"تلك الصفقة" - Translation from Arabic to Turkish

    • O anlaşmayı
        
    • O anlaşma
        
    • Bu anlaşma
        
    • Bu anlaşmayı
        
    • bu anlaşmaya
        
    • bu anlaşmanın
        
    O anlaşmayı yapabilseydik, bu zırva yerine belki de şu anda çalışan bir yazılımın sahibiydik. Open Subtitles لو حققنا تلك الصفقة فقط لكان لدينا برامج تعمل الآن بدل هذه القمامة
    Bu doğruysa, tek yapmamız gereken O anlaşmayı yenmek. Open Subtitles و أن كان حقيقة كل ما علينا فعله هو إيجاد طريقة لكسر تلك الصفقة
    O anlaşma olmaz. Ondan kaçtı. Open Subtitles لا يمكنه أخذ نفس الصفقة لقد هرب من تلك الصفقة
    O anlaşma olmasaydı, şirketi karlılık yolunda ilerletiyor olamazdın. Open Subtitles وبدون تلك الصفقة ماكنت لتكون قادرا على قيادة هذه الشركة رجوعاً إلى الطريق نحو الربحية
    Avustralya ve Brezilya'dan siparişler gelmeye başlayana kadar Bu anlaşma çok güzel gidiyordu! Open Subtitles نعم، حسنا، تلك الصفقة عملت عظيمة حتى بدأنا للحصول على الطلبات من أستراليا والبرازيل، رجل
    Sırtından bıçaklamak mı? Bu anlaşmayı yapamasaydım beni kovacağını söylemiştin. Open Subtitles لو لم أقم بإتمام تلك الصفقة قلت بأنّك ستقوم بطردي
    Devlet, biz bu anlaşmaya garanti verirsek şirketin için kesinlikle daha yüksek bir değer biçemez. Open Subtitles الحكومة , إذا قمنا بضمان تلك الصفقة لن تضع سعراً أكبر من هذا لشركتك
    Richmond bu anlaşmanın bitmesi için her şeyi yapardı. Open Subtitles ذلك الرجل ريتشماند كان ليفعل أي شيء لإتمام تلك الصفقة
    Onunla O anlaşmayı yaptığımızda bir şeylere karar veren bizdik. Open Subtitles حين أبرمنا تلك الصفقة معه كان قرار كلينا
    Paranı istemiyorum! O anlaşmayı istemiyorum! Open Subtitles لا أريد نقودك ولا أريد تلك الصفقة
    Bana bir iyilik yap ve Harvey'e O anlaşmayı alıp götüne sokmasını söyle çünkü bu işi mahkemeye götürüyoruz. Open Subtitles ولذا، اسدي لي معروفاً (وأخبر (هارفي بإمكانه أن ياخذ تلك الصفقة ويضعها في مؤخرته لأنّنا ذاهبون إلى المحكمة ..
    O anlaşmayı yapsın diye çok uğraştım. Anlaşma mı? Open Subtitles -عانيتُ الأمرّين لتأمين تلك الصفقة لها .
    Ve bence O anlaşma ikimiz için de iyi ilerliyor. Open Subtitles ويبدو أن تلك الصفقة تعمل بشكل جيد لكلانا
    Yaptığın O anlaşma babama istediği her şeyi veriyor. Open Subtitles تلك الصفقة التي قمت بها كانت كل شيء أراده أبي ألا ترى ذلك؟
    Mike Ross ile anlaşmıştık. Evet ama O anlaşma Mike Başsavcılık tarafından sorguya alındığında sona erdi. Open Subtitles أجل، تلك الصفقة قد انفسخت حينما تمّ جرّه للمسائلة من قِبل النيابة الأمريكية
    Tek yapman gereken Bu anlaşma ortaya ilk çıktığında üzerine atlamamaktı. Open Subtitles لا بدَّ وأنه أَخذَ كل شيء كَان عندَكَ ليس للقفز على تلك الصفقة من أول ظهور لها
    Bu anlaşma haftalar önce bitmeliydi. Open Subtitles تلك الصفقة كانت من المفترض ان تنتهي الاسبوع الماضي
    İmzalamak üzere olduğum Bu anlaşma ile güvenlik sektöründen yasaklanıyorum Stratton'dan, evimden, yasaklanıyorum. Open Subtitles تعرفون تلك الصفقة اللعينة التي على وشك أن أوقعها والتي تمنعني من عمل السندات المالية و تمنعني من العمل في "ستراتون" بيتي
    veya federallere gidebilirim. Bu anlaşmayı saniyede kabul ederler. Open Subtitles أو يمكنني الذهاب إلى الفيدراليين سيعقدون تلك الصفقة في لحظات
    Bu anlaşmayı nasıl aldığımız hakkında hiçbir fikrin yok. Open Subtitles ليست لديّك فكرة كيف حصلنا على تلك الصفقة.
    Bu anlaşmayı yaptığımda benim için sorun olmayacağını düşünmüştüm. Open Subtitles عندما عقدت تلك الصفقة, ظننت انني بخير معها.
    Ve bir dahaki konuşmamızda sakın unutma beni bu anlaşmaya sürükleyen sensin. Open Subtitles و في المرة القادمة التي نتحدث فيها حاول تذكر أنك من أدخلني في تلك الصفقة
    Bill Masters'ın bu anlaşmaya sahip olma sebebi kadın doğum bölümü için sağladığı muazzam boyuttaki iş sayesindedir. Open Subtitles بيل ماسترز يملك تلك الصفقة بسبب كمية الأعمال الهائلة التي يستحدثها لمستشفى الولادة.
    bu anlaşmanın sence adil olup olmadığını soruyor. Open Subtitles يريد أن يعرف إن كنت تظن أن تلك الصفقة عادلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more