Dr. Patel'in, Chile ve Hawaii'deki teleskop verileri isiginda bilgisayarla gelistirildi. | Open Subtitles | لقد حسناها بالكمبيوتر , وفقا لقراءات د.باتيل من تليسكوبات تشيل وهاواي |
Fakat, sadece birkaç teleskop konumundan ışık toplamamıza rağmen Dünya dönerken, diğer yeni ölçümleri görmeye başlarız. | TED | ولكن بالرغم من أننا نجمع الضوء من مواقع تليسكوبات قليلة، فإن دوران الأرض يمكننا من رؤية حسابات أخرى جديدة. |
On gün sonrasına kadar Dünyada, onu görebilecek güçte... dokuz teleskop var ve sekizini biz kontrol ediyoruz. | Open Subtitles | للأيام العشر التالية، هناك فقط تسعة تليسكوبات في العالم تستطيع رصد النيزك ونحن نتحكم فى ثمانية منهم |
Birbirinden güçlü teleskoplar kullanarak onları birer birer saptamaya başladık. | Open Subtitles | باستخدام تليسكوبات فضائية قوية تمكننا من متابعة العديد والعديد منهم |
Bu hayati bir kabiliyettir, çünkü bazı asteroidler kömür kadar karanlıktır ve diğer teleskoplar ile tespit edilmesi çok zor veya imkansızdır. | TED | وهذه قدرة مهمة لأن بعض الكويكبات مظلمة مثل الفحم ويمكن أن تكون صعبة أو مستحيلة أن تحددها تليسكوبات أخرى. |
Diğer teleskoplar da gama ışını, şiddetli bir ışık patlaması ve sonra da aynı etkiye sahip olan x ışınları ve radyo sinyalleri yakaladılar. | TED | التقطت تليسكوبات أخرى انفجارًا لأشعة غاما ووميض ضوئي، ومؤخرًا، أشعة إكس وإشارات راديو، كلها إثر نفس الاصطدام. |
Dünyanın tüm teleskopları birbirine bağlayarak, "Event Horizon teleskop"u olarak adlandırılan uluslararası işbirliği kara deliğin ufuk sınırının büyüklüğünü çözebilecek yapıda dünya büyüklüğünde sanal teleskop yaratabiliyor. | TED | وبإيصال تليسكوبات من جميع أنحاء العالم، فإن تعاون دولي يسمى تليسكوب أحداث الأفق يعمل على إيجاد تليسكوب يدار بالكمبيوتر بحجم الأرض، قادر على تحليل تركيبة حدث بحجم أفق الثقب الأسود. |
teleskop inşa ederdim. | Open Subtitles | أبني تليسكوبات. |
Hollandalı bir gemi kaptanından teleskoplar aldım. | Open Subtitles | أحضرت تليسكوبات من قائد سفينة هولندية |
Şu anda çok daha büyük teleskoplar var. | TED | يوجد هناك تليسكوبات اكبر. |