Dediklerimi unut, Paul. Hiçbirşey olmamış gibi davran. | Open Subtitles | تناسى ما قلته يا بول تظاهر بأنني لم أقله |
Uyu ve bu saçmalığı unut. Duyuyor musun? | Open Subtitles | اذهبى للنوم و تناسى كل هذه الترهات هل تسمعيننى؟ |
Dinle, Adam sadece, bir an için bölge başsavcısı olduğunu unut ve Pennsylvania'nın gelecekteki valisi olduğunu da. | Open Subtitles | تناسى بأنك المدعي العام و الحاكم المستقبلي لولاية بنسلفانيا للحظة واحدة |
Bu zampara benim evli bir adam olduğumu unutmuş gibi. | Open Subtitles | يبدو أن الوغد تناسى أنني رجل متزوج |
Bu Konsey gerçek amacını unutmuş. | Open Subtitles | لقد تناسى هذا المجلس هدفه الرئيسى |
Her ne kadar dostumuz JJ bunu söylemeyi unutmuş olsa da, onlara malzemelerini biz sağlarız. | Open Subtitles | باستثناء صديقنا (ج.ج) تناسى أن يذكر ذلك كماترى،نحن نزودهبعناصرالمقالة. |
Bu doğru. Söylediklerimi unut. | Open Subtitles | هذا صحيح, تناسى ماقلته لك للتو |
Ne zaman bir şey beni üzse birisi "unut gitsin" diyor. | Open Subtitles | في كل مرة أستاء من أمر "ما، أحدهم يقول "تناسى ما حصل |
"Konuş onunla" ve "unut gitsin" gibi alışıldık sözler mi? | Open Subtitles | عبارات فقدت أهميتها من تكرارها مثل تحدث إليها" و "تناسى ما حصل"؟" |
Kişisel mahcubiyetini bir dakikalığına unut ya. | Open Subtitles | تناسى شعورك بالحرج لدقيقة |
unut artık. Geride bırak. | Open Subtitles | تناسى ذلك دع الامر يمضي |
Sahiden "unut gitsin" diyecek sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت حقاً أنه سيقول "تناسى الأمر" |
# unut tüm endişe ve tasalarını # | Open Subtitles | "تناسى همومك وخصومك" |
unut gitsin. | Open Subtitles | تناسى هذا |
unut onu. | Open Subtitles | تناسى أمره |
Jeb onlar silah olduklarını unutmuş görünüyor. | Open Subtitles | (جيب) يبدو انُ تناسى انهم اسلحة |