Ve hatta sadece bunların bir çifti bile yeterli olacaktır. insani durumu transforme etmek. | TED | ويمكن لبعضٍ منها أن تكون كافية لتغيير طبيعة حال البشر |
Toplanan kuvvetlerimiz kalkan jeneratörünü yoketmek için yeterli olacaktır. | Open Subtitles | قواتنا متجمعة يجب أن تكون كافية لتدمير مولد الطاقة |
Yine de yeterli olmayacaktır Görseller geldiğinde. | Open Subtitles | .. مع هذا ، هذه لن تكون كافية "عندما يأتي الـ "أفاتار |
Garnizon Paris'i savunmak için yeterli olmayacaktır. | Open Subtitles | الحامية لن تكون كافية للدفاع عن باريس |
Kitaplarımızda yazanlar bunun için yeterli olmaz. | Open Subtitles | العدالة البسيطة الموجودة بقوانيننا قد لا تكون كافية |
Hadi ama, bu şamdanlar yeterli olmalı. | Open Subtitles | بحقك، هذة الشمعدانات يجب ان تكون كافية. |
Hangi hayatın olursa olsun, umarım yeterli olur sana. | Open Subtitles | أتمنى أيًا كانت الحياة التي تحصل عليها، تكون كافية لك |
Bu normal koşullar altında yeterli olabilir, ancak acil durumlarda bu sınırlı zula çok azdır. | TED | قد تكون كافية في الظروف العادية، لكن في الحالات الطّارئة، فإن هذا المخزون المحدود يُستغل بشكل يفوق قدرة الاستيعاب. |
Sanırım bu mekan... hikayemiz için yeterli olacaktır. | Open Subtitles | أظن أن المساحة هنا يجب أن تكون كافية من أجل قصتنا |
Merkezi işlemcisine iki ya da üç tane zırh delici mermi yeterli olacaktır. | Open Subtitles | إثنان او ثلاثة دروع مضادة للرصاص من خلال وحدتها للمعالجة المركزية يجب أن تكون كافية |
Jüri için yeterli olacaktır. | Open Subtitles | سوف تكون كافية لهيئة المحلفين |
Toksin taraması ve DNA için yeterli olacaktır. | Open Subtitles | {\pos(192,230)} يجدر بها أن تكون كافية للقيام بفحص للسموم والحمض النووي. |
Ayrıca yeni bir okul, Catherine'in düşündüğü yeni bir başlangıç için yeterli olmayacaktır. | Open Subtitles | وبالإضافة، مدرسة جديدة لن تكون كافية لبداية جديدة لـ(كاثرين). |
Yaptığım yükseltmeler yeterli olmayacaktır. | Open Subtitles | تعديلاتي لن تكون كافية. |
Gücünüz yeterli olmayacaktır. | Open Subtitles | قوتك لن تكون كافية |
Bu topluluğun namuslu bir üyesinin tanıklığının suçlama için yeterli olmaz mı? | Open Subtitles | ذلك أنّ شهادة شاهد عيان من عضو شريف من هذا المجتمع لن تكون كافية لتوجيه الاتّهام إليهم؟ |
Etrafta dolanmak benim için yeterli olmaz. | Open Subtitles | أنا قلق بأنها لن تكون كافية بالنسبة لي |
Yakınlık ve Haibach'ın yalanıyla beraber arama emri çıkarması için yeterli olmalı. | Open Subtitles | قربه من مسرح الجريمة، وإحتماليّة كذب (هايباك) يجب أن تكون كافية لتوقيع أمر تفتيش. |
yeterli olmalı. | Open Subtitles | قد تكون كافية |
yeterli olur sanırım | Open Subtitles | ينبغي أن تكون كافية بالنسبة لك لاستخدام |
Hayır, sadece açıklamak isterim beyler, sıklıkla, bir tarihsel dönemle diğeri arasında 10 yıl, bütün bir yüzyılın çelişkilerini göstermek için yeterli olabilir. | Open Subtitles | كلا, انا اريد فقط ان اشرح ايها السادة بأن كثير من الاحيان بين فترة زمنية واخرى سنوات 10بالتاكيد تكون كافية لكشف |