان مجرمين. ‏

Eminim ikiniz de korunmayı ve ilişkiyi küçük tutmayı biliyorsunuzdur.
أنا متأكد أنكما تعرفان كيف تكونان بأمان وتبقيان العلاقة عرضية.

Bir hevesle sırf kurbanlar aynı anda aynı otobüste bulunmuş olabilirler diye mi bizi bu otobüse bindirdiniz?
أنتَ تجلس بداخل حافلة لأنّ الضحيّتان قد تكونان بداخل الحافلة في نفس الوقت؟

Elbette. Sizi hazır olduğunuzda tasarım stüdyosunda bekliyor olacağız.
بالطبع، سننتظركما في استوديو التصميم حين تكونان جاهزتين

Bir gün birlikte olacaksınız, bunu biliyorum.
و يوم ما سوف تكونان معاً ثانيةً ,أعرف ذلك