"تلك المدينة" - Translation from Arabic to Turkish

    • bu şehri
        
    • Bu şehir
        
    • bu şehrin
        
    • Bu kasaba
        
    • O şehri
        
    • Bu şehirde
        
    • Bu şehirden
        
    • o şehir
        
    • o şehre
        
    • Şehirde
        
    • o köyden
        
    • O kasabanın
        
    • Bu kasabanın
        
    • o şehrin
        
    • o şehirde
        
    bu şehri ellerinden alacağız ve size bunu yapanlara acı çektireceğiz. Open Subtitles سوف نأخذ تلك المدينة ونرى كل من فعل بك هذا يعاني
    bu şehri ellerinden alacağız ve size bunu yapanlara acı çektireceğiz. Open Subtitles سوف نأخذ تلك المدينة ونرى كل من فعل بك هذا يعاني
    Dünya Cumhuriyeti tarafımızda olursa Bu şehir büyüyecek ve gelişecektir. Open Subtitles بوجودجمهوريةالأرضفيصفنا ، تلك المدينة ستزدهر و تنمو.
    Onlara defalarca söyledim, ama onlar benim bu şehrin korunması ve güvenliğiyle ilgili düşüncelerimi hiç desteklemediler. Open Subtitles لقد اخبرتهم ذلك, ولكن لم يعيروا قولى اهمية طالما ان ارائي تعمل فى اتجاه امن وحماية تلك المدينة.
    Eminim ki zaten biliyorsundur ama Bu kasaba eski yerlilerinin anlattığı doğaüstü efsanelerle ilgili köklü bir tarihe sahip. Open Subtitles حسناً . متأكد من أنكِ على علم بذلك ولكن تلك المدينة لها تاريخ مع اسطورة الخوارق
    O şehri ve içinde yaşayan insanları sevmişti. Open Subtitles كان يحب تلك المدينة وجميع من فيها
    Bu şehirde iyi birisi olmak hiç de kolay değildir. Open Subtitles ليس من السهل أن تكون رجلاً جيدًا في تلك المدينة
    bu alanı yönetmek istiyorsanız kesinlikle Bu şehirden yönetmelisiniz. Open Subtitles إذا كنت تريد أن تحكم تلك المنطقة فالواضح أن عليك أن تحكمها من تلك المدينة
    Ama bağlantı kurulana kadar bu şehri elimizde tutacağımızdan eminim. Open Subtitles و لكني متأكد أننا سنحافظ على تلك المدينة حتى تصل قواتنا إلينا
    Şey, baba, bu şehri daha iyi bir yer yapmaya çalıştık. Open Subtitles حاولت أن تجعل من تلك المدينة مكاناًأفضليا أبي،ومهماحدث..
    Askeriyenin bir kısmı, ...bir sivilin, bir kadının, bu şehri yönetmesinden hoşlanmazlar. Open Subtitles بعض العسكريين لا يحب القيادة المدنية, وايضا امراة, هى المسئولة عن تلك المدينة.
    Bu şehir yeni başlangıçlar üzerine kurulu. Open Subtitles بُنيت تلك المدينة لبدايات جديدة لأهلها.
    Amanda, umarım Bu şehir tatlı bir rekabet için yeteri kadar büyüktür. Open Subtitles "أماندا" ، أتمنى أن تكون تلك المدينة كبيرة كفاية لتصمد أمام منافسة شريفة.
    - Bu şehir, Bay Marlott daha iyi bir geleceğe doğru yaramaz bir çocuk gibi tekmeleyerek, çığlıklar atarak sürükleniyor. Open Subtitles " تلك المدينة يا سيد " مارلوت تتعرض للضرب وتصرخ كالطفل الرضيع الصاخب نحو مستقبل أفضل
    bu şehrin sahip olduğu bir şey varsa, o da, açlıktan ölen bir sürü sanatçıdır. Open Subtitles وإذا كانت تلك المدينة تشتهر بشئ فهى تشتهر بكثرة الفنانين المغمورين
    bu şehrin fethinde bile. Open Subtitles حتى في الإستيلاء على تلك المدينة الداعرة
    Her Halloween'de Bu kasaba boka sarıyor. Open Subtitles ,كل عام مِن الهالوين .تلك المدينة تـزداد جنوناً
    O şehri bizzat yakıp yıkacağım. Open Subtitles سأحرق بنفسي تلك المدينة كاملاً
    Bu şehirde para kazanmak zor. Kısa mesafelerde kuruş bile yapamazsın. Open Subtitles إنه من الصعب العيش فى تلك المدينة لن تجنى المال بسهولة من هذه الوظيفة
    Ve şimdi de Bu şehirden geçiyorum ve birden bu boktan durumdayım. Open Subtitles والآن، بينما أسير عبر تلك المدينة ...وأبدو هكذا
    Bakın, o şehir bakmaya değer, ne söyledikleri umurumda değil. Open Subtitles انظر، أنا لا اهتم بما يقولون. تلك المدينة تستحق نظرة عليها.
    Vatandaşlarımın bazıları da o şehre taşınacak. TED وبعض مواطنينا سينتقلون إلى تلك المدينة أيضا.
    Benim için geri gelmeseydin, o köyden asla sağ çıkamazdım. Open Subtitles لو عرفت بأنك ستعود إلي لما تركت تلك المدينة أبدا
    Eee, ne olursa olsun, Bu kasabanın geçmişiyle ilgili yapacak birşey var. Open Subtitles أياً ما يكونون، فلابد أنَّ الأمر يتعلق بتاريخ تلك المدينة
    o şehrin uyanmasını sağlayan herhangi bir kimse masum olamaz. Open Subtitles وأي شخص يشارك في رفع تلك المدينة هو ليس كذلك
    Ama, o Şehirde, hiç de kolay olmayan bir şekilde birlikte yan yana yaşayan üç inancı gördüğünüz o çilekeş Şehirde, onlar arasında derin bağın farkına varıyorsunuz. TED ولكن في تلك المدينة، تلك المدينة المعذبة، ترى العقائد الثلاث هذه تتصادم وبشكل مضطرب للغاية معاً، كما وتصبح واعياً مدركاً للرابطة العميقة بينها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more