"تمارس" - Translation from Arabic to Turkish

    • yapıyorsun
        
    • yapıyor
        
    • yaparken
        
    • yapan
        
    • oynuyorsun
        
    • yaptığını
        
    • seks
        
    • yatmak
        
    • oynuyor
        
    • sevişiyorsun
        
    • yapar
        
    • oynar
        
    • yaptın
        
    • ilişkiye
        
    • sevişiyor
        
    Tamam, şarap yok ama aşk yapıyorsun, öyle değil mi? Open Subtitles أنت لا تشرب النبيذ لكنَك تمارس الحب، أليس كذلك؟
    Sanki sihir yapıyor gibiydiler. TED أنها تقريبا مثل ما كنت تمارس الخدع السحرية.
    Bir kadının seks yaparken ve oda servisi içeri girdiğinde nasıl davrandığı hakkında çok şey söylenebilir. Open Subtitles يمكنك معرفة الكثير عن المرأة من طريقة تصرفها عندما تمارس الجنس معها و تدخل خدمة الغرف
    Düğününü iptal ettikten 30 saniye sonra başka bir kızla seks yapan bir erkeğe ne diyebilirsin ki sonuçta? Open Subtitles ماذا جعل للرجل أن يدعو من زفافه ومن ثم تمارس الجنس مع فتاة أخرى 30 ثانية في وقت لاحق.
    İnsanlarla oynuyorsun, zayıf yönlerini göstermelerini sağlıyorsun ve.. ...geriye kendilerini asmaları için ipi, ellerine vermek kalıyor. Open Subtitles أنتَ تمارس ألعاباً ذهنية مع الناس وبعدها تخمّن نقطة ضعفهم وبعدها تسلمهم الحبل ليشنقوا أنفسهم
    Ama hızlı Kiddo, B.B.'nin numara yaptığını bilmiyordu. Open Subtitles لكن الصغيرة إنسحبت سريعا وكيدو علمت بذلك لقد كانت الصغيرة بي بي تمارس لعبة البوسم
    Ama sen benimle sürekli uğraşıyorsun. Boktan çay yapıyorsun. Open Subtitles انت تمارس الجنس معي في كل وقت نحن نصنع به الشاي
    Düzenli egzersiz yapıyorsun, eskisi gibi içmiyorsun, doğru besleniyorsun. Open Subtitles أنت تمارس بإنتظام قللت الشرب وأنت تأكل الأطعمة الصحيّة
    Üçüncü sınıftan beri şu deprem muhabbetini yapıyorsun. Open Subtitles إنك تمارس هذه المزحة منذ كنت في الصف الثالث ابتدائي
    Işte soldaki eşimin hasta olan ayağı ve şimdi 4 ay sonra iyi bir şekilde Aspen'de doğa yürüyüşü yapıyor. TED وفي الصورة ترون ركبة زوجتي المعطوبة وفي الصورة المقابلة تمارس التنزه الجبلي منذ اربعة اشهر في آسبن وحالتها ممتازة
    Daha yeni başladık. Oda arkadaşın yine seks yapıyor. Open Subtitles نحن لم نبدأ بعد رفيقتك في السكن تمارس الجنس مرة أخرى
    Kas yapınız sağlam. Ya jimnastik yapıyor ya da koşuyorsunuz. Open Subtitles أنت تلائم، بالعجول العضلية لذا أنت يجب أن تمارس أو مرة.
    Peki sence, sen bir fahişeyle seks yaparken ben neler hissediyorum? Open Subtitles حسنا , ماذا تعتقد اني اشعر عندما تمارس الجنس مع عاهرة ؟
    Sesinden anlayabiliyorum. seks yaparken sizi basabilirdim. Open Subtitles و ربما تسللت إلى منزلك عندما كنت تمارس الجنس
    İnsanlar ve bonobolar yüz yüze seks yapan yegane hayvanlardır, ikisi de hayattayken... TED بنو البشر والبونوبو هما الحيوانات الوحيدة التي تمارس الجنس وجها لوجه وعندما يكون كل منهما على قيد الحياة
    Ayın karanlığında kendinle oyunlar oynuyorsun. Open Subtitles أنت تمارس ألاعيباً مع ذاتك في ظلمة الليل
    Annenin bir narkotik polisiyle seks yaptığını duymak istememen hep dışarıda olmak için yeterli sebep. Open Subtitles أعتقد أن كون أمك تمارس الجنس مع مخبر سبب كاف للبقاء خارجاً طوال الليل
    Merakım şu: Ölü bir adamla nasıl seks yapabildi ? Open Subtitles سؤالي هو, كيف يحدث ان تمارس الجنس مع الرجل الميت؟
    Yani, sen "erkek" olsaydın benimle yatmak bile isteyebilirdin. Open Subtitles أنت تعني،لو كنتَ فتى،ربما قد تريد أن تمارس الجنس معي.
    Sen seks yapmıyorsun demek geri kalanımız akşamları... 'cribbage' oynuyor demek değil. Open Subtitles هذا لأنك لم تمارس الحب لا يعنني أننا أننا جلسنا نلعب بالورق
    Ve bu fantezilerinde, genç kızlarla sevişiyorsun. Open Subtitles فى هذه الخيالات أنت تمارس الرزيلة مع الفتيات.
    Tanrım, iğrenç bişey bu. Waov ahbap. Kim tavukla seks yapar? Open Subtitles ــ يا إلهي، هذا مثير للقرف ــ كيف تمارس الجنس مع دجاجة؟
    Hafıza nasıl oyun oynar bilirsiniz. Open Subtitles تعلمين كم أنه يمكن للذاكرة أن تمارس الألاعيب
    Biriyle yatmadan önce 500 defa elmalı kek mi yaptın? Open Subtitles إذا، هل صنعت 500 فطيرة تفاح قبل أن تمارس الجنس؟
    O, bir ilişki kurmak istediği için seks yapmıyordu ve ben benim akıl uçurtan seksimin ilişkiye dönmesini umuyordum. Open Subtitles لم تمارس الجنس لأنها أرادت علاقة حقيقية و أنا كنت أود مضاجعة رهيبة كي أحولها إلى علاقة
    Hanımefendi biriyle sevişiyor. Sonra bir bakıyorsunuz yeni bir ortağınız olmuş. Open Subtitles حسناً، تمارس السيدة العجوز علاقة وتتفاجئ بعدها بالحصول على شريك جديد بالعمل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more