"تلك الأسلحة" - Translation from Arabic to Turkish

    • O silahlar
        
    • O silahları
        
    • bu silahları
        
    • O silahlara
        
    • O silahların
        
    • o silahlı
        
    • bu silahların
        
    • şu silahları
        
    O silahlar, ikinci dünya savaşında kullanılmıştı, değil mi? Open Subtitles أستخدموا تلك الأسلحة في الحرب العالمية الثانية، أليس كذلك؟
    O silahlar olmadan, daha fazla direnemeyiz. Open Subtitles من دون تلك الأسلحة لا يمكننا أن نقاوم أكثر
    O silahları halkıma götürmemi sağlasaydı kendi kızımı bile orada bırakırdım. Open Subtitles لقد تركت ابنتي هناك وهذا يعني أيصال تلك الأسلحة إلى شعبي
    Heriflerin canına okuduğu O silahları da vardır kesin. Open Subtitles أراهن أنّه يحمل إحدى تلك الأسلحة التي تجمع أجزائها معاً.
    Pekala dinleyin. Bu adamların kimliklerini tespit edin. bu silahları çıkaralım buradan. Open Subtitles حسناً أحصل على هويات هؤلاء الأشخاص أخرج تلك الأسلحة من هنا.
    Bu yeni dönemin ne O silahlara ne de o mantığa ihtiyacı yok. Open Subtitles العصر الجديد لم يعد يتطلب تلك الأسلحة أو أن المنطق.
    Anımsatmalı.Adamı iki ay önce evinde tutukladın. Vargas'ın bir cephanelik dolusu kayda geçmemiş izi sürülemeyen silahları olduğundan şüpheleniliyordu. Gariptir ki, tutuklama sırasında O silahların hiçbirine el koymamışsın. Open Subtitles تم ضبط الغريب أيا من تلك الأسلحة النارية من قبلك خلال الاعتقال.
    Kazıp çıkardığımız O silahlar hiçbir zaman masumları öldürmek ya da mevcut düzeni gasp etmek için kullanılmayacak. Open Subtitles تلك الأسلحة التي استخرجناها لن يتم استخدامها لقتل الأبرياء أو لإنتهاك السلطة الراهنة
    O silahlar şehrimdeki güç dengelerini değiştirebilirdi. Open Subtitles تشرفنا تلك الأسلحة كانت ستغير ميزان القوى في مدينتي
    Ama ellerindeki O silahlar senin işindi sanıyorum? Open Subtitles لكن تلك الأسلحة التي كانت لديهم.. من صنعك، أفترض؟
    Onların her biri ölümcül bir silah ve şimdi O silahlar direkt olarak bizi hedef almış durumda. Open Subtitles كل فرد منهم عبارة عن سلاح فتاك كل فرد منهم عبارة عن سلاح فتاك و الآن تلك الأسلحة موجهة صوبنا مباشرة
    Bunu gizli tuttu, böylece zenciler bu olaya beyaz birinin karıştığını... bilmeyeceklerdi, fakat O silahlar temiz çıktı. Open Subtitles تكتم على الأمر لكي لا يعرف ... الرجال الملونيين أن البيض ، متورطين في الموضوع ... لكن تلك الأسلحة أبرأت بعد فحصها
    - Buna inanmıyorum. O silahlar var onda. - Şüphesiz. Open Subtitles لا أصدق هذا ، لقد كانت لديه تلك الأسلحة - من غير شك -
    Umarım benim görevden alınmam senin O silahları geri vermeye karar vermenden önce olmaz. Open Subtitles ولكن آمل من الله أن لا تأتي إقالتي قبل أن تقرر ارجاع تلك الأسلحة
    Baban bu işi halledebilir. O silahları alacak. Open Subtitles والدكِ يمكنه أن يتولى الأمر سيحصل لكِ على تلك الأسلحة.
    Ama O silahları almadan buradan gitmesini göze alamazdım. Open Subtitles لكن لا يمكنني أنه أدعه يذهب من هنا بدون إعطائنا تلك الأسلحة
    Uçaktan atlayamıyorlar. O silahları derhal etkisiz hale getirmeliyiz. Open Subtitles لا يستطيعان الخروج،علينا تعطيل تلك الأسلحة
    O silahları çalıştırmaya geri dön Rodney. Open Subtitles عد للعمل على تلك الأسلحة رودني.
    Carter, bu silahları yaratırken Daniel'a sen de yardım ettin. Open Subtitles كارتر ، لقد ساعدت دانيال فى بناء تلك الأسلحة
    O silahlara ihtiyacımız var ve plânımızda yardımcı olması için de kardeşine. Open Subtitles كما أننا نحتاج تلك الأسلحة ونحتاج إلى أختك لتساعدنا في خطتنا
    O silahların, MacKenna'nın ekibinin eline geçmesini engelleyemezsek El Zuhari'nin saldırısı ile ilgili tek ipucumuzu kaybederiz. Open Subtitles إذا لم نوقف مجموعة ماكينا في الحصول على تلك الأسلحة. سنفقد الديل الوحيد الذي لدينا عن هجوم ال زهري
    Bütün o silahlı çatışmalar ve at üzerinde kovalamacalar doğrusu başımı ağrıtıyor. Open Subtitles كُل تلك الأسلحة إطلاق الرصاص والركض على ظهور الجياد كل ذلك يصيبنى بصداع مخيف إنها أعمال لا تليق بالسادة
    Öncelikle, bu silahların sizin ve benim gibi, ailemizi güvende tutmak dahil bizim tüm istediklerimizi isteyen, iyi ve yasalara saygılı insanların ellerinde ve evlerinde olduğunu anlamak önemlidir. TED بداية، من المهم أن ندرك أن تلك الأسلحة معظمها في أيدي ومنازل أناس محترمين ويتقيدون بالقانون مثلي ومثلك، والذين يريدون ما نريده جميعاً بما في ذلك ضمان سلامة عائلاتنا.
    şu silahları kaldırıp diğerlerine dışarı çıkmalarını söyleyebilirsiniz. Open Subtitles يُمكنكم وضع تلك الأسلحة جانباً أخبر الآخرين أن يأتوا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more