Ancak insanları teker teker saymak oldukça verimsiz, değil mi? | TED | ولكن عدّ الأشخاص واحدا تلو الآخر عملية بطيئة، أليس كذلك؟ |
Sadece etrafta oturup onun bizi teker teker avlamasını beklemeyeceğiz. | Open Subtitles | لن نبقى جالسين وننتظر ذلك القرش يقتلنا واحداً تلو الآخر. |
- Hey, hey, hey- teker teker. - Yerleştirmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | ـ مهلاً، مهلاً، واحد تلو الآخر ـ إنني أحاول الوصول |
Odayı birer birer Tek edeceksiniz, ama önce çanta alacaksınız. | Open Subtitles | ستغادرون الغرفة واحداً تلو الآخر ولكن عليكم أن تأخذوا الأمتعة |
Bu araca birer birer binecekler. Birbirimizi tanımıyormuş gibi davranacağız. | TED | سيلجون لهذه العربة الواحد تلو الآخر. سنتصرف كما لو أننا لا يعرف الواحد منا الآخر. |
Katılımcılar ekranda bir çok Sırayla devam eden yüzler gördü. | TED | شاهد المشاركون عدة أوجه على الشاشة، الواحد تلو الآخر. |
Adamlarini camdaki keskin nisancin gibi teker teker mi toplamaliyim? | Open Subtitles | هل علي قتل رجالكي واحدا تلو الآخر كالذي عند النافذة؟ |
İçeri girerler ama onları yavaşlatırız ve teker teker yok ederiz. | Open Subtitles | لا نستطيع إيقافهم لكن نستطيع إبطائَهم وسنقضي عليهم واحدا تلو الآخر |
Şimdi birden önümüze çıktılar ve onları teker teker öldürdük. | Open Subtitles | والآن فجأة أصبحوا تحت أنظارنا وكنا نسقطهم واحدا تلو الآخر |
Tırnaklarını teker teker kopardıkları zaman ya da taşaklarını ceviz gibi kırdıkları zaman. | Open Subtitles | لو كانوا ينزعون أظافرك واحدًا تلو الآخر أو يسحقون خصيتاك حتى تنفتح كالجوز |
Belki de onları teker teker öldürmekten başka bir yol vardır. | Open Subtitles | ربما هناك طريقة أخرى غير اطلاق النار عليهم واحدا تلو الآخر |
Şeytani cinayet tayfası teker teker tanıklarını temizliyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو مثل قتل الطاقم الشيطاني اخراج شهودهم واحدا تلو الآخر |
Yaklaşık 80 kişi katıldı, birer birer girerek. | TED | كان لدينا حوالي 80 شخصا حضروا ليشاركو، ودخلوا الواحد تلو الآخر. |
Sonra birer birer diğer binaya gitmeleri ve vaazlarını vermeleri istendi. | TED | ثم أخبروا واحدًا تلو الآخر أن عليهم الذهاب إلى مبنى آخر لإلقاء خطبتهم. |
ve 15 çöreği toplayana dek kutuları birer birer açıyorum. | TED | و أدور بالمكان فاتحاً الصندوق تلو الآخر. إلى أن أتم الخمس عشرة فطيرة. |
Oturup Bay Owen'ın kim olduğunu tahmine mi çalışacağız, birer birer öldürülürken? | Open Subtitles | نحن مجرد جالسين هنا .. نحاول تخمين من هو مستر أوين بينما نلاقى حتفنا الواحد تلو الآخر |
Erkekleri baştan çıkarıp, Sırayla hepsiyle yatıyordum. | Open Subtitles | أغويت الحراس واحداً تلو الآخر, و ضاجعتهم. |
insanlarından, kitlelerden ayrı düşmüşler. Şimdi onları ardı ardına yıkılırken görüyoruz. | TED | لقد انفصلت ھذه النخبة عن شعوبھا وجماھيرھا، وھا نحن نراھم اليوم يتساقطون واحدا تلو الآخر. |
O Her seferinde bir bizi alır iken Biz sadece bir şey burada oturup yapamaz. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نجلس هنا و لا نفعل شيء . بينما تستمر بأخذنا واحداً تلو الآخر |
Kalan sekiz taneyi birbiri ardına içmiş. | Open Subtitles | وقام بشرب الثمانية الأخرى واحداً تلو الآخر |
1000 yaşındaki mercanlar orada art arda sıralanmıştı. | TED | فكان هناك مرجان يبلغ ألف عام يصطف واحداُ تلو الآخر. |