"تلك اللحظات" - Translation from Arabic to Turkish

    • o anlardan
        
    • o anlar
        
    • Böyle anlarda
        
    • bu anlar
        
    • o anları
        
    • o anlarda
        
    -Bunu dilerdim.Bilirsin, bu... bu o anlardan biri, Jim, hayatının sonuna dek hatırlayacağın anlardan. Open Subtitles ذلك ما تمنيته تعرف أن هذه هي أحدي تلك اللحظات. جيم
    o anlardan birinde eşinizi izleyen başka biri daha olabilir. Open Subtitles حسنا في احدى تلك اللحظات قد يكون هناك احد كان يراقبها ايضا
    Bu, benim sana bunun iyi bir fikir olmadığını söyleyeceğim senin de kaile almayacağın o anlardan birisi, değil mi? Open Subtitles هذه إحدى تلك اللحظات التي أخبرك فيها أن شيئاً ما ليس فكرة جيدة وأنت تتجاهلني,أليس كذالك؟
    Uyumadan önce geçirdiğim o anlar en mutlu olduğum anlardı. Open Subtitles لمْ أكُ قط أكثر سعادةً من تلك اللحظات قبل النوم
    Böyle anlarda her şeyi kabul edersiniz, değil mi? TED حسنا، عندما تكون في تلك اللحظات المدمرة، فأنت حينها تقبل بأي شيء، صحيح؟
    Karaya en yakın olduğumuz anların bu anlar olduğunu bilirdik. Open Subtitles ،علمنا في تلك اللحظات أننا لن نقترب يوماً من اليابسة
    Ama eninde sonunda acı o anları da benden aldı. Open Subtitles لكن في النهاية، سلبني الألم تلك اللحظات.
    Bu da, o anlardan biri... bir adım geri çekilmen gereken, anladın mı? Open Subtitles هذه إحدى تلك اللحظات التي تحتاج أن تأخذ خطوة للوراء، صحيح؟
    Sanırım kendi hayatımı dışarıdan gördüğüm o anlardan birini yaşıyorum. Open Subtitles أعتقد أنني أحظى بإحدى تلك اللحظات . عندما أرى حياتي من الخارج
    Bu her şeyin çok farklı göründüğü o anlardan biriydi... Open Subtitles كانت واحدة من تلك اللحظات التي ترى فيها كل شيء بمنظار مختلف
    Dramatik olaylar cereyan ederken burnunu sokmak gibi bir eğilimin var ama o anlardan birini yaşamıyoruz. Open Subtitles حسنٌ، من عادتك أن تتدخل في اللحظات الحاسمة ، ولكنّ هذه ليست إحدى تلك اللحظات
    Kayıp Balık Nemo'daki denizanası benim için o anlardan biri. TED قنديل البحر في "البحث عن نيمو" كانت من تلك اللحظات بالنسبة لي.
    Biliyor musun işte bu o anlardan biri Jim. Open Subtitles ليس لي . ذلك ما تمنيته تعرف أن هذه هي أحدي تلك اللحظات .
    İşte bu o anlardan biriydi. Ah! Ha ha ha! Open Subtitles كانت هذه إحدى تلك اللحظات إلا أن حظ (سو) لايتغير
    Sanırım o anlardan birini yaşıyorum. Open Subtitles اعتقد اننى في واحدة من تلك اللحظات.
    Ama o anlar bir parça çikolata yemek gibi. Open Subtitles لكن تلك اللحظات كأنها مثل أكل قطعة من الشوكلاتة
    Bağlantının kurulduğu o anlar benim en büyük zevkim. Open Subtitles في تلك اللحظات عندما يحدث اتصال تلك هي متعتي القصوى
    Böyle anlarda, vücudunuzu dinleyemezsiniz. Open Subtitles في تلك اللحظات لايمكنك ان تستمع الى جسدك
    Böyle anlarda, ...kendimi boş ve eksik hissediyorum. Open Subtitles {\cH031309\3cH457A17} وفي تلك اللحظات {\cH031309\3cH457A17} أشعر بالفراغ والتطلب
    Bütün bu anlar zaman içinde yitip gidecek tıpkı yağmurdaki gözyaşları gibi. Open Subtitles كل تلك اللحظات ستضيع مع الوقت مثل دموع فى مطر
    Her şeyinin ütülebileceği o anları seviyordu. Open Subtitles إنهُ يحب تلك اللحظات التي تنسين فيها كل شيء
    Bunun, ölümsüzlük teminatının o anlarda kendini kurban etmeyi kolaylaştırmasından daha önemsiz olduğunu sanmıyorum. TED وأعتقد أنه شعورٌ ليس أقل من الشعور بالخلود الذي يجعلنا نضحي بأنفسنا في تلك اللحظات بكل تلك البساطة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more