Amerika, 30 yıldan beri... bir Amerikan efsanesi ve gerçek bir... televizyon ikonu Jimmy Gator'la soruları yanıtladı. | Open Subtitles | لأكثر من ثلاثين عاماً شاهدت أمريكا و أجابت أسئلة جيمي جايتور أسطورة أمريكية، و رمز تليفزيوني حقيقي |
Amerika, 30 yıldan beri... bir Amerikan efsanesi ve gerçek bir... televizyon ikonu Jimmy Gator'la soruları yanıtladı. | Open Subtitles | لأكثر من ثلاثين عاماً شاهدت أمريكا و أجابت أسئلة جيمي جايتور أسطورة أمريكية، و رمز تليفزيوني حقيقي |
Hep lösemili bir çocuk hakkında berbat bir televizyon filmi izlemek zorunda kalıyorduk. | Open Subtitles | لذلك كنا دائما نسمع فيلم تليفزيوني سخيف عن طفل مصاب بسرطان الدم |
Kötü bir olaydan iyi TV programı yaptım. | Open Subtitles | أخذت قصة سيئة وجعلت منها عرض تليفزيوني جيد |
Ben sadece ona eskiden çalıştığı bir TV dizisi için soru soracaktım. | Open Subtitles | كنت فقط أريد أن أسألها عن عرض تليفزيوني كانت تعمل به |
Garbage Pail Kid'i takmış kafaya | Open Subtitles | (مهووس بـ(بيل كيد "مسلسل تليفزيوني" |
Sana televizyon şovu ağında önemli bir rol veririm. | Open Subtitles | سأمنحكِ دور مميز فى مسلسل تليفزيوني عالمي. |
Onu tekrar başlıklara taşımak için bir televizyon filmi çekiyorum. | Open Subtitles | أنا سأنتج فيلم تليفزيوني لأعيدها للعناوين الرئيسية |
Kızımla ilgili bir televizyon filminin çekileceğini duydum. | Open Subtitles | لقد نما إلى علمي أن فيلم تليفزيوني يتم صنعه عن إبنتي |
Hikâyenin mağara resimleri versiyonuna, mamut avı kitabına, oyuna, radyo yayınına, televizyon şovuna veya filme baktığımızda aynı şey olur. | TED | نفس الشئ يحصل عندما ننظر إلي رسمة كهف عن تلك القصة، أو نقرأ كتابا عن اصطياد الماموث، أو نراه في مسرحية، أو نسمعه في الإذاعة، أو في عرض تليفزيوني أو في فيلم. |
Avrupa henüz 140 yıl süren savaştan çıkmış, hiçbiriniz okuyor veya yazmıyorsunuz, bugün sahip olduğunuz işlerin hiçbiri yok; yatırım bankeri veya yazılım mühendisi veya televizyon sunucusu. | TED | نجت قارة أوروبا من 140 عام من الحرب المستمرة لم يكن بوسع أحد القراءة أو الكتابة، ولم يكن هناك الوظائف التي تعملونها اليوم، كمستثمر بنكي، أو مهندس برمجيات، أو مذيع تليفزيوني |
Yerel televizyon yapımcısı bazı arkadaşlarım var. Yerel televizyon nedir biliyor musunuz? | Open Subtitles | -عن عرض تليفزيوني ، بعض أصدقائي مخرجون في قنوات تبث عبر الكوابل أتعرفين ما هي ؟ |
İnsanın hayatı bir televizyon programı gibidir. | Open Subtitles | حياة الإنسان متل عرض تليفزيوني |
Benim televizyon programım ya da filmim yoktu. | Open Subtitles | لم يكن عندي فيلم أو برنامج تليفزيوني |
Belki bir şeyler yapmasını sağlayabilirim. Bir televizyon programı ya da söyleşisi. | Open Subtitles | ربما حديث تليفزيوني او شيء ما |
Acayip televizyon şovları gibidir, ve rüyalar... | Open Subtitles | الأمر يبدو كعرض تليفزيوني. ، والأحلام... . |
televizyon dizisi. Sekiz harfli. | Open Subtitles | "مسلسل تليفزيوني"، 8 أحرف بشكل عمودي |
- Ben bir TV yapımcısıyım ve -- - Doğru, ben de Marvin Gaye. | Open Subtitles | أنا منتج تليفزيوني - صحيح وأنا مارفين جاي - |
TV yapımlarından... | Open Subtitles | إنه كاتب تليفزيوني لمسلسلات "جسور ناش"، "هوبر مان" |
Onların konuşmalarını TV'de göstereceğiz. | Open Subtitles | أريده أن يتحدث في برنامج تليفزيوني |
Benziyor Garbage Pail Kid'e | Open Subtitles | (تبدو كـ(بيلكيد "مسلسل تليفزيوني" |