Ben çıkar çıkmaz o tabelayı as ve muhteşem vakit geçirin. | Open Subtitles | ضعي تلك اللافتة بعد مغادرتي مباشرة واستمتعي بوقتكِ |
Tatlım, bir koşu gidip o tabelayı alabilir misin? | Open Subtitles | عزيزتي، هل تمانعين النزول وجلب تلك اللافتة من أجلنا؟ |
Bay West o tabelayı kapının üstüne asarken adınızı dünyaya duyurmak istiyordunuz değil mi? | Open Subtitles | سيد (وست) عندما قمت بوضع تلك اللافتة فوق الباب أردت صنع إسمك في العالم. |
Başlangıç olarak, o pankartı kendisi yaptı. | Open Subtitles | حسنًـا، في البداية صنع تلك اللافتة بنفسه |
Mecbur kalmasa o pankartı asmazdı, ...çünkü uçabilirdi. | Open Subtitles | فأنها لم تضع تلك اللافتة الا أذا كانت هي عليها قد تؤدي الى ضربة بعيدة |
Bu tabelayı dedem yaptı. | Open Subtitles | وضع جدي تلك اللافتة. |
Jest için teşekkürler. | Open Subtitles | أشكرك على تلك اللافتة |
Bay West, o tabelayı kapının üzerine astığınızda adınızı dünyaya duyurmak istemiştiniz, öyle değil mi? | Open Subtitles | سيد (وست) عندما قمت بوضع تلك اللافتة فوق الباب أردت صنع إسمك في العالم. أليس كذلك؟ |
Şimdi o tabelayı hazırla. | Open Subtitles | الان لنستعد مع تلك اللافتة |
- o pankartı Manny için mi yapmış? | Open Subtitles | قامت بعمل تلك اللافتة من أجله ؟ |
- Beaser, o pankartı indir. - Peki efendim. | Open Subtitles | ـ (بيزر)، أنزل تلك اللافتة ـ حاضر، سيدي |
Bu tabelayı dedem yaptı. | Open Subtitles | وضع جدي تلك اللافتة. |
Jest için teşekkürler dedim. | Open Subtitles | أشكرك على تلك اللافتة |