"تماماً بعد" - Translation from Arabic to Turkish

• hemen sonra
• sonra tamamen

Aslında, 106 yıl önce gitti. hemen sonra biz anlaşma yaptı.
. في الواقع ، لقد غادر منذ 106 سنة مضت . تماماً بعد أن أبرمنا الصفقة

Hikayeyi sürekli bölen ve bir daha asla duymayan çocuğun hakkındaki müzikal numaradan hemen sonra.
أجل، تماماً بعد أغنية ذلك الفتى الذى قاطع الرواي ولم يسمع أحد عنه بعد ذلك.

Sana adımı söyledikten hemen sonra sanırım biliyordum.
تماماً بعد أن أخبرتك باسمى أظن أننى عرفت

Annem dünkü karate dersinden sonra tamamen kontrolü kaybetti.
امى فقدت تماماً بعد الكارتية امس

Beş dakika sonra tamamen kaybolmuş.
ثم إختفت تماماً بعد 5 دقائق

Darryl dahil olduktan hemen sonra Don Smith ile çalışırken Keith'in solo zımbırtıları için çalıştık.
تماماً بعد دخول داريل و أنا كنت أعمل مع دون سميث، الذي عمل الكثير من الأغاني لكيث معي

- Gece yarısından hemen sonra.
انظروا إلى الطابع الزمني إنه تماماً بعد منتصف الليل

Partiden hemen sonra. Hatırlamıyor musun?
تماماً بعد حفل الحمام هل تتذكرين ؟

Vardıktan hemen sonra, tanıştığın insanlar mesela?
تماماً بعد وصولك ، ناس ربما قابلتهم

Dayan, Annemi aradıktan hemen sonra da yapabiliriz.
انتظر , سنفعلها تماماً بعد أن أتصل بأمي

- Dün seninle konuştuktan hemen sonra gürültü ihbarı aldık dediğin yerden.
- ليلة أمس، تماماً بعد أن أنهينا المحادثة الهاتفية تلقى المأمور شكوى إزعاج

Şu gizemli aramadan hemen sonra Sid, Danny Valentine'ı aramış.
تماماً بعد تلك المكالمة الغامضة،

Adamın kafasına sıktıktan hemen sonra.
تماماً بعد أن أطلق على هذا الرجل

Onlarla görüşmeyi bırakmasından hemen sonra.
تماماً بعد أن توقفت عن رؤيتهم

Dün benim vardiyamın başlamasından hemen sonra oldu.
أمس تماماً بعد أن بدأت نوبتي

Anlık anket sonuçlarına bir bak. Programımdan hemen sonra ciddi bir sempati kazandınız.
لديك شعبية تماماً بعد برنامجي

Birlikte olduktan hemen sonra!
تماماً بعد أن تضاجعنا

Paul, dördüncü evredeki bir kadının onunla görüştükten sonra tamamen iyileştiğini okumuş bir yerde.
) بول) قرأ عن امرأة) في المرحلة الرابعة والتي شفيت تماماً بعد زيارته

Çalışması, Bay Whitehall onu kovduktan sonra tamamen dağıldı.
و الاخرين, لسنين, و مهنته تفككت تماماً بعد أن طرده السيّد (وايتهول).