Clark, o mücevheri takmadan önce, basit bir hırsızdan başka bir şey değildi. | Open Subtitles | كلارك)، قبل أن تلبس تلك الجوهرة) لم تكن سوى سارقة تافهة |
o mücevheri kaybetmeyeceğiz. | Open Subtitles | فلن نخسر تلك الجوهرة |
Bir saniye, Bu mücevheri daha önce görmüştüm. | Open Subtitles | ،إنتظري لحظة واحدة سبق وأن رأيت تلك الجوهرة |
- Bu mücevheri o kadar özlemişim ki. | Open Subtitles | أوه، كيف لي ان افقد تلك الجوهرة |
Bu mücevheri sana bağlayan bir şeyler olduğuna kesinlikle eminim, Catherine. | Open Subtitles | هناك شىء في تلك الجوهرة مرتبط حتما (بكِ يا (كاثرين |