O fırtınayı üzerimize yollayıp oğlumun canını aldığından beri... | Open Subtitles | منذ ذلك الوقت أرسلت تلك العاصفة التي قتلت طفلي المسكين... |
Evet, dalga geçmek yok. O fırtınayı gördün mü? | Open Subtitles | نعم ، فعلاً هل رأيت تلك العاصفة ؟ |
5000 kişiden sadece siz ve 12 adam daha Fırtınadan sağ kurtuldu. | Open Subtitles | أنت و 12 رجل آخرون فقط نجوتم من تلك العاصفة من 5000 رجل |
Fırtına ne zaman dinecek? | Open Subtitles | متى ستنتهي تلك العاصفة ؟ |
Birden bir fırtına koptu ve teknemizi yuttu. | Open Subtitles | ثم أتت تلك العاصفة ودمرت قاربي |
Şimdi bu fırtınaya gelirsek, ondan tuhaf değerler alıyorum. | Open Subtitles | الآن بشأن تلك العاصفة , أنا أحصل على قراءات غريبة بشأنها |
bu fırtınanın dinmeye başlamasıyla beraber uydu tekrar hareketlenecek ve başka sorunlar gösterecek. | Open Subtitles | عندما تنتهي تلك العاصفة سيبث القمر الصناعي ما تبقى |
Kral, o fırtınanın içindeki şey için büyük bir ödül önerdi. | Open Subtitles | عرض الملك مكافأةً مجزية مقابل ما هو موجود داخل تلك العاصفة |
O kum fırtınası gelip gidecek ve gittiğinde fırsatı kaçırmış olacağız. | Open Subtitles | تلك العاصفة الرملية ستأتي وتذهب وبمجرد أن تذهب، نكون فقدنا فرصتنا |
O fırtınayı hatırlıyorum. | Open Subtitles | إنني أتذكر تلك العاصفة. |
O fırtınayı hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر تلك العاصفة |
Siz ve sadece 12 adam Fırtınadan sağ kurtuldu. | Open Subtitles | أنت و 12 رجل آخرون فقط نجوتم من تلك العاصفة |
Herkes Güney'e yönelsin. Bu Fırtınadan uzaklaşmalıyız. | Open Subtitles | جميعاً توجهوا جنوباً علينا أن نبتعد عن تلك العاصفة |
Her şehir ve eyalet görevlisinin Fırtınadan haberi vardı, yine de insanlar çevre yolunda 2 saat kaldılar. | Open Subtitles | جميع مسؤولو المدينة والولاية، علِموا أنّ تلك العاصفة ستضرب مع ذلك أُناس إنقطعت بهم السُبل على الطريق السريع ليومين. |
Sonra korkunç bir fırtına oldu, bir su baskını. | Open Subtitles | غير مقروء .... ثم ~~كانت تلك العاصفة الفظيعة , ~~طوفان |
Birimiz bu fırtınaya rağmen yemek aramaya çıkmalı. | Open Subtitles | "أحدنا يجب أن يتحدّى تلك العاصفة إذا أردنا أن نحصل على طعام" |
Günümüzün hızlı roketlerinin Güneş'e ulaşması yıllar alırken bu fırtınanın, bu elektrik yüklü parçacık bulutunun buraya varması bir günden az sürdü. | Open Subtitles | الآن يستغرق صاروخ فائق السرعة عدة سنين للوصول إلى الشمس تلك العاصفة ، وتلك السحابة من الجسيمات المشحونة إستطاعت الوصول هنا فى أقل من يوم واحد |
Konu gemi olduğuna göre, tamamıyla bilimsel ve fiziksel kanıtlara dayanan görüşüm, o gemi hiçbir zaman, bu fırtınanın yakınında bulunmadı. | Open Subtitles | بما ان السفينة لها دخل بذلك, فى رأيى العلمى البحت القائم على الوقائع ان تللك السفينة لم تكن ابدا فى اى مكان بالقرب من تلك العاصفة |
Laputa o fırtınanın içinde. Şimdi hemen içine girsinler bakalım. | Open Subtitles | "لابيوتا" تقع داخل تلك العاصفة لن أنسحب |
- Büyük kum fırtınası dindi gibi. | Open Subtitles | يبدو أن تلك العاصفة الرملية الضخمة قد انقضت |