"تنتظرنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • bekliyor
        
    • bekleyen
        
    • Önümüzde
        
    • bekler
        
    • beklediğini
        
    • beklemeyin
        
    • önümüzdeydi
        
    • beklemeyecek
        
    • bekliyormuş
        
    Bizi bir saat sonra Miami'ye götürmek için bir uçak bekliyor. Büyük bir mesele haline getirme. Open Subtitles هناك طائرة تنتظرنا لتقلنا الى ميامى خلال ساعة
    Kolay iş. 16 milyon gidip onu almamızı bekliyor. Open Subtitles انها فرصة كبيرة حوالى 16 مليون تنتظرنا لإلتقاطها
    Bir saat içinde Miami'ye gidebileceğimiz bir uçak bizi bekliyor. Open Subtitles هناك طائرة تنتظرنا لتقلنا الى ميامى خلال ساعة
    Bütün bu tehlikelerin içinde keşfedilmeyi bekleyen harikalar olduğunu umut ediyoruz. Open Subtitles بأنه وسط كل هذه المخاطر .ما زالت توجد عجائب تنتظرنا لنكتشفها
    "Bizi bekleyen hayata sahip olmak için planladığımız hayattan kurtulmaya istekli olmalıyız." Open Subtitles على التخلي عن الحياة التي خططناها لكي نحصل على الحياة التي تنتظرنا
    Annem bizi bekliyor. Orkide gösterisini kaçırırsak çok üzülür. Open Subtitles إنها تنتظرنا إن فاتنا عرض السحلبية ستنهار
    Gazeticiler bekliyor. Open Subtitles لدينا الكثير لنفعله حشود الصحافة تنتظرنا
    Haritaya göre... dört beş saatlik bir yolculuk bizi bekliyor. Open Subtitles .... طبقا للخريطه تنتظرنا رحله حوالي أربعه أو خمسه ساعات
    Kuzeydeki binanın tepesinde bir helikopter bizim için bekliyor, ama derhal gitmemiz gerekiyor. Open Subtitles توجد مروحية تنتظرنا لكن يجب أن نذهب الآن
    Zırvalamayı kesin veletler. Büyük şehir bizi bekliyor. Open Subtitles هيا لننطلق أيها الصغار فالمدينة الكبيرة تنتظرنا
    Bizi kalede bekliyor, böylece ırkımızı kurtarma görevimize başlayabiliriz. Open Subtitles إنها تنتظرنا في القلعة لكي يمكن أن نبدأ مهمتنا لإنقاذ جنسنا
    Kuzeyin dondurucu soğuğunda bizi yeni bir hayat bekliyor. Open Subtitles هناك حياة جديدة تنتظرنا في الشمال المتجمد
    Acele edelim. Peri Anne bekliyor. Open Subtitles من الأفضل أن تسرعى فالجنية العرابة تنتظرنا
    - Sorgu odasında bekliyor. - Beklemeye devam edebilir. Open Subtitles ـ إنها تنتظرنا في غلرفة التحقيق ـ يُمكنها أن نتتظر قليلاً
    Alacakaranlık bölgesinde bizi bekleyen bu keşiflerin de nefes kesici olacağından şüphem yok. TED أنا مقتنعة أن الاكتشافات التي تنتظرنا في منطقة الغسق ستكون مذهلة أيضًا.
    Ölüm, bizi bekleyen korku ve dehşetten bizi özgürleştirebilir. Open Subtitles ويمكنه أن يجنبنا القلق و ، الأهوال. التي قد تنتظرنا في الحياة لاحقاً
    Artık dünyanın, keşfedilmeyi bekleyen harika şeylerle dolu mükemmel bir yer olduğunu görebiliriz. Open Subtitles الآن نستطيع رؤية العالم على حقيقته مكان جميل مليء بالأشياء الرائعة التي تنتظرنا لنجربها
    Önümüzde bir mücadele olsa da bizde Voldemort'ta olmayan bir şey var. Open Subtitles رغم أن هناك معركة تنتظرنا نحن نملك شيئا واحدا لا يملكه فولدمورت
    Ve bazen, şanslıysak yanlış saptığımız yolun sonunda güzel bir şey bizi bekler. Open Subtitles وأحيانا، إذا كنا محظوظون هناك نعمه تنتظرنا في نهاية ذلك الدور الخاطئ
    -Ne tür dehşetlerin beklediğini bilmiyorum, bu yüzden tek gidiceğim. -Hayır. Open Subtitles لا أعلم ما المخاطر التي تنتظرنا هناك لذا سأسافر وحدي
    -Bizim için beklemeyin. - Seni duyamadım. Open Subtitles ـ لا تنتظرنا ـ انك انفصلت , قلها مجدداً
    Bütün hayatımız önümüzdeydi. Open Subtitles حياتنا بأكملها التي تنتظرنا...
    Vaktimiz azalıyor. Uçak bizi beklemeyecek. Open Subtitles .الوقت ينفذ منا .الطائرة لن تنتظرنا
    Sahra'ya yerleşilmesinin inanılmaz bir kaydı. 5000 yıldan beri orada durup, bizim gelip bulmamızı bekliyormuş. TED سجل مدهش لإستعمار الصحراء الكبرى انها هنا منذ 5000 سنة مضت تنتظرنا لكي نعود. لذلك، انه مثير للإهتمام حقا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more