"تماماً و" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve
        
    • tamamen
        
    • çok
        
    Paslanıncaya kadar kullanımda kaldı, ve sonra kullanımdan çıkarıldı. TED دامت في الخدمة لحين باتت صدئة تماماً و أُخرجت من الخدمة.
    ve aşağıda çürüyen cesedin kokusunu neredeyse tamamen kapatıyor. Open Subtitles و قادر على تغطية الرائحة الكريهة تماماً و الجثث المتعفنة هناك بالأسفل
    Oldukça iyiydi ve parasal sorunları olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لقد كان بخير تماماً,و ليس لى علم بأى مشاكل مادية
    Güneş ay tarafından tamamen örtülecek. Ateş Bükücüler çaresiz kalacak. Open Subtitles سوف يحجب القمر الشمس تماماً و يصبح مُسخري النار عاجزين
    Hem de çok gerekli. Kafa derinizdeki kan dolaşımını hızlandırmalıyız. Open Subtitles تماماً و ضروري للغاية يجب أن نوزعه على فروة الرأس
    Biliyorum, tıpkı anneme benziyorum ve annem de güzelliğinden pek memnun değildi. Open Subtitles أعلم، إنّني أشبهها تماماً و أمّي لم تكن.. مرتاحة إلى جمالها..
    Şimdi, torunumun hijyenik ve tamamıyla zararsız evcil farelerine bakmasına müsade edecek misiniz, yoksa etmeyecek misiniz? Open Subtitles و الآن هل ستسمح أو لن تسمح لحفيدى بأن يحتفظ بفأره الأليف تماماً و الصحى
    İlk yılımın sonuna gelmiştim ve işte taksinin içinde oturuyordum. Open Subtitles لقد كانت نهاية سنتي الجامعية الأولى تماماً, و ها قد كنت هناك جالسة في سيارة الأجرة.
    Dün akşam solgun ve çırılçıplaktı tıpkı bir iskelet gibi. Open Subtitles و لكن البارحة مساءً كانت شاحبة تماماً و عارية كالهيكل العظمي
    Yargıçları Ramon'un tamamiyle aklı başında ve mantıklı olduğuna ikna etmeliyiz. Open Subtitles علينا أن نقنع القضاة أن رامون عاقل تماماً و مدرك
    bu sadece senin çok uzaklara gittiğini ve asla geri dönmeyeceğini düşündükleri içindir. Open Subtitles فهذا يعني أنك تظنه ضاع تماماً و لا مجال لعودته
    Sonra Lionel, düşlerimi önüme serdi, ve ben sadece.... Open Subtitles و بعد ذلك ليونيل وضع حلمي أمامي تماماً و أنا فقط
    Biliyor musun, sen tamamen haklıydın ve ben hatalıydım. Open Subtitles أتعرف ماذا, كنت محقاً تماماً و أنا كنت المخطئ
    Biliyor musun, sen tamamen haklıydın ve ben hatalıydım. Open Subtitles أتعرف ماذا, كنت محقاً تماماً و أنا كنت المخطئ
    Bu tamamen uygunsuz, bu yüzden bunu yaptım, kurallar böyleydi. Open Subtitles لم يكن هذا تصرف لائق تماماً و لهذا فعلت ما فعلت ، كما تنص القوانين
    Koroner arteri neredeyse tamamen tıkanmış ve karaciğerine çok kötü davranılmış. Open Subtitles شرايينه التاجية كانت مسدودة تماماً و كبده يظهر إشارة على سوء الإستعمال
    tamamen ve baştan sona gerçek hayattan soyutlanmış. Open Subtitles منفصل تماماً و بشكل نهائي عن الحياة الواقعية
    Aynı şekilde, sizinle konuşurken çok fazla gevşersem, o zamanda toplara odaklanamam. TED وبالمثل، إن كنت مسترخياً تماماً و أتحدث معكم فلن يكون هناك مجال لكي أركز على الكرات.
    Kendini çok küçük görüyor aklından geçenleri anladığımda, ödüm koptu. Open Subtitles إن معنوياتها منخفضة تماماً و حين عرفت ما يدور بعقلها أصابنى ذلك بالخوف المميت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more