Anlaşılan oğlu onu lime lime edip salonda kanlar içinde ölüme terk etmiş. | Open Subtitles | على ما يبدو أن إبنها قام بتمزيقها و تركها تنزف في غرفة المعيشة |
Tuvaletlerden birinde onu kanlar içinde bulmadan önce bana yardım et. | Open Subtitles | ساعديني على ايجادهاقبل أن تنزف في أحد حماماتنا |
Arabanda ağlayan ve kanlar içinde biri olmasını istemediğin için de onu arabadan attın. | Open Subtitles | و تعرف انه لا يمكن ان يعثر عليك مع سجينة تبكي و تنزف في سيارتك لذا طردتها الى الشارع |
Muhtemelen bir hendeğin içinde kan kaybından ölmüştür. | Open Subtitles | فهي على الأرجح تنزف في خندق ما. |
Etrafa yağ damlatman pek de iyi olmaz tabii. | Open Subtitles | اللعنة انت تنزف في كل مكان. |
Etrafa yağ damlatman pek de iyi olmaz tabii. | Open Subtitles | اللعنة انت تنزف في كل مكان. |
Koridorda kanlar içinde bıraktığımız kızın yanında. | Open Subtitles | بقرب الفتاة التي تركناها تنزف في الرواق. |
Sokakta bir çöp gibi kanlar içinde yatıyordu. | Open Subtitles | تنزف في الزقاق كالقمامة التي كانت عليها |