"تمرح" - Translation from Arabic to Turkish

    • eğlenmek
        
    • Eğleniyor
        
    • Eğlenip
        
    • eğlenmeyi
        
    • eğlenmeni
        
    • eğleniyorsun
        
    • eğlensin
        
    • eğlenirsin
        
    • eğlenirken
        
    • eğleniyorsundur
        
    Eğer eğlenmek istiyorsan risk almalısın diyen sendin. Open Subtitles أعلم أنت دائماً تقول لو أردت أن تمرح فيجب أن تخاطر
    Haklıydın Kedi. eğlenmek eğlencelidir ama eğlenmeyi bilmelisin. Open Subtitles كنت محق، إنه ممتع أن تمرح لكن يجب أن تعرف كيف
    Leşveler selin sağladığı güven ortamında Eğleniyor. Open Subtitles تمرح الظباء في الأمان الذي يجلبه الفيضان
    Artık derse ihtiyacın yok. İstedim ama çok Eğleniyor. Open Subtitles أريد هذا لكنها تمرح كثيراً
    Eğlenip, rahat olup arkadaşlarını önemsemenin ne olduğunu biliyor musun? Open Subtitles هل تتذكر كيف تكون رائعاً و تمرح و تهتم بأصدقائك؟
    Tabi ki tutuyor. Biraz eğlenmeni istediğimi söylemiştim. Hiç birşeyi kırmayacaksın. Open Subtitles بلى أنت كبير, أريدك ان تمرح قليلاً أنت لن تكسر شيئاً
    Kadınlar. Sen sadece onlarla eğleniyorsun. Open Subtitles النساء انك فقط تمرح معهم
    - Severim. Bırak kızı eğlensin. Sen gelene kadar ben de çok eğleniyordum. Open Subtitles دعها تمرح, والآن بعد إذنك سأذهب و أمرح كذلك أرجو أن تكسبين الكثير ستحتاجينه من أجل أنفك
    Burada kalırsın, sarhoş olup biraz eğlenirsin. Open Subtitles يمكنك أن تبق هنا، و تشرب الخمر و تمرح..
    Onun işi bu. Sen eğlenirken arabada oturacak. Open Subtitles هذا عمله ، يجلس بالسيارة وينتظر ، بينما أنت تمرح
    Umarım eğleniyorsundur, Chris çünkü bir kolumu kurtarırsam eğer, gününü göstereceğim sana! Open Subtitles -أتمني أن تمرح الأن يا كريس -لأني بمجرد ان أتحرر من هذا سأركل مؤخرتك -بالفعل؟
    Yani ne seninle, ne sevdiğin şeylerle ne de sadece eğlenmek istemenle dalga geçmeyeceğim. Open Subtitles اذا لن أضحك عليك أو على الأشياء التي تحبها, أو حقيقة أنك تريد أن تمرح
    Bazen kendi konfor bölgenin dışına çıkıp, başka türlü eğlenmek de güzel. Open Subtitles أظن أنه من الجيد أحيانا أن تخرج من منطقة الأمان و تمرح بطريقة مختلفة
    Yani sen eğlenmek için kaçmak istiyorsun. Open Subtitles إذن تريد أن تهرب من هنا لكى تمرح
    Paris' e ilk kez geliyorsun, ve eğlenmek yerine, tüm bu gereksiz şeyleri yapıyorsun. Open Subtitles انها المرة الأولى لك في "باريس" و بدلاً من أن تمرح. تنتقل بلا فائدة من مكان الى آخر.
    Eğleniyor musun Bobby? Open Subtitles هذا ليس صيد أرواح هل تمرح ؟
    Bırak kaynak yapsın. Bugün Aziz Patrick günü. O da Eğleniyor. Open Subtitles فقط دعيها تمرّ، إنّه عيد القديس (باتريك)، إنّها تمرح.
    Orada herkesle Eğleniyor olmalısın. Open Subtitles يجب أن تذهب و تمرح مع الآخرين
    Baksanıza. Eğlenip gülüyor. Open Subtitles انظر إليها إنها تمرح وتضحك
    Bahse girerim içmeyi özlemişsindir, Bunun gibi zamanları, arkadaşlarınla çıkmayı, gülüp eğlenmeyi, değil mi? Open Subtitles اراهن أنك تفتقد هذا المرح والخمر , أليس كذلك ؟ أوقات مثل هذه ؟ تخرج مع اصدقائك , تمرح وتضحك ؟
    Bu benim doğum günüm, Kitty. Biliyorum. Seni seviyorlar ve doğum gününde eğlenmeni istiyorlar, tıpkı benim gibi. Open Subtitles أعلم، لكنّهم يحبونك و يريدونك أن تمرح في عيد ميلادك مثلما أريد أنا.
    Gecenin ortasında bensiz eğleniyorsun. Open Subtitles أنت تمرح في وسط الليل بدوني
    Bırakalım da taşlarıyla biraz eğlensin. Open Subtitles دعيها تمرح مع حجارتها
    Ya çocuklarına bakarsın, ya da eğlenirsin. Open Subtitles أجل عليك أن تربي طفلك أو تمرح بوقتك
    Sen eğlenirken çocuklarına bakması için gelen ve para ödediğin bir kişi. Open Subtitles مربيه اطفال ؟ نعم , انت تعلم شخص ما تدفع له ليأتى وتشاهد أطفالك بينما انت تمرح
    Tamam, umarım eğleniyorsundur. Open Subtitles حسنا ، أتمنى أنك تمرح الأن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more