"تمكن" - Translation from Arabic to Turkish

• başardı
• başarmış
• ele
• yakaladı
• şekilde
• ı
• girdi
• yakalamış
• etkiledi
• başarıyla
• başardığı
• etti

Fakat kaçarken bile, silah arkadaşlarını kurtarmak için birkaç İskit öldürmeyi başardı.
لكن حتى عند هروبه تمكن من ذبح بعض السكيثيين وأنقذ بعض الرفاق.

- Ama zorlu saatlerin ardından takım karşıya geçmeyi başardı.
ولكن بعد عدة ساعات من المعاناة تمكن فريقنا من العبور

Ama şimdi çipin çıkarılmasıyla bu adam benim için indeksi deşifre etmeyi başardı.
لكن الآن، و دون الرقاقة، هذا الشخص تمكن من فك تشفير القائمة لأجلي.

İkisini de ıssız bir yere çekmeye başarmış, demek ki ne yaptığını biliyor.
لقد تمكن من إستدراج كلتاهما إلى مكان معزول مما يعني انه ناجح بالإغواء

Bunları nasıl ele geçirdiğine dair bi fikrin var mı?
هل لديك أدنى فكرة كيف تمكن من الحصول على هذه؟

- O beni kötü zamanımda yakaladı ve ben de kandım.
إنه وحسب تمكن من الإمساك بي في أوقات حرجة وأنا أستسلمت

Aşırı derece yok edici iyonik radyasyona rağmen bir şekilde varlıklarını sürdürmüşler.
تمكن بطريقة ما من الاستمرار رغم الأذى الشديد الذى تسببه الاشعاعات المؤينة.

Hem Cengiz, hem de oğlu Kubilay Han, Moğolların 13. Yüzyıl istilasında duvarın üstesinden gelmeyi başardı.
تمكن كلٌ من جنكيز وابنه قوبلاي خان من التغلب على الجدار خلال الغزو المنغولي في القرن الثالث عشر.

Midyeyi öğüttü ve ondan bazı kimyasal maddeler elde etmeyi başardı, bulduğu maddelerden biri enzim idi, ona Lüsiferaz dedi, diğer maddeye de Lüsüferin adını verdi. İsimleri Lusifer'den geliyor, yani ışık taşıyan demek.
طحنها و تمكن من استخراج زوج من المواد الكيميائية، انزيم يسمى لوسيفراس، الركيزة وسماها لوسيفرين بعد لوسيفير حامل الضوء.

Ve insanlar ekmekleri yere koymaya başladılar, ve eninde sonunda bir takım bunu yapabilmeyi başardı Yeni Zelanda ile İspanya arasında.
وأصبح الناس يضعون الخبز تقديرا, وأخيرا تمكن فريق من إنجازه بين نيوزيلندا و إسبانيا.

Bir kez daha gördüğünüz gibi Aakash Oberoi basından kaçmayı başardı.
كما ترون .. مرة أخرى .. أكاش أوبيروى تمكن من تفادى الصحافة

Altıncı Kincho, menfur başkandan öcünü alırken Tama rakunlarının gelecekteki operasyonları için, önemli bir meblağ toplamayı da başardı.
كينشو السادس ,بينما ينتقم من رئيس تلك الشركة ايضا تمكن من سرقة المال الكافي لعملية الراكون المستقبلية

İçimizden sadece biri aile içinde 13. mangada, lejyonda kalmayı başardı.
فقط واحدٌ منا تمكن من البقاء في العائلة في القطاع ال13 من الفيلق

Neyse ki çalışmalarının çoğuyla Naziler iktidarı ele geçirmeden Almanya'dan kaçabilmeyi başarmış.
ولله الحمد، قد تمكن من الخروج من ألمانيا قبل تولي النازيين السلطة.

ve sağdaki de dişi. Şimdi, erkek rengini ikiye bölmeyi başarmış, bu sayede dişi onun sadece daha kibar daha nazik tarafını görüyor.
و أنثى على اليمين تمكن الذكر من تقسيم لونه حتى ترى الأنثى جانب الحبار اللطيف فقط

Amına koyduğumun köpeği iki saniyede boynumu yakaladı.
كلب سافل تمكن من الإمساك بي من الحنجرة بثانيتين تماماً

Onu cadı avcılarına karşı kullanırken gördüm. Bu şekilde kaçtı.
رأيتهُ يستخدمها ضد صائدو السحرة ، هكذا تمكن من الهرب.

Tyson'ı nasıl iyileştirdiğini açıklamaz.
حسناً هذا لايفسر كيف تمكن من معالجة تايسون

Zanlı tam olarak evine böyle girdi oturma odasının camından.
هكذا تمكن الجاني من دخول منزلها عبر نافذة غرفة المعيشة

Bir uyuşturucu pazarlayıcısını yakalamış. En çok aranan adamlardan birini.
تمكن من القبض على تاجر مخدّرات مطلوب للعدالة.

Tilki Ryutarou, güzel konuşma yeteneğiyle altıncı Kincho'yu etkiledi, ve onu Ginza'nın ünlü klüplerinden birindeki özel bir odaya davet etti.
الثعلب ,ريوتاترو من خلال لسانه الطليق لقد تمكن من اجتذاب كينشو السادس و قد دعاه الى غرفة في نادي جينزا المشهور

O, bir hepea'yı başarıyla tedavi etmiş tek adamdı.
كان الرجل الوحيد الذي تمكن من علاج حالة من الهيبيا

Bir Güney Amerika devekuşu olan rhea bölgesine çekmeyi başardığı gruptan bir tanesiyle çiftleşiyor.
إنه الرّيا، نعامة أمريكية جنوبية، ويتزاوج مع واحدة من المجموعة التي تمكن من اجتذابها لأرضه.