"تل أبيب" - Translation from Arabic to Turkish

    • Tel Aviv'e
        
    • Tel Aviv'den
        
    • Tel Aviv'deki
        
    • Tel Aviv'in
        
    • ile Tel Aviv'
        
    • Tel Aviv'de
        
    Yarın akşam Tel Aviv'e gitmeyi düşünüyoruz. Open Subtitles ونحن نفكر في الذهاب إلى تل أبيب ليلة الغد
    Tel Aviv'e söyle, ilerisi için tam destek vereceğim. Open Subtitles وسوف تجبر ايسوفا أخبري تل أبيب لديهم دعمي الكامل للمضي قدما
    Ve bunu başaramayınca, Tel Aviv'den yükselen komplo teorileri hakkında konuşmaya başladılar. Amaçları Arap dünyasını bölmekti. TED وعندما فشلوا، شرعوا في الحديث عن المؤامرات التي تحاك في تل أبيب وواشنطن لتقسيم العالم العربي.
    Tel Aviv'den bir saat uzakta olduğumuzu düşünmek komik. Open Subtitles انه امر مضحك لو عرفنا اننا لا نبعد عن تل أبيب سواء مسافة ساعة واحدة
    - Güvenli bir yerde. Tel Aviv'deki Amerikan konsolosluğunda olabilir mi? Open Subtitles نقطة الإصدار قد تكون أمريكية تل أبيب ، عمان ، القاهرة
    Tel Aviv'in merkezindeki bir internet kafeden wifi ile bağlanmış. Open Subtitles متصلة بشبكة لاسلكية في مقهى انترنت في منتصف تل أبيب
    Yetiştirdiği güvercinler ile Tel Aviv'den aldığı jakuzi ve küvet dışında hiçbir şey kalmamış. TED لم يتبقي شيء سوى الحمام الذي كان يربيه وجاكوزي (حوض استحمام) أتى به من تل أبيب.
    Satışdan sonraki komisyonum için Tel Aviv'de olacağım. Open Subtitles أي بيع. وأنا سَأكُونُ في تل أبيب إنتِظر نسبتي
    Lütfen Tel Aviv'e gel. Open Subtitles رجاءً تعال إلى مكتبِي في تل أبيب
    Yarın Tel Aviv'e gidiyorum. Open Subtitles غدا سأذهب إلي تل أبيب للبحث عن عمل جديد
    İyi ki Tel Aviv'e uçak bileti ayarlamamışım. Open Subtitles انا سعيدة بأني لن اذهب إلى تل أبيب
    Güney cephesindeki Misir ordusu , küçük Israil yerlesim yerlerine girmeden, kuzeye Tel Aviv'e dogru ilerliyordu.. Open Subtitles على الجبهة الجنوبية تقدّم الجيش "المصري شمالاً نحو "تل أبيب مُتجنـّباً المستوطنات الإسرائيليّة الصغيرة
    Tel Aviv'den Kudüs'e tüm sehirlerin ana ikmal yollarini kestiler. Open Subtitles "قطعوا طريق الإمدّاد اليهودي الرئيسي من "تل أبيب إلى "القدس" ، المدينة ألتى أرادوها جميعاً
    Subat 1948'de Tel Aviv'den Kudüs'e giden kafilelere yapilan saldirilar yogunlasti. Open Subtitles من فبراير 1948 إشتدّت الهجمات "على القوافل من "تل أبيب" إلى "القدس
    Takımımla birlikte Tel Aviv'den ayrılmadan birkaç saat önce karım aradı ve oğlumuzu aldıklarını söyledi. Open Subtitles قبل بضع ساعات من رحيلي "أنا وفريقي من "تل أبيب إتصلت زوجتي وأخبرتني ان أبني بحوزتهم
    Sao Paulo'dan, Singapur'dan Tel Aviv'den, Geesthacht'dan, Pekin'den, Sydney'den Minnesota'dan. Open Subtitles وعلمـاء مـن " ساو باولو، سنغافورة تل أبيب , كيزتاخـت ، بكيـن ، سيدنـي مينيسوتـا"
    Tel Aviv'deki Ticaret bankasını soymaktan tutuklusun Open Subtitles هيا أنت رهن الإعتقال لسرقة المصرف التجاري في تل أبيب
    Önce Kudüs, sonra Tel Aviv'deki partiler olur mu? Open Subtitles القدس أولا ثم الحفلات في تل أبيب ، حسنا ؟
    Tel Aviv'deki bazı mühim şahısları çok mutlu ettin. Open Subtitles جعلت بعض الأشخاص المهمين في تل أبيب في غاية السعادة.
    Sonuçta Tel Aviv'in güneyine ulaşmış, talihi yaver gitmemiş, ve onu alacak olan kişiyle karşılaşamamıştır. Sokaklarda dolaşmış ve geleceğin çete üyesi olmuştur. TED وإنتهى به الامر في جنوب تل أبيب ولم يحالفه الحظ بأن يستقبله مستوطن فأخذ يجول الشوارع وأصبح عضواً في إحدى العصابات
    Kudüs'den geliyorsunuz ve Tel Aviv'de bir düğün merasimine katılacaksınız. Open Subtitles أما إذا سئلتم وأنتم تتجولون في شوارع تل أبيب فردوا بأنكم من القدس واتيتم لحضور عرس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more