En iyi öğrencilerimden biri olabilirdin... ama ödevlerinin yarısını teslim etmiyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلمين, يمكنك أن تكوني أحد أفضل تلاميذي لكنّك لا تسلمي نصف واجباتك المنزلية |
Belki tüm sınıfa ulaşamamıştım, ama öğrencilerimden bir tanesi bana içini döküyordu. | Open Subtitles | حسننا ربما لم أدخل مشاعر الفصل جميعا ولكن واحدا من تلاميذي فتح قلبه إلي |
falan derler. Benim öğrencilerim de Harlem'e dönemeyeceklerini bilir. Çünkü Geoff onların peşine düşer. | TED | العديد من تلاميذي يعلمون انّه ليس بامكانك العودة لهارلم لأنّ جيفري يبحث عنك. |
Kadın: öğrencilerim bu girişiminden dolayı çok mutluyum | TED | امراءة:أنا سعيدة جداً أن تلاميذي قاموا بهذه الحملة. |
öğrencim Kansas Şehri Işık Opera'sına katıldı. | Open Subtitles | لقد حصل للتو أحد تلاميذي على مقعد في دار أوبرا كنساس سيتي لايت |
Sana niye yardım edeyim? En büyük öğrencim ve en büyük başarısızlığımsın. | Open Subtitles | ولمَ عساي أساعدك يا أعظم تلاميذي وأفشلهم؟ |
Bütün öğrencilerimi sorunsuzca tanıyabiliyorum. | Open Subtitles | بوسعي التعرّف إلى كل واحد من تلاميذي بشكل رائع |
Ama yavaş yavaş öğrencilerimin hiç birşey öğrenmiyor olabileceği gerçeğini ürkütücü bir şekilde anlamaya başlıyorum. | TED | و لكني تدريجياً بدأت ادرك برعب، أن تلاميذي ربما لم يتعلموا شيئاً. |
Tıb kaynaklarını araştırdım, ve tüm öğrencilerimden araştırmalarını istedim, meslektaşlarımdan da araştırmalarını istedim, ve C vitamininin böbrek taşına neden olduğuna dair her hangi bir bilimsel kanıt bulurlarsa bana göndermelerini istedim. | Open Subtitles | حسناً، قُمت بالبحث في كل الوثائق الطبيّة و طلبت من تلاميذي و زملائي البحث في الوثائق الطبيّة |
Bir geziye gittiğimizde öğrencilerimden biri kaybolsa ben kendime kızardım. | Open Subtitles | إذا رأني أياً من تلاميذي في هذا الموقف سيكون موقفي سيء جداً |
öğrencilerimden birinin bu saçmalıkla uğraşması beni çok ama çok büyük bir hayalkırıklığına uğrattı. | Open Subtitles | أشعر بخيبة أمل كبيرة لأن أحد تلاميذي قد انغمس في هذه التفاهات |
Dürüst olmak gerekirse, eğer öğrencilerimden biri olsaydın vereceğim puanlar kesinlikle talimatlara uymandan olmazdı. | Open Subtitles | بصراحة , لو كنت أحد تلاميذي كنت سأنقص من علاماتك لعدم تتبعك للتعليمات |
Aslında öğrencilerimden birinin peşindeydin hala bilmiyormuş gibi yapsam da... | Open Subtitles | وقلت انك بحاجة انك تبحث عن نفسك والحقيقة انك مطارد من احدي تلاميذي |
Niye sadece benim mükemmel öğrencilerim değil ? ! | Open Subtitles | لماذا لا يكونون تلاميذي الذين أحبهم كثيراً قادرين على ذلك لوحدهم؟ |
Her sene öğrencilerim en fakir, en muhtaç, en ihtiyacı olan aileler için yiyecek toplar. | Open Subtitles | كلّ عام، يقوم تلاميذي بجمع الطعام لفائدة المحتاجين لتقديمها للعائلات التي ينخرها الفقر |
Bir zamanlar kendi öğrencilerim için onlarla görüşmüştüm. | Open Subtitles | لقد تعاملت معهم على فترات بما يخص تلاميذي |
Her şeyi düzgün yazmışlar. Bunlar benim öğrencilerim olamaz. | Open Subtitles | لا توجد أخطاء مطبعية لذلك أنا متأكد انهم ليسوا تلاميذي |
Ama öğrencim olursanız bi kurala uymalısınız | Open Subtitles | ...لكن لكي تصبحوا تلاميذي يجب أن تتبعوا قاعدة واحدة |
En parlak iki öğrencim bu yüzden mi öldürüldü? | Open Subtitles | ألهذا تم قتل 2 من أروع تلاميذي ؟ |
Clapton Davis en parlak öğrencim. | Open Subtitles | إن كلابتون دافيس من أبهر تلاميذي |
Ben kendi tarzımda savaşıyorum, öğrencilerimi eğiterek. | Open Subtitles | أنا أنضم لكم بطريقتي ، بتعليم تلاميذي |
Neden öğrencilerimin kopya çektiğini düşündüğünüzü bilmeye hakkım var sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أن لدي الحق في معرفة لماذا تعتقدون أن تلاميذي قد غشوا. |
Bu çok ilginç, öğrencilerime Afrikalı Amerikalılar'ın tarihini öğretirken onlara kölelikten bahsediyorum. | TED | وهذا مثير ، عندما أدرس تلاميذي عن تاريخ الأميركيين من الأصول الأفريقية ، أُحدثهم عن العبودية. |
- Benim değerli talebelerimsiniz. - Değerli ne? | Open Subtitles | أنتم تلاميذي الفاخرين - نحن فاخرين ماذا ؟ |