Tamam, şarap yok ama aşk yapıyorsun, öyle değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تشرب النبيذ لكنَك تمارس الحب، أليس كذلك؟ |
Sanki sihir yapıyor gibiydiler. | TED | أنها تقريبا مثل ما كنت تمارس الخدع السحرية. |
Bir kadının seks yaparken ve oda servisi içeri girdiğinde nasıl davrandığı hakkında çok şey söylenebilir. | Open Subtitles | يمكنك معرفة الكثير عن المرأة من طريقة تصرفها عندما تمارس الجنس معها و تدخل خدمة الغرف |
Düğününü iptal ettikten 30 saniye sonra başka bir kızla seks yapan bir erkeğe ne diyebilirsin ki sonuçta? | Open Subtitles | ماذا جعل للرجل أن يدعو من زفافه ومن ثم تمارس الجنس مع فتاة أخرى 30 ثانية في وقت لاحق. |
İnsanlarla oynuyorsun, zayıf yönlerini göstermelerini sağlıyorsun ve.. ...geriye kendilerini asmaları için ipi, ellerine vermek kalıyor. | Open Subtitles | أنتَ تمارس ألعاباً ذهنية مع الناس وبعدها تخمّن نقطة ضعفهم وبعدها تسلمهم الحبل ليشنقوا أنفسهم |
Ama hızlı Kiddo, B.B.'nin numara yaptığını bilmiyordu. | Open Subtitles | لكن الصغيرة إنسحبت سريعا وكيدو علمت بذلك لقد كانت الصغيرة بي بي تمارس لعبة البوسم |
Ama sen benimle sürekli uğraşıyorsun. Boktan çay yapıyorsun. | Open Subtitles | انت تمارس الجنس معي في كل وقت نحن نصنع به الشاي |
Düzenli egzersiz yapıyorsun, eskisi gibi içmiyorsun, doğru besleniyorsun. | Open Subtitles | أنت تمارس بإنتظام قللت الشرب وأنت تأكل الأطعمة الصحيّة |
Üçüncü sınıftan beri şu deprem muhabbetini yapıyorsun. | Open Subtitles | إنك تمارس هذه المزحة منذ كنت في الصف الثالث ابتدائي |
Işte soldaki eşimin hasta olan ayağı ve şimdi 4 ay sonra iyi bir şekilde Aspen'de doğa yürüyüşü yapıyor. | TED | وفي الصورة ترون ركبة زوجتي المعطوبة وفي الصورة المقابلة تمارس التنزه الجبلي منذ اربعة اشهر في آسبن وحالتها ممتازة |
Daha yeni başladık. Oda arkadaşın yine seks yapıyor. | Open Subtitles | نحن لم نبدأ بعد رفيقتك في السكن تمارس الجنس مرة أخرى |
Kas yapınız sağlam. Ya jimnastik yapıyor ya da koşuyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تلائم، بالعجول العضلية لذا أنت يجب أن تمارس أو مرة. |
Peki sence, sen bir fahişeyle seks yaparken ben neler hissediyorum? | Open Subtitles | حسنا , ماذا تعتقد اني اشعر عندما تمارس الجنس مع عاهرة ؟ |
Sesinden anlayabiliyorum. seks yaparken sizi basabilirdim. | Open Subtitles | و ربما تسللت إلى منزلك عندما كنت تمارس الجنس |
İnsanlar ve bonobolar yüz yüze seks yapan yegane hayvanlardır, ikisi de hayattayken... | TED | بنو البشر والبونوبو هما الحيوانات الوحيدة التي تمارس الجنس وجها لوجه وعندما يكون كل منهما على قيد الحياة |
Ayın karanlığında kendinle oyunlar oynuyorsun. | Open Subtitles | أنت تمارس ألاعيباً مع ذاتك في ظلمة الليل |
Annenin bir narkotik polisiyle seks yaptığını duymak istememen hep dışarıda olmak için yeterli sebep. | Open Subtitles | أعتقد أن كون أمك تمارس الجنس مع مخبر سبب كاف للبقاء خارجاً طوال الليل |
Merakım şu: Ölü bir adamla nasıl seks yapabildi ? | Open Subtitles | سؤالي هو, كيف يحدث ان تمارس الجنس مع الرجل الميت؟ |
Yani, sen "erkek" olsaydın benimle yatmak bile isteyebilirdin. | Open Subtitles | أنت تعني،لو كنتَ فتى،ربما قد تريد أن تمارس الجنس معي. |
Sen seks yapmıyorsun demek geri kalanımız akşamları... 'cribbage' oynuyor demek değil. | Open Subtitles | هذا لأنك لم تمارس الحب لا يعنني أننا أننا جلسنا نلعب بالورق |
Ve bu fantezilerinde, genç kızlarla sevişiyorsun. | Open Subtitles | فى هذه الخيالات أنت تمارس الرزيلة مع الفتيات. |
Tanrım, iğrenç bişey bu. Waov ahbap. Kim tavukla seks yapar? | Open Subtitles | ــ يا إلهي، هذا مثير للقرف ــ كيف تمارس الجنس مع دجاجة؟ |
Hafıza nasıl oyun oynar bilirsiniz. | Open Subtitles | تعلمين كم أنه يمكن للذاكرة أن تمارس الألاعيب |
Biriyle yatmadan önce 500 defa elmalı kek mi yaptın? | Open Subtitles | إذا، هل صنعت 500 فطيرة تفاح قبل أن تمارس الجنس؟ |
O, bir ilişki kurmak istediği için seks yapmıyordu ve ben benim akıl uçurtan seksimin ilişkiye dönmesini umuyordum. | Open Subtitles | لم تمارس الجنس لأنها أرادت علاقة حقيقية و أنا كنت أود مضاجعة رهيبة كي أحولها إلى علاقة |
Hanımefendi biriyle sevişiyor. Sonra bir bakıyorsunuz yeni bir ortağınız olmuş. | Open Subtitles | حسناً، تمارس السيدة العجوز علاقة وتتفاجئ بعدها بالحصول على شريك جديد بالعمل |