"تماثيل" - Translation from Arabic to Turkish

    • heykel
        
    • heykeller
        
    • heykelleri
        
    • heykeli
        
    • heykelcikleri
        
    • heykelini
        
    • biblosu
        
    • heykelden
        
    • heykellere
        
    • figürlerini
        
    • heykellerini
        
    • heykelcikler
        
    Bir sürü ağaç vardı, böyle bir heykel yoktu. Open Subtitles هناك العديد من الأشجار و ليس هناك تماثيل
    Tamam, tepesinde heykel olan uzun, beyaz bir bina var. Open Subtitles هناك مبنى طويل أبيض, يوجد عليه تماثيل من فوق
    Tablolar, fotoğraflar, heykeller, diğer saraylardan çeşitli taşlar, neredeyse herşeyin bir kolleksiyonu toplanmıştı. Open Subtitles اصباغ.. صور.. تماثيل وحجارة أخرى من اماكن أخرى
    Müzeler, üniversiteler, şehir merkezleri, bu heykellerin çoğu gerçekten heykeller değildir. Open Subtitles في المتاحف ، الجامعات ساحات المدينة معظم هذه التماثيل ليست تماثيل بالحقيقة
    Aşkla ilgili şarkıları, şiirleri, romanları, heykelleri, resimleri, mitleri ve efsaneleri vardır. TED ولديهم أغانى و أشعار وروايات و تماثيل و لوحات وأساطير و حكايات
    Her bir Ramses II heykeli 65 feet yüksekliğindedir. Open Subtitles كل واحد من تماثيل رمسيس والثاني هو ارتفاع 65 قدما
    Fazla boş vakti olan çok zengin bir iş adamı 3000 yıllık heykel koleksiyonu yapmaya karar verdi. Open Subtitles مليونير يملك وقتاً كثيراً يريد الحصول على تماثيل عمرها 3 آلاف سنة.
    Sonra kimliği belirsiz bir İllüminati üstadı dört heykel yaptı. Open Subtitles ثم قام قائد مجهول من المستنيرين بنحت أربعة تماثيل.
    Onlar manken değil, heykel. Open Subtitles وقليل من الشموع والعارضات إنهم ليسوا عارضات إنهم تماثيل , وإنهم لم يعودوا موجودين
    Ben de şu büyük Wanguni dudaklarından siparişi verdim. heykel olan. Open Subtitles لذا طلبت تماثيل الشفاه الوانغوني الكبيرة
    Tibetli Budistlerin ibadetleri gösterişli tapınaklar, heykeller ve putlara odaklı olsa da inançları Tibet'in doğal hayatıyla samimi bir ilişki içerisindedir. Open Subtitles في العبادة البوذية التيبتية المراكز الدينية بها تماثيل وصور إعتقاداتهم ترتبط بعمق في المناظر الطبيعية البرية للتبت
    Ne, siz bunun bir anlamı olduğunu mu düşünüyorsunuz ya da yaşıtlar için bazı heykeller olarak mı? Open Subtitles انتم يا رفاق تعتقدون ان للامر كله مغزى تماثيل للاعمار ؟
    Evet, düşük erime noktaları olan malzemelerden, heykeller yapar. Open Subtitles أجل ، إنّها تصنع تماثيل من مواد ذات درجة إنصهار منخفضة نسبياً
    Tarihi heykeller, tarihi bahçeler ve eski hava bükücüler tarafından kullanılan meditasyon salonu da dahil. Open Subtitles سنرى تماثيل عتيقة, حدائق عتيقة و أيضا بهو التأمل الخاص بمخضعي الهواء القدماء
    Bir gece içinde, Stalin'in portreleri ve heykelleri ortadan kayboldu. Open Subtitles ليلة ما في مكان مليء بالصور و تماثيل نصفية لستالين
    "Bildiğim kadarıyla, yerel tanrıların heykelleri oradan çıkarılmıştı." Open Subtitles اني اتذكر ان ,ماني جيزو و تماثيل محلية تم ازالتها
    Kaç tane Meryem Ana heykeli kaldı? Open Subtitles كم تبقى عندك من التماثيل؟ تماثيل العذراء مريم، كم عددها؟
    At heykelcikleri, iki tane, yaklaşık bu büyüklükte Open Subtitles تماثيل , كل واحد أكبر من الآخر
    Kanserli çocukların, hepsinin heykelini dikemezsin. Open Subtitles فتية السرطان هؤلاء ليسوا كلهم يستحقون تماثيل
    En kötü suçlular bahçelerinde cüce biblosu kullanırlar. Open Subtitles اسوأ المجرمين يوظفون تماثيل قزمية للحدائق،
    Bu, o köprüdeki dört heykelden biri. Open Subtitles هذه كانت واحدة من اربعة تماثيل فيها.
    Bu yüzden ve başka sebeplerle de heykellere ihtiyacımız olduğunu düşünmüyorum. TED ولهذا السبب، وأسباب اخرى، لا أعتقد أننا بحاجة إلى تماثيل.
    Bu zürafa figürlerini nereye koymamı istiyorsun? Open Subtitles مهلا، أين تريد مني أن أضع كل هذه تماثيل الزرافة ؟
    Tanrılarımızın heykellerini yıktılar. İmparatorunkini bile. Open Subtitles يحطموا تماثيل آلهتنا حتى تماثيل الإمبراطور
    Balmumu heykelcikler... samandan yapılmış çizimler ve kadifeden yapılmış bir sürü oyuncak. Open Subtitles في أعياد الكريسماس يعطي لنا تماثيل شمعّية صغيرة، صلبان منسوجة من القش، صور لمهد المسيح.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more