"تلك السكين" - Translation from Arabic to Turkish

    • O bıçağı
        
    • o bıçağa
        
    • o bıçağın
        
    • Şu bıçağı
        
    • bıçak
        
    • çakıyı da
        
    O bıçağı düşünüyordum da, onu sana sanki baban vermişti diye hatırlıyorum. Open Subtitles ،كنت أفكر بخصوص تلك السكين وأبدوا اني اذكر ان والدك أعطاك إياها
    -Nasıl yaptığını bilmiyorum ama O bıçağı yerleştirdin. Open Subtitles لا أعرف كيف فعلت ذلك ولكنك زرعت تلك السكين
    O bıçağı bileğine koyduğunda da yanılmış mıydım? Open Subtitles أكنت مخطئةٌ عندما وضعت تلك السكين على معصمك؟
    Kolunun üstüne yatmasın ve o bıçağa hiçbir şey dokunmasın. Open Subtitles ابقوه على هذه الجهة ولاتجعلوا اي شئ يلمس تلك السكين
    Bir şeye sahip olmak her zaman belli miktarda riski de beraberinde getirir ve o bıçağın birçok değişik şekilde değerli olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles الحصول على أي شيء ثمين دائماً ...ما يحتوي على بعض المخاطرة ...وأنا أعتقد أن تلك السكين ثمينة... بأكثر من شكل واحد...
    Senin de inanmanı istiyorum. Şu bıçağı ver. Open Subtitles أريدك أن تؤمن بذلك أيضًا ناولني تلك السكين
    O bıçağı bileğine koyduğunda da yanılmış mıydım? Open Subtitles أأخطآت؟ أكنت مخطئةٌ عندما وضعت تلك السكين على معصمك؟
    O bıçağı yere bırak Danny. Open Subtitles ضع تلك السكين في الأرض يا داني
    Adı Orlando Oliveiras, ve O bıçağı üstünde taşımaya kesinlikle hakkı yok. Open Subtitles إسمه (اورلاندو اوليفاريس) ولا حق لديه في حمل تلك السكين أساسًا
    O bıçağı Barbara Collins'i öldürmek için mi kullandın? Open Subtitles هل استخدمت تلك السكين لقتل (باربراه كولينز)؟
    O bıçağı bana getirin. Open Subtitles وأحضروا لي تلك السكين
    Michael, derhal O bıçağı bırak. Open Subtitles (مايكل), أريدك أنت تترك تلك السكين, الآن
    Sana yardım edebilmemizin tek yolu O bıçağı alıp boynuma saplaman. Open Subtitles بين)، هذا ليس صحيحا) اسمع، الطريقة الوحيدة التى نستطيع بها مساعدتك لو اخذت تلك السكين
    - O bıçağı bana ver. Open Subtitles -أعطني تلك السكين
    O bıçağı kanıt dolabından al, bir çantaya koy sonra yarın 08.00'da o çantayı New Orleans'ta St. Andrews köşesindeki çöp kutusunun yanına bırak. Open Subtitles ستأخذ تلك السكين من خزانة الأدلة وتضعها في حقيبة مقفلة وفي الثامنة صباح الغد تترك الحقيبة في سلة القمامة على زاوية شارع رويال وسانت آن في (نيو أورلينز)
    Lafayette, O bıçağı yaladığımda içimde daha önce hiç hissetmediğim bir şey hissettim. Open Subtitles ...(عندما لعقت تلك السكين يا (لافاييت شعرت بشئ بداخلي لم أشعر به من قبل
    Bakayım o bıçağa. Dur bir bakayım. Open Subtitles دعني أرى تلك السكين هيا ، دعني أراها
    Bay Jennings'e, o bıçağın bizde olmadığını söyleyebilirsin. Open Subtitles و أخبري السيد (جينينجز) أن تلك السكين ليست معنا
    Şu bıçağı kullan... ve kes onu. Open Subtitles إستخدم تلك السكين واطعنها.
    - O bıçak! Şansına tam yerine girmiş. Open Subtitles تلك السكين صدفت أنها دخلت في المكان المناسب
    Hazır yerdeyken . botumdaki çakıyı da alıver. Open Subtitles وانت هناك بالاسفل اخرجى تلك السكين من حذائى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more