"تلميذة" - Translation from Arabic to Turkish

• öğrenci
• öğrencisi
• öğrencim
• öğrenciydi
• öğrencinin
• çırak
• bir öğrencisin
• öğrenciydim
• öğrencisisin
• öğrencisiyim
• çırağı

Dün 12 yaşındaki bir kız öğrenci Truva duvarlarının tam yüksekliğini bildi.
بالأمس رأيت تلميذة في الثانية عشر تعرف مقاييس ارتفاع حوائط طروادة بدقة

Kraliyete ait bir öğrenci için, bütün hepsi Viyana'ya üşüştüler.
تلميذة من العائلة المالكه، واذا بفيينا اجمعها تهرع طلبا لهذه الوظيفه

Kimse ölmezdi, ben de aptal bir psikoloji öğrencisi olarak kalırdım.
ولن يكون أحد ميتً وسأكون فقط تلميذة علم نفس غبية ليس لديها أى تفكير يشغل عقلها سوى الاستمتاع بالوقت الجيد

Fraulein Schneider, saat 3:00'te bir öğrencim daha gelecek.
آنسة شنايدر سوف تأتي تلميذة جديدة الساعة 3

Heloise insanın varlığının nedenini öğrenmek isteyen zeki bir öğrenciydi.
هيلويز " تلميذة ذكية جداً " وتريد إجابةً للوجود البشري

Pekala, aramıza yeni bir öğrencinin katıldığını bilmenizi isterim.
حسنا, انا فقط أريد من كل شخص أن يعلم. أننا عندنا تلميذة جديدة أنضمت إلينا

Ah! Bu kadar küçük bir çırak için çok fazla sorun.
الكثير من المشاكل من أجل تلميذة صغيرة

Sen bir öğrencisin ben de bir öğretmenim ve bir şekilde bu yine hoş görünmüyor.
حسناً، أنتِ تلميذة وأنا مدرّس إضافة، هذا النوع من التصرفات له منظور سيّئ

Ben sadece çok iyi bir öğrenci olduğunu doğuştan lider olduğunu, yaratıcı, zeki olduğunu biliyorum.
انا فقط اعرف بأنها تلميذة متفوقة قائدة بالفطرة ,مبدعة, ذكية

Kesinlikle! Öfkeli şef, kızgın öğrenci, her yer yemek...
طباخ حانق, تلميذة غاضبة, و الطعام في كل مكان

Onlar usta ve öğrenci idiler fakat şimdi karı koca.
لقد كانا معلماً و تلميذة و لكنهما الآن زوجين

Beni de öğrenci sandı herhalde.
من المحتمل أنّها تعتقد أنّني تلميذة هنا.

Nasıl olur da ikinci sınıf öğrencisi hamile olur?
كيف يعقل أن تكون تلميذة في السنة الثانية حامل؟

Ortaokul öğrencisi on beş yıllık eczacıya ders vermeye mi kalkıyor?
هل تلميذة إعدادي تحاول تعليم صيدلانية لديها خبرة 15 عاما؟

Profesör Po'nun öğrencisi.
ادا , هى تلميذة البروفيسور بوتز

Çalışmak için yaşıyor, politik bir rahibe ve gelmiş geçmiş en iyi öğrencim.
تعيش من أجل عملها، بارعة في السياسة أفضل تلميذة رأيتها في حياتي

Evde bir öğrencim vardı ve "Fur Elise" parçasını çalışıyordu.
وكُنتُ مع تلميذة "كانت تتدرب على مقطوعة"فيور أليز

Ama Lestat için, bir öğrenciydi... ve kendisi gibi öldürmeye hevesli bir harika çocuk.
وبالنسبة لليستات كانت تلميذة لقد كانت شديدة الرغبة في القتل مثل معلمها

-Kafası kesilmiş bir öğrencinin kafasına sarılmış halde bulduk.
وجدته ملفوف على رأس ضحية تلميذة مقطوعة الرأس

Hala bir çırak.
ما زالت تلميذة عذراء

Hala iyi bir öğrencisin, değil mi? Evet.
أنت مازلت تلميذة ممتازة, صحيح؟

Lütfen öğrenciydim deme.
رجاء لا تقولي أنك كنت تلميذة لدي

Tabii ki. Kimin öğrencisisin?
بعد كل شيء تلميذة من أنت؟

Söylemiyor ama şimdiye kadarki en iyi öğrencisiyim.
وهو لا يقولها ولكني أفضل تلميذة قد حظيّ بها

Dante burada onun çırağı olarak kalmama izin verecek kadar nazik birisi.
أنا هنا تلميذة لدى دانتي