"تلك الأشجار" - Translation from Arabic to Turkish

• Şu ağaçların
• o ağaçların
• O ağaçları
• Şu ağaçları
• Şuradaki ağaçların
• şu ağaçlar
• Bu ağaçlar
• Şu ağaçlara
• bu ağaçların
• o ağaçlara
• Şu ağaçlardan
• şu ağaçların arkasında

- Şu ağaçların orada birşey var. - Bir sincap. Konuştuklarımız onu uyandırdı.
ـ هناك شيء ما في تلك الأشجار ـ إنه سنجاب ، حديثنا أيقظه

Şu ağaçların hemen ardında karanlık ve evcilleştirilmemiş yabani tutkuların vahşiliğinden kuşku duyuyorum.
لكن خلف تلك الأشجار أعتقد أن هناك همجية ، برغبات متوحشة مظلمة و غير مروضة

Ve o ağaçların üzerinden yükseldikten sonra karşına 3 depo çıkacak.
وسوف تظهر أمامك 3 صوامع بسرعة بعدما تحلق فوق تلك الأشجار

O ağaçları zihin gücüyle hareket ettirdi!
لقد قامت بتحريك تلك الأشجار بعقلها

Neredeyse vardık, Şu ağaçları geçtiğimiz gibi oradayız.
شارفنا علي الوصول فقط عبر تلك الأشجار

Bayılmadan önce Şuradaki ağaçların oraya gittiğini gördüm.
لقد رأيته يذهب عبر تلك الأشجار قبل أن أغيب عن الوعي

Güvenlik çitleri şu ağaçlar boyunca 45 kadar daha devam ediyor.
حسناً، سياج المحيط على بعد حوالي 50 ياردة للأمام عبر تلك الأشجار

Yani bütün Bu ağaçlar ve dağlar ve her şey?
-نعم أتقصد أن كل تلك الأشجار والجبال وكل شيء ؟

Eğer bir ev istiyorsanız Şu ağaçlara dokunmamalısınız.
إذا كنت تريد بيتاً.. يجب أن تترك تلك الأشجار.

Artık bu çözümü uygulamak ve bu ağaçların önemli bir kısmını kurtarmak mümkün.
هناك احتمال بتطبيق ما قمنا به لانقاذ نسبة جيدة من تلك الأشجار.

Eğer düşündüğüm yerdeysek, geldik, ve kumsalımız Şu ağaçların arkasında biryerde olmalı.
لو أننا حيث أعتقد أننا موجودون إذاً فشاطئنا سيكون عبر تلك الأشجار تماماً

Görünüşe göre Şu ağaçların diğer tarafında bir çeşit yer altı okyanusu var.
يبدو أنه على الجانب الآخر من تلك الأشجار يوجد نوع ما من المحيطات الجوفية

Şu ağaçların içinden giden, bizi şehire götürecek bir yol var.
هناك طريق خلال تلك الأشجار سيأخذنا إلى المدينة

Lanet olsun Doktor hemen Şu ağaçların arkasında duruyor.
‫اللعنة يا دكتور، إنها تقف في ‫الجانب الآخر من تلك الأشجار

Şimdi tek yapmamız gereken, o ağaçların yakınlarında yeni ilaçlanmış bir ev bulmak.
والآن كلّ ما علينا فعله هو إيجاد منزل طُهّر مؤخراً قرب تلك الأشجار.

Bu yolu genişletecekler ve o ağaçların da olduğu kocaman alanı sökecekler.
سيقومون بتوسعة الطريق وسيأخذون جزءاً كبيراً من الأرض من ذلك الجانب مع جميع تلك الأشجار.

Şu ağaçları görüyor musun?
... أتشاهدون تلك الأشجار العاليه هناك ؟

Bu yolu genişletip Şuradaki ağaçların oradan geçirme gibi bir planları var.
الآن لديهم خطة لتوسيع هذا الطريق... ووضعه في مكان تلك الأشجار.

Yeterince korunak sağlamıyor. Belki şu ağaçlar olur.
لا يوفر تغطية كفاية ربما تلك الأشجار

Bu ağaçlar Yılbaşı ağacı olmak için doğdular.
تلك الأشجار ولدت لكى تكون أشجار عيد الميلاد.

Şu ağaçlara bak!
! إنظر إلى تلك الأشجار

bu ağaçların hepsi kesilmek zorunda maalesef. Çamlar dışında tabii.
للأسف، سنزيل كل تلك الأشجار ماعدا الصنوبر

Tüm o ağaçlara bunu garip bir şey yapmış olmalı.
يبدوا أن شيئاً ما غريباً فعل هذا بكل تلك الأشجار

Yıllardır, çocukken rüyamda Şu ağaçlardan birine tırmandığım zamanlardan .beri böyle heyecanlanmamıştım.
لمْ أشعر بمثل هذه الحماسة منذ سنوات مُذ كنتُ صغيراً أوشك على تسلّق إحدى تلك الأشجار في أحلامي