Sana çok trip attım diye benimle günlerce konuşmayacağını fark etmemesi gibi mi? | Open Subtitles | تمامًا مثلما لا تلاحظ عندما لا تتحدث معي لأيام لأني أمنحك امتنان كبير |
Sana çok trip attım diye benimle günlerce konuşmayacağını fark etmemesi gibi mi? | Open Subtitles | تمامًا مثلما لا تلاحظ عندما لا تتحدث معي لأيام لأني أمنحك امتنان كبير |
tıpkı kılıfında bırakacağımız her silahın bütün topluluğu kederli bir yaşantıdan koruduğu gibi. | TED | تمامًا مثلما يمكن لكل مسدس في جرابه إنقاذ مجتمع بأكمله من كرب قد يدوم مدى الحياة. |
Bütün şu piç kurularının istediği gibi kazıp, beni çıkardıklarında, ölmüş olacağım. | Open Subtitles | عندما يخرجوني، سأكون ميتًا. تمامًا مثلما يريدني كل أولئك اللقطاء. |
Düşündüğün gibi Frobisher da arkasındaki isim. | Open Subtitles | وفوربشر كان وراء هذا ، تمامًا مثلما اعتقدتِ |
Onunla gurur duyabilirsin... aynen benim oğullarımla duyduğum gibi. | Open Subtitles | يجب أن تكوني فخورة به تمامًا مثلما أنا فخورة بأولادي |
Charlie, Çay Partisi'ni en başta anlayıverdim aynı SDS'yi anlamış olduğum gibi. | Open Subtitles | تشارلي, لقد تفهمت أسباب حزب الشاي في البداية, تمامًا مثلما فهمت أسباب حركة الطلاب الديمقراطية. |
Evet, risk raporunu okudum bütün diğer raporları okuduğum gibi. | Open Subtitles | نعم , لقد قرأت تقرير المخطط تمامًا مثلما قرأت و فسرت كل التقارير. |
Ya da kendisiyle ilgili gerçeği öğrendin tıpkı babanla ilgili gerçeği öğrendiğin gibi ve de hoşuna gitmedi. | Open Subtitles | أو ربما أكتشفت الحقيقة حياله تمامًا مثلما أكتشفت الحقيقة حيال والدك والتي لم تنال إعجابك |
11 Eylül'den sonra halkıma olan şey gibi. | Open Subtitles | تمامًا مثلما حدث لقومي بعد أحداث الحادي عشر من سبتمبر |
Yerlilerin yönettiği zamanlardaki gibi. | Open Subtitles | تعلمون، تمامًا مثلما كان السكان الاصليّين يتحملون المسؤولية. |
Aynı kasırganın erken uyarı olmadan vurması gibi, uyarı için alarm yok, çünkü yaşama ihtimaliniz büyük ölçüde azaldığında tehlike kapınızdadır. | TED | تمامًا مثلما يضربُ الاعصار منطقةً دون وجود نظام للإنذار المبكر، لا يوجد هناك نظام للتحذير، من الخطر الذي يداهم عتبة بيتك فعلًا عندما تكون احتمالات البقاء على الحياة ضئيلة للغاية. |
80'ler filmleri gibi. | Open Subtitles | تمامًا مثلما كان الأمر في الثمانينات. |
tıpkı dedem ve ninem gibi. | Open Subtitles | تمامًا مثلما حصل مع جدِّي و جدَّتي |
tıpkı dedem ve nenemin aşkı gibi. | Open Subtitles | تمامًا مثلما حصل مع جدِّي و جدَّتي |
tıpkı kayıp hemşire gibi. | Open Subtitles | تمامًا مثلما حدث مع المُمرّضة. |
İmkansızlıkları yendi, tıpkı senin gibi. | Open Subtitles | لقد فعل المستحيل تمامًا مثلما ستفعل |
tıpkı benim arkamdan iş çevirip Samar'ın numarasını FBI'a vermenin sana düşmeyeceği gibi. | Open Subtitles | تمامًا مثلما لم يكن موضعك لتتسلل من ورائي وتعطي رقم (سمر) للمباحث الفيدرالية |