"تلك البنتِ" - Translation from Arabic to Turkish

• o kız
• O kızı
• Bu kız
• O kızın
• Kızı o
• kıza
• o kızla

o kız bütün akşamı arkadaşlarınla konuşarak senin hakkında hikayeler sorarak Monica'nın fotoğraf albümlerine bakarak geçirdi.
تلك البنتِ فقط صَرفتْ كامل المساء ..في التكلّمُمعأصدقائِكَ. ..تطَلَب

o kız, yarı yaşımızdan bile küçüktü.
تلك البنتِ كَانتْ أقل مِنْ نِصْف عُمُرِنا.

Ve O kızı buraya getirerek yardımcı olmuyor.
وهو لا يُساعدُ بدعوة تلك البنتِ إلى بيتِنا.

O kızı bir hiç uğruna öldürmüş oldun.
المقتول تلك البنتِ بدون مقابل.

Bu kız, reklam kampanyası için aklıma bir slogan getirdi:
تلك البنتِ حَصلتْ عليني أَعتقدُ حول a شعار لحملةِ إعلانِ:

Motor için biriktirdiği parayı O kızın ücretini ödemekte kullandı.
المال كَانَ عِنْدَهُ للمحرّكِ، ذلك ما هو كَانَ يَدْفعُ تلك البنتِ.

Kızı o öldürmüşse ve onun için yalan söylüyorsan cinayetin suç ortağı olacağının farkında mısın?
كيفين، تُدركُ إذا قَتلَ تلك البنتِ وأنت تَكْذبُ لَهُ، يَجْعلُك ملحقَ للقَتْل؟

Sorun çıkarıyorsun çünkü o kız erotik filmler çekiyor.
نعم، أنت. أنت مَهْزُوز لأن تلك البنتِ تَجْعلُ أفلامَ جنسيةَ.

Benim için mi, yoksa her şafak vakti seni izleyen o kız için mi?
ني... أَو تلك البنتِ التي تُستَعملُ لمُرَاقَبَتك جذّفْ كُلّ صباح على الشبكةِ؟

Chico, sana problem çıkarmak için burada değilim ama o kız hakkında her ne biliyorsan ona ihtiyacım var.
تشيكو، لا هنا أَنْ أُخرّبَك، لكن مهما تَقدّمتَ تلك البنتِ... أَحتاجُه.

Ama dün... o kız bana ilginç bir soru sordu.
لكن أمس... تلك البنتِ الشابةِ سَألتْني سؤال بريء.

İkimiz de, O kızı Gedda'nın öldürdüğünü ve suçu o adamın üzerine attığını biliyoruz.
جريسوم، أنت وأنا كلا knowthat Gedda المقتول تلك البنتِ ودبّستْها على ذلك العجزِ.

- O kızı sen bıçakladın.
طَعنتَ تلك البنتِ.

O kızı tanımıyorum.
أنا لا أَعْرفُ تلك البنتِ.

O kızı kocam öldürmedi.
هو لَمْ يَقْتلْ تلك البنتِ.

"Lanet olsun Bu kız bu işi çok iyi biliyor" dedim.
"اللعنة. تلك البنتِ تعرفْ كَيفَ تهْتفُ عقبها مِنْ."

- Bu kız tam anlamıyla şeytan.
تلك البنتِ في هناك شرّ صافي.

Nerede kaldı Bu kız...
حيث أنَّ تلك البنتِ...

Kafasını O kızın arkasına öyle bir sokmuş ki Dağsıçanı Günü'ndeyiz sanırsın.
كَانَ عِنْدَهُ رأسهُ حتى الآن فوق تلك البنتِ وراء، إعتقدتَ بأنّه كَانَ يوم جرذان الأرضَ.

O zavallı, korunmasız kıza parmağını sürecek olursan... sonsuza dek kendinden utanırsın.
إذا وضِعُت إصبعَ واحد على تلك البنتِ المسكينة العاجزةِ الحلوّةِ فسوف تَحتقرُ نفسك إلى الأبد

o kızla çıktığım için kendimi çok suçlu hissettirdin.
جَعلتَني أَبْدو مذنبَ جداً حول الخُرُوج مع تلك البنتِ.