Çiçekler sallanır, çimenler eğilir sevimli evimizin etrafında. | Open Subtitles | . .. الزهور أشرقت ، و الأعشاب تنحني . .. |
Önümde diz çökmeli... ve sağ elimi öpmelisin, söz verdiğin gibi. | Open Subtitles | كلا، زوبــار يجب أن تنحني أمامي وتقبل يدي كوعد منك لي |
Yalnızca Lina'nın etrafında dans et ve ona nasıl reverans yapılacağını öğret. | Open Subtitles | فقط يجب الرقص حول لينا وتعليمها كيف تنحني بالتحيةا. |
Ama ateşli hemşirenin ofisinde uyandığında ve burnunu bandajlamak için eğildiğinde, şansını deneyip, kafanı kavunlara gömersen, bir şeyler olabileceğine dair içinde bir his oluşuyor. | Open Subtitles | بعد ذلك تستيقظ في مكتب الممرضة المثيرة وعندما تنحني لتضع الضماضه على انفك تحس بأن شيء من الممكن أن يحدث |
İlk elinize aldığınızda, gevşek bir şekilde durduğunda belirli yönlere eğilip büküleceği anlaşılıyor. | TED | لذا فبمجرد أن تمسك البطاقة، يبدو واضحًا من مرونتها كيف تود أن تنحني بأي طريقة ممكنة. |
Sen Viking tanrısı bir vampirsin ve kimseye boyun eğmezsin. | Open Subtitles | أنت إله مصاص دماء من الفايكنج ولا تنحني لكائن من كان. |
Doğrudan ona bakabilmen için masaya doğru eğilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُك أَنْ تنحني على طاولة المكتب بحيث تكوني مباشرةً عليها |
Çiçekler sallanır, çimenler eğilir... sevimli evimizin etrafında. | Open Subtitles | . .. الزهور أشرقت ، و الأعشاب تنحني . .. |
Buğday tanesi fazla eğilir. | Open Subtitles | إنها الدرجة التي تنحني عندها الخطوط العمودية عندما يطبق عليها مقدار معين من القوة |
Canavarlar kahramanın önünde diz çöküyor mu?, ya da o özel dünyadan tüyerken onu mu kovalıyorlar? | TED | أحياناً الوحوش تنحني أمام البطل، أو هل تبدأ مطاردة له أثناء هروبه من العالم الخاص؟ |
Bazıları bunun, Tanrı'nın heykeltıraş ellerinin en üstün eseri olan ve bütün yaratıkların önünde diz çökmesi gereken insan vücudunun, ...bu gezici ruhlar tarafından istilasını engellemek için olduğunu söyler. | Open Subtitles | البعض يقول ان ذلك هو لمنعهم من الغزو خلق الله العليا , الجسم البشري على الحيوانات كلها ان تنحني اجلالا واكبارا |
Pekala Blackadder, reverans yapmana falan gerek yok. | Open Subtitles | لا عليك, بلاكادر ليس عليك ان تنحني أو تفعل أي شيء |
Hoş değil. Eğer prens ile birlikte orada olursa ona reverans yapmalısın. | Open Subtitles | ،إذا كانت هناك بحضرة الأمير يجب أن تنحني لها باحترام |
Fısıldamak için eğildiğinde dudaklarını kulak mememin arkasına dayadığını. | Open Subtitles | حينما تنحني لتحمس لي أنتَ تضع شفتاك على شحمة أذني. |
eğildiğinde Deanna Durbin'lerin ruhban sınıfının önünde fırlamasın. | Open Subtitles | لا أريدك أن تنحني وينكشف ثدييك أمام الكهنة. |
İşi durgunlaştığında masasına eğilip, bulmaca çözüyordu, ama sanki gizli gizli çözüyordu, hala çalışıyormuş gibi davranıyordu. | Open Subtitles | عندما يكون العمل بطيء، كانت تنحني امام الطاولة، وتحل الكلمات المتقاطعة. ولكن نوعا ما بالخفية. |
Bana boyun eğip ayağıma kapanman yeterli olacaktır. | Open Subtitles | فقط عليك ان تنحني لي وان تخدمي تحت امرتي |
Arkanı dönmeni ve eğilmeni istiyor böylece bir şey saklayıp saklamadığını görebilirim. | Open Subtitles | يقول : عليك ان تستديري وان تنحني الى الأم لكي يتسنى لي رؤية اي شيء هناك يقول : |
Eğilme yere yavrum | Open Subtitles | لا تنحني ، ليباركك الله - |
Ashlee,buraya eğilmen gerekiyor zıplayan kurbağa oyunu gibi tamam mı? | Open Subtitles | اريديك ان تنحني هنا مثل لعبة قفزة الضفدع.. حسنا. |
Bu koruyucu cam. Salataya ulaşmak ya da hapşırabilmek için eğilmelisiniz. | Open Subtitles | إنه حاجز العطس ، يجب أن تنحني حتى تأخذ السلطة أو تعطس على الأشياء |
Like a flower bending in the breeze | Open Subtitles | # مثل زهرة تنحني في النّسيم # |
- Eğilsen iyi olur. - Ha siktir! | Open Subtitles | -يجب أن تنحني |
Putlara tapıp sahte Tanrılara inanmaya başladılar. | Open Subtitles | كانوا يعبدون الأوثان وكانت تنحني أمام الآلهة الزائفة. |
Ağaçların dalları dinlemek için eğiliyor Yıldızlar usulca titreşirken | Open Subtitles | رؤوس الأشجار تنحني للاستماع بينما النجـــُــــــومُ تُومض بلُطف |
Önce, çelik yapı bükülüyor, ve yatık hale geliyor. | Open Subtitles | وسرعتها أقل من 60 ميل بالساعة فأولاً: تنحني الإطارات الفولاذية لأكثر مما تتحمل ثم بعد ذلك تبقى منحيةً |