"تنحني" - Translation from Arabic to Turkish

    • eğilir
        
    • diz
        
    • reverans
        
    • eğildiğinde
        
    • eğilip
        
    • boyun
        
    • eğilmeni
        
    • Eğilme
        
    • eğilmen
        
    • eğilmelisiniz
        
    • breeze
        
    • Eğilsen
        
    • Putlara
        
    • eğiliyor
        
    • bükülüyor
        
    Çiçekler sallanır, çimenler eğilir sevimli evimizin etrafında. Open Subtitles . .. الزهور أشرقت ، و الأعشاب تنحني . ..
    Önümde diz çökmeli... ve sağ elimi öpmelisin, söz verdiğin gibi. Open Subtitles كلا، زوبــار يجب أن تنحني أمامي وتقبل يدي كوعد منك لي
    Yalnızca Lina'nın etrafında dans et ve ona nasıl reverans yapılacağını öğret. Open Subtitles فقط يجب الرقص حول لينا وتعليمها كيف تنحني بالتحيةا.
    Ama ateşli hemşirenin ofisinde uyandığında ve burnunu bandajlamak için eğildiğinde, şansını deneyip, kafanı kavunlara gömersen, bir şeyler olabileceğine dair içinde bir his oluşuyor. Open Subtitles بعد ذلك تستيقظ في مكتب الممرضة المثيرة وعندما تنحني لتضع الضماضه على انفك تحس بأن شيء من الممكن أن يحدث
    İlk elinize aldığınızda, gevşek bir şekilde durduğunda belirli yönlere eğilip büküleceği anlaşılıyor. TED لذا فبمجرد أن تمسك البطاقة، يبدو واضحًا من مرونتها كيف تود أن تنحني بأي طريقة ممكنة.
    Sen Viking tanrısı bir vampirsin ve kimseye boyun eğmezsin. Open Subtitles أنت إله مصاص دماء من الفايكنج ولا تنحني لكائن من كان.
    Doğrudan ona bakabilmen için masaya doğru eğilmeni istiyorum. Open Subtitles أُريدُك أَنْ تنحني على طاولة المكتب بحيث تكوني مباشرةً عليها
    Çiçekler sallanır, çimenler eğilir... sevimli evimizin etrafında. Open Subtitles . .. الزهور أشرقت ، و الأعشاب تنحني . ..
    Buğday tanesi fazla eğilir. Open Subtitles إنها الدرجة التي تنحني عندها الخطوط العمودية عندما يطبق عليها مقدار معين من القوة
    Canavarlar kahramanın önünde diz çöküyor mu?, ya da o özel dünyadan tüyerken onu mu kovalıyorlar? TED أحياناً الوحوش تنحني أمام البطل، أو هل تبدأ مطاردة له أثناء هروبه من العالم الخاص؟
    Bazıları bunun, Tanrı'nın heykeltıraş ellerinin en üstün eseri olan ve bütün yaratıkların önünde diz çökmesi gereken insan vücudunun, ...bu gezici ruhlar tarafından istilasını engellemek için olduğunu söyler. Open Subtitles البعض يقول ان ذلك هو لمنعهم من الغزو خلق الله العليا , الجسم البشري على الحيوانات كلها ان تنحني اجلالا واكبارا
    Pekala Blackadder, reverans yapmana falan gerek yok. Open Subtitles لا عليك, بلاكادر ليس عليك ان تنحني أو تفعل أي شيء
    Hoş değil. Eğer prens ile birlikte orada olursa ona reverans yapmalısın. Open Subtitles ،إذا كانت هناك بحضرة الأمير يجب أن تنحني لها باحترام
    Fısıldamak için eğildiğinde dudaklarını kulak mememin arkasına dayadığını. Open Subtitles حينما تنحني لتحمس لي أنتَ تضع شفتاك على شحمة أذني.
    eğildiğinde Deanna Durbin'lerin ruhban sınıfının önünde fırlamasın. Open Subtitles لا أريدك أن تنحني وينكشف ثدييك أمام الكهنة.
    İşi durgunlaştığında masasına eğilip, bulmaca çözüyordu, ama sanki gizli gizli çözüyordu, hala çalışıyormuş gibi davranıyordu. Open Subtitles عندما يكون العمل بطيء، كانت تنحني امام الطاولة، وتحل الكلمات المتقاطعة. ولكن نوعا ما بالخفية.
    Bana boyun eğip ayağıma kapanman yeterli olacaktır. Open Subtitles فقط عليك ان تنحني لي وان تخدمي تحت امرتي
    Arkanı dönmeni ve eğilmeni istiyor böylece bir şey saklayıp saklamadığını görebilirim. Open Subtitles يقول : عليك ان تستديري وان تنحني الى الأم لكي يتسنى لي رؤية اي شيء هناك يقول :
    Eğilme yere yavrum Open Subtitles لا تنحني ، ليباركك الله -
    Ashlee,buraya eğilmen gerekiyor zıplayan kurbağa oyunu gibi tamam mı? Open Subtitles اريديك ان تنحني هنا مثل لعبة قفزة الضفدع.. حسنا.
    Bu koruyucu cam. Salataya ulaşmak ya da hapşırabilmek için eğilmelisiniz. Open Subtitles إنه حاجز العطس ، يجب أن تنحني حتى تأخذ السلطة أو تعطس على الأشياء
    Like a flower bending in the breeze Open Subtitles # مثل زهرة تنحني في النّسيم #
    - Eğilsen iyi olur. - Ha siktir! Open Subtitles -يجب أن تنحني
    Putlara tapıp sahte Tanrılara inanmaya başladılar. Open Subtitles كانوا يعبدون الأوثان وكانت تنحني أمام الآلهة الزائفة.
    Ağaçların dalları dinlemek için eğiliyor Yıldızlar usulca titreşirken Open Subtitles رؤوس الأشجار تنحني للاستماع بينما النجـــُــــــومُ تُومض بلُطف
    Önce, çelik yapı bükülüyor, ve yatık hale geliyor. Open Subtitles وسرعتها أقل من 60 ميل بالساعة فأولاً: تنحني الإطارات الفولاذية لأكثر مما تتحمل ثم بعد ذلك تبقى منحيةً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more