"تم إخباري" - Translation from Arabic to Turkish

• söylendi
• söylediler
• söylendiği
• söylemişlerdi

Şimdi, hatırladığım kadarıyla, büyüdüğüm zaman ne tür bir erkek olacağım bana söylendi.
الآن، على حسب ما يمكنني تذكره، تم إخباري أنه ينبغي أن أكبر لأكون رجلًا.

-Geçici olarak burada çalışacağınız söylendi. Anlaşma bu.
لقد تم إخباري أنك ضمن الطاقم المؤقت في منشأتنا, أيها الطبيب.

Bana Doktor Conrad Gould'un tüm dökümanlarını kütüphaneye bıraktığı söylendi, ve 1998'den beri olan günlüklerini görmem lazım.
تم إخباري بأن الدكتور كونراد جولد، أرسل كل قصاصاته إلى مكتبتكم أريد رؤية قصاصته منذ العام 1998

Bakın, özür dilerim, fakat zaten 3 tane şarap dükkanı gezdim, öğle tatili bitti, ve bana bu şişeyi almamı söylediler.
...اسمعي، أنا آسف، ولكنني ذهبت لثلاث مخازن نبيذ و استراحة الغداء فترة طويلة، لقد تم إخباري أنه أفضل مشروب تحصل عليه

Seninle konuşmamı söylediler. Bir telefon edinmem gerekiyormuş.
تم إخباري أن أتحدث معك يفترضأنأحصلعلى هاتف.

Bana söylendiği kadarıyla yeterince ilgi yokmuş. Sadece birkaç kişi katılmış.
لقد تم إخباري أنها لم تكن محل اهتمام فقط أشترك بعض الصبيان

Yeterince A vitamini alırsam, huzurlu bir karanlığa düşeceğimi söylemişlerdi.
لقد تم إخباري أن آخذ فيتامين أ وسأنتقل إلى نسيان سعيد

Evet, bana söylendi. 2117 numara.
أجل، لقد تم إخباري بهذا، العائد رقم 2117

Bir de Sembolist olduğu söylendi bulutlardaki ve başka nesnelerdeki işaretleri okuyabilen bir yorumcu.
تم إخباري أن هناك مترجم يمكنه أن يقرأ الإشارات

Ve bir de Birlik'in olduğu söylendi bir çok sahipliğin, yardım etmek için bir araya geldiği bir birlik.
هذه لا و تم إخباري أن هناك عصبة يديهم ستجتمع لتساعد

Bu Herkese ders olsun diye aranızdan birini seçmem söylendi.
لقد تم إخباري أنه يجب علي التمثيل بأحدهم

Ama bana beklenmedik ve komik şeyler olduğu söylendi.
ولكن تم إخباري أنهم أحيانا يقولون أشيائا غير متوقعة ومرحة.

Günah çıkarmam gerektiği söylendi.
لقد تم إخباري أنني أحتاج للقيام باعتراف.

Bana, Amerika Birleşik Devletleri Başkanını tanıdığın söylendi.
تم إخباري أنك تعرفين رئيس الولايات المتحدة الأمريكية

Sizden "evet" cevabı almadan başkente dönmemem söylendi.
لقد تم إخباري ألا أعود للعاصمة دون موافقتكَ

Delikanlı bana bu talihsiz olay hakkında yardımcı olabileceğin söylendi.
حسناً، أيها الشاب لقد تم إخباري أنكَ تستطيع مساعدتنا بشأن هذا الحدث المؤسف

Birbirinize şeref duyduğunuzu göstermek için böyle selamlaştığınız söylendi.
لقد تم إخباري بأن هذه هي الطريقة التي تحيّون بها بعضكم البعض بإحترام

Kimseyle bağlantıya geçmeden ülkeyi terketmem söylendi.
لقد تم إخباري أن أغادر البلدة بدون إخبار أي شخص

Bugün yolda bir kazanın vuku bulduğunu söylediler.
لقد تم إخباري أنه كان هناك حادث على الطريق اليوم

Henüz kendi ajanslarına haber vermemişler ama birkaç saat için de onun da hallolacağını söylediler.
لم يبلغوا وكالتهم، لكن تم إخباري بأنها مسألة ساعات.

Dalış giysisi giyip suya girmemi söylediler.
لقد تم إخباري أن أرتدي بذلة السباحة وأنزل إلى الماء.

Şimdiye kadar bana iki kez öldüğün söylendiği halde buradasın.
تم إخباري مرتين الى الآن، انك ميت. وهذا ما ستكون عليه.

Sayıları insanlardan çok sevdiğini söylemişlerdi.
لقد تم إخباري بأنك تحب الأرقام أكثر مما تحب البشر