"تمانع أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • sakıncası var
        
    • acaba
        
    • sorun olur
        
    • bir sakınca var
        
    • için sorun
        
    • sorun olmaz
        
    • bir sakıncası
        
    • bir mahzuru var
        
    • rica
        
    • mahsuru
        
    • rahatsız
        
    Beyler, bana ne yaptığınızı söylemenizin bir sakıncası var mı? Open Subtitles هل تمانع أن تخبرني ما الذي تفعلونه يا سادة
    Afedersiniz bayım, ne kadar para aldığınızı söylemenizin sakıncası var mı? Open Subtitles المعذرة سيدي هل تمانع أن تخبرنا كم ستحصل من المال؟
    acaba cenazeyi halka açık yapıp yapmayacaklarını sorabilir misiniz? Open Subtitles هل تمانع أن طلبت من العائلة ان يقوموا بجعل الجنازة مفتوحة للعامة؟
    Bu uzun sürebilir. Ben gitsem sorun olur mu? Open Subtitles سوف يأخذ هذا وقتاً هل تمانع أن أفعل بنفسي ؟
    Beraber oyun oynarken fotoğrafınızı çekmemde bir sakınca var mı? Open Subtitles هل تمانع أن أقوم بالتصوير أثناء رميكما للكرات؟
    Şu arkadaki döşemeden bir örnek alsak senin için sorun olur mu? Open Subtitles تمانع أن ناخذ عينة من تلك السجادة في الخلف؟
    Aileyle paylaşmak sorun olmaz, değil mi? Open Subtitles أنت لا تمانع أن تشاركه مع العائلة اليس كذلك؟
    Şu tezgahın arkasına bakmamın bir mahzuru var mı? Open Subtitles هل تمانع أن ألقي نظرة خلف الكاونتر؟
    Af edersin dostum, silahı bırakmanın bir sakıncası var mı? Open Subtitles المعذرة يا صاحبي, هل تمانع أن ترمي سلاحك وتستدير؟
    Evimize gitmemizin sakıncası var mı, belki biraz düşünüp size haber... Open Subtitles إسمع , الا تمانع أن نعود إلى منزلنا ربمانفكرفى هذاالآمرومنثمنخبرك... ..
    Geçen yılkı satışlarınız hakkında bilgi almamın bir sakıncası var mı? Open Subtitles وهل تمانع أن تخبرني بمقدار مبيعاتكم العام الماضي ؟ ــ لمجرد التقييم ــ لقد حققنا 1,7 مليون كربح صافي
    Bu denklemin diğer yarısına bir göz atmamın sakıncası var mı? Open Subtitles هل تمانع أن القيت نظرة خاطفة على النصف الثاني من هذه المعادلة؟
    acaba cenazeyi halka açık yapıp yapmayacaklarını sorabilir misiniz? Open Subtitles هل تمانع أن طلبت من العائلة ان يقوموا بجعل الجنازة مفتوحة للعامة؟
    Bu durumda,sormamın sakıncası var mı, yaşlı fakat eğlenceli bir beyefendiden gelecek olan zarif bir akşam yemeği davetine açık mıdır acaba kendisi? Open Subtitles في تلك الحالة, هل تمانع أن تسألها إذا هي متاحة لدعوتها على العشاء من قبل سيد عجوز, صارم, لكن ممتع؟
    Burada biraz kestirsem sorun olur mu senin için? Open Subtitles هل تمانع أن ازحف تحت محطة سيطرتكِ لأخذ غفوة صَغيرة؟
    Bakmam da bir sakınca var mı? Open Subtitles هل تمانع أن ألقي نظرة ؟
    Bakmamda bir sakınca var mı? Open Subtitles هل تمانع أن ألقي نظرة؟
    Bu arada hayranınım. Senin için sorun değilse... Open Subtitles بالمناسبة , انا مشجعة كبيره لك , هل تمانع أن توقع لي؟
    O zaman bize parmak izinizi ve DNA örneğinizi vermek sorun olmaz. Open Subtitles إذا فأنت لا تمانع أن تمنحنا بصماتك وعينة من حمضك النووي؟
    Şu tezgahın arkasına bakmamın bir mahzuru var mı? Open Subtitles هل تمانع أن ألقي نظرة خلف الكاونتر؟
    O yüzden gelip senden biraz daha beklemeni rica etmemi istedi. Open Subtitles لذا طلبت مني أن أطلب منك لو لا تمانع أن تنتظر لفترة أطول
    Üzgünüm. Bir kaç dakika daha başbaşa kalmamızın bir mahsuru var mı? Open Subtitles أنا آسفـه، هل تمانع أن أمضي معه عدة دقائق على إنفراد؟
    Umarım bunu söylememden rahatsız olmazsın, bu tarz bir iş için oldukça genç görünüyorsun. Open Subtitles أرجو الا تمانع أن أقول أنك تبدو صغيراً جداً على هذا النوع من الأعمال

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more