"تلك الحقيقة" - Translation from Arabic to Turkish

    • bu gerçeği
        
    • Bu doğru
        
    • bu gerçek
        
    • Gerçek bu
        
    • bu gerçekle
        
    • o gerçeği
        
    Hayatına dair bu gerçeği paylaşmaktan dolayı büyük heyecan duydu. TED و لكنها كانت تشعر بسعادة غامرة لمشاركتها تلك الحقيقة الأساسية في حياتها.
    Arada istisnalar olması bu gerçeği aslında değiştirmez. TED ووجود بعض الاستثناءات لا يغير من تلك الحقيقة على الاطلاق
    - Evet, Bu doğru değil. Ben oradaydım. Kanı bile akmadı onun. Open Subtitles .ليست تلك الحقيقة, لقد كنت هناك .إنه حتى لم ينزف
    Bizi her ne ayırırsa ayırsın, bu gerçek hepimizi birleştiriyor. Open Subtitles أيما كان ما يفرقنا، تلك الحقيقة البسيطة تجمعنا.
    Araştırman yok, buradaki önemli tek Gerçek bu. Open Subtitles لم يكن لديك بحث تلك الحقيقة الوحيدة المهمة هنا
    İkisinden biri önünde sonunda bu gerçekle yüz yüze gelecek. Open Subtitles وأشك في أن أي أحد منهما سيتعود على تلك الحقيقة
    Kumandanları, zihnini incelerken o gerçeği saklamaya çalıştı. Open Subtitles قائدتهم حاولت إخفاء تلك الحقيقة و أنا أستكشف عقلها
    Bir araya toplanmış bütün Yunan askerleri bu gerçeği bilsin! Open Subtitles واجعله مثالا يحتذى لكل يوناني كي يعرف تلك الحقيقة
    Ama bu gerçeği değiştiren yeni bir teknoloji geliştirildi. Open Subtitles لكن بزغت تكنولوجيا جديدة تغير تلك الحقيقة
    Şimdi, insanlara bu gerçeği hatırlatmalı ve en büyük düşmanımızın batışını izlemeliyim. Open Subtitles الأن أستطيع تذكير الناس تلك الحقيقة بينما نشاهد عدونا اللدود يسقط بسبب الإفلاس
    Ve o zamandan beri, hayatının her anını bu gerçeği inkâr etmek için kafanı meşgul tutmaya çalışarak geçirmişsin. Open Subtitles وكل لحظة من حياتك منذ ذلك الحين أصبحْتَ تحاول إشغال نفسك بقدر الإمكان كي تتجاهل تلك الحقيقة
    Çünkü bu gerçeği düşünüp durmak işinizi yapmanıza engel olur. Open Subtitles لأن التمعن في تلك الحقيقة لن يدعك تقوم بعملك
    Biz bu gerçeği saklamaya çalışıyoruz. Open Subtitles ما نحاول فعله، هو إخفاء تلك الحقيقة
    Bu doğru. Biz de evlat edinme deneyimi yaşadık. Open Subtitles تلك الحقيقة, كما أننا لدينا تجربة مع التبني
    Keşke bu olayın bizi daha da yakınlaştırdığını söyleyebilseydim, fakat bence Bu doğru olmaz. Open Subtitles أتمنى قول أنها قربتنا من بعض، ولكن ليست تلك الحقيقة.
    Bu doğru olsa da onun Danny olduğunu kabul edemeyiz. Open Subtitles لا يمكننا الاعتراف بأنه هو، ولو كانت تلك الحقيقة.
    Herşey bu gerçek üzerine kuruluydu. Open Subtitles كل ما فعلناه أو فكرنا به كان مبني على تلك الحقيقة
    Ama şunu söylemeliyim, bu kişisel değil, Skyler, ama bu gerçek olamaz di mi, yoksa öyle mi? Open Subtitles اود ان اقول ان الامر ليس شخصيا سكايلر ,لكن لن تكون تلك الحقيقة اليس كذلك؟
    Araştırman yoktu, burada önemli olan tek Gerçek bu. Open Subtitles لم يكن لديك بحث تلك الحقيقة الوحيدة المهمة هنا
    Hayallerim ve isteklerim hakkında daha ayrıntılı konuşabilirim ama Gerçek bu. Open Subtitles أستطيع أن أقول شيئا أكثر دقة ... عن أحلامي وطموحاتي ولكن تلك الحقيقة الصادقة
    Ve bundan sonra bu gerçekle yüzleşmeyeceğim. Open Subtitles وليس على أن أواجه تلك الحقيقة بعد ذلك
    İkimizde biliyoruz ki, bu gece o gerçeği bir anlığına gördünüz. Open Subtitles كلاينا نعلم أنك لمحت ومضات من تلك الحقيقة الليلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more