Eğer eğlenmek istiyorsan risk almalısın diyen sendin. | Open Subtitles | أعلم أنت دائماً تقول لو أردت أن تمرح فيجب أن تخاطر |
Haklıydın Kedi. eğlenmek eğlencelidir ama eğlenmeyi bilmelisin. | Open Subtitles | كنت محق، إنه ممتع أن تمرح لكن يجب أن تعرف كيف |
Leşveler selin sağladığı güven ortamında Eğleniyor. | Open Subtitles | تمرح الظباء في الأمان الذي يجلبه الفيضان |
Artık derse ihtiyacın yok. İstedim ama çok Eğleniyor. | Open Subtitles | أريد هذا لكنها تمرح كثيراً |
Eğlenip, rahat olup arkadaşlarını önemsemenin ne olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكر كيف تكون رائعاً و تمرح و تهتم بأصدقائك؟ |
Tabi ki tutuyor. Biraz eğlenmeni istediğimi söylemiştim. Hiç birşeyi kırmayacaksın. | Open Subtitles | بلى أنت كبير, أريدك ان تمرح قليلاً أنت لن تكسر شيئاً |
Kadınlar. Sen sadece onlarla eğleniyorsun. | Open Subtitles | النساء انك فقط تمرح معهم |
- Severim. Bırak kızı eğlensin. Sen gelene kadar ben de çok eğleniyordum. | Open Subtitles | دعها تمرح, والآن بعد إذنك سأذهب و أمرح كذلك أرجو أن تكسبين الكثير ستحتاجينه من أجل أنفك |
Burada kalırsın, sarhoş olup biraz eğlenirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تبق هنا، و تشرب الخمر و تمرح.. |
Onun işi bu. Sen eğlenirken arabada oturacak. | Open Subtitles | هذا عمله ، يجلس بالسيارة وينتظر ، بينما أنت تمرح |
Umarım eğleniyorsundur, Chris çünkü bir kolumu kurtarırsam eğer, gününü göstereceğim sana! | Open Subtitles | -أتمني أن تمرح الأن يا كريس -لأني بمجرد ان أتحرر من هذا سأركل مؤخرتك -بالفعل؟ |
Yani ne seninle, ne sevdiğin şeylerle ne de sadece eğlenmek istemenle dalga geçmeyeceğim. | Open Subtitles | اذا لن أضحك عليك أو على الأشياء التي تحبها, أو حقيقة أنك تريد أن تمرح |
Bazen kendi konfor bölgenin dışına çıkıp, başka türlü eğlenmek de güzel. | Open Subtitles | أظن أنه من الجيد أحيانا أن تخرج من منطقة الأمان و تمرح بطريقة مختلفة |
Yani sen eğlenmek için kaçmak istiyorsun. | Open Subtitles | إذن تريد أن تهرب من هنا لكى تمرح |
Paris' e ilk kez geliyorsun, ve eğlenmek yerine, tüm bu gereksiz şeyleri yapıyorsun. | Open Subtitles | انها المرة الأولى لك في "باريس" و بدلاً من أن تمرح. تنتقل بلا فائدة من مكان الى آخر. |
Eğleniyor musun Bobby? | Open Subtitles | هذا ليس صيد أرواح هل تمرح ؟ |
Bırak kaynak yapsın. Bugün Aziz Patrick günü. O da Eğleniyor. | Open Subtitles | فقط دعيها تمرّ، إنّه عيد القديس (باتريك)، إنّها تمرح. |
Orada herkesle Eğleniyor olmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تذهب و تمرح مع الآخرين |
Baksanıza. Eğlenip gülüyor. | Open Subtitles | انظر إليها إنها تمرح وتضحك |
Bahse girerim içmeyi özlemişsindir, Bunun gibi zamanları, arkadaşlarınla çıkmayı, gülüp eğlenmeyi, değil mi? | Open Subtitles | اراهن أنك تفتقد هذا المرح والخمر , أليس كذلك ؟ أوقات مثل هذه ؟ تخرج مع اصدقائك , تمرح وتضحك ؟ |
Bu benim doğum günüm, Kitty. Biliyorum. Seni seviyorlar ve doğum gününde eğlenmeni istiyorlar, tıpkı benim gibi. | Open Subtitles | أعلم، لكنّهم يحبونك و يريدونك أن تمرح في عيد ميلادك مثلما أريد أنا. |
Gecenin ortasında bensiz eğleniyorsun. | Open Subtitles | أنت تمرح في وسط الليل بدوني |
Bırakalım da taşlarıyla biraz eğlensin. | Open Subtitles | دعيها تمرح مع حجارتها |
Ya çocuklarına bakarsın, ya da eğlenirsin. | Open Subtitles | أجل عليك أن تربي طفلك أو تمرح بوقتك |
Sen eğlenirken çocuklarına bakması için gelen ve para ödediğin bir kişi. | Open Subtitles | مربيه اطفال ؟ نعم , انت تعلم شخص ما تدفع له ليأتى وتشاهد أطفالك بينما انت تمرح |
Tamam, umarım eğleniyorsundur. | Open Subtitles | حسنا ، أتمنى أنك تمرح الأن |