Hem gerçek hem de sahte kimliğim... seni çok çekici buluyor. | Open Subtitles | بلدي الحقيقي آمنة وبلدي وهمية النفس تنجذب بشكل لا يصدق لك. |
Ya da belki öfkeli erkekleri çekici bulduğun gerçeğini kabullenmelisin. | Open Subtitles | أو ربما يجب عليك مواجهة حقيقة أن كنت تنجذب إلى الرجال الغاضبين. |
Başka erkekleri çekici bulmaya başladığını ne zaman fark ettin? | Open Subtitles | و هل أنت لست قلق لأن تنجذب لرجل أخر ؟ |
Öncelikle, titreşimler örümcekleri çekiyor. | Open Subtitles | فى البدايه,العناكب تنجذب نحو الاهتزازت التى تشمل: |
Hayır karanlık tarafa o bir şeyleri çekiyor özellikle de insanları. | Open Subtitles | بل هو الجانب المظلم و الأشياء تنجذب إليه وخصوصا الناس |
Baksana Leonard, Howard'a kardeşimin hiçbir zaman ondan etkilenmediğini söyler misin? | Open Subtitles | مرحباً (لينورد) , هلاّ أخبرت (هاوارد) من فضلك أن أختي لم تنجذب له أبداً |
Bir kızın beni çekici bulması garip mi? | Open Subtitles | اهناك شىء خطا فى فتاة تنجذب الى؟ اهذة مشكلة؟ |
Sadece senin çekici bulduğun kadınlar öyle. | Open Subtitles | ... فقط أنواع النساء لك يبدو أن تنجذب ل. |
Transseksüeller sana çekici geliyor. | Open Subtitles | كنت تنجذب إلى المتحولين جنسيا. |
Sen şu an neredeyse gördüğün herkesi çekici buluyorsun. | Open Subtitles | وأنت تنجذب إلى حد كبير لكل شخص حاليا. |
Sen bir psikopat değilsin yine de, onlar sana çekici geliyor olabilir. | Open Subtitles | ...لست مضطرباً عقلياً إلا أنه من الممكن أنك تنجذب إليهم |
çekici olmayan şeyler çekici geliyor. | Open Subtitles | هي تنجذب الى الاشياء الغير جذابة |
Britta'ya onunla ilgilenmeyen erkekler çekici geliyor. | Open Subtitles | بريتا) تنجذب للرجال الغير المتاحين) |
Bu meşalelerden kurtulmalıyız. Bunlar... yaratıkları bize doğru çekiyor. | Open Subtitles | علينا التخلّص مِنْ هذه المشاعل فالكائنات تنجذب إلى الضوء |
Sanırım parlak şeyler bütün canlıların ilgisini çekiyor. | Open Subtitles | أعتقد أن كُل الأحياء تنجذب إلى الأشياءِ اللمّاعةِ |
İnsanlığın neslini tüketecek yeni bir tehdit onları dünyaya çekiyor. | Open Subtitles | تنجذب إلى كوكب الأرض بسبب أحدث تهديد للبشرية: |
Şehir, sirkten daha fazla ilgisini çekiyor. | Open Subtitles | المدينة تنجذب له أكثر من السيرك |
Acı çeken insanlar bu ruhların ilgisini çekiyor... onların tarafında olduğumuzu hissediyorlar. | Open Subtitles | تنجذب الأرواح المنزعجة إلى" "الأشخاص الذين يتالمون "يشعرون بشيءٍ ما" |
Ve eğer yukarıdan içine doğru bakarsanız, spadiksi geçtiğinde bir nevi bir hazne var, sıcaklık sinekleri çekiyor - buharlaşan kimyasallarla kaynayan bir hazne, küçük sinekçikler - ve bu muhafaza içinde kısılıp kalıyorlar. | TED | وان نظرتم جيداً سوف ترون انها تشبه جزئيات الطلع المتراصة ان الحشرات تنجذب نحو الحرارة والتي تعمل - الحرارة - على قتل الكيماويات .. هؤلاء الصغار الملاعين يتم حكرهم داخل هذه الحاوية |
Resimleri Harvard'ın Facebook sayfasında. Aman Tanrım, bunu nasıl yapabilir? Yakışıklı bir adamdan asla etkilenmediğini söylemişti. | Open Subtitles | (الأمر منتشر على صفحة جامعة (هارفارد على الفيسبوك لقد فعلتها، لقد قالت بأنها لن تنجذب لرجل وسيم |