Daha boya fırçalarını elimize bile almadan, umduğumuz sohbet ve bağın çoğunu çoktan elde etmiştik. | TED | حينذاك، وقبل التقاط فرشاة الطلاء، أجرينا العديد من المحادثات والاتصالات وهذا ما تمنيناه. |
Tabii geminin yörüngesini saptıran şey, aslında olmasını umduğumuz şeyin bir teyidiydi. | Open Subtitles | من المفارقة ، ما ألقى السفينة بعيدا عن مسارها عن النقطة المستهدفة كان تأكيدا على ما تمنيناه حقا |
ve umduğumuz gibi değil. | Open Subtitles | وهو ليس كما تمنيناه |
Bizi hayal kırıklığına uğrattın Da Vinci. umduğumuz kişi olamadın. | Open Subtitles | أنت خذلتنا يا (دافنشي) لست من تمنيناه |