Dostunuz olmaya çalışıyorum ama Dinlemiyorsunuz beni. | Open Subtitles | أحاول أن أكون صديقكم، لكنكم لا تنصتون إليّ |
Bu yüzden saat 6'da ipin üzerinde olmalıyım. Dinlemiyorsunuz ki. | Open Subtitles | لذا يجب أن أكون على السلك في السادسة صباحاً، أنتم لا تنصتون ؟ |
Siz Amerikalılar insanı hiç Dinlemiyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم الأمريكيون لا تنصتون حقاً. |
Ben size hikâyemi anlatıyordum. Siz de hep beraber kibarca dinliyordunuz. | Open Subtitles | كنت أروي قصّتي، وكنتم جميعًا تنصتون بأدب. |
Beni dinliyorsunuz çünkü benim yerleşim yerinden olmadığımı düşünüyorsunuz. | TED | أنتم تنصتون لي لأنكم تعتقدون أنني لا أقطن في مستوطنة |
Dinlemiyorsunuz. Kimse dinlemiyor! | Open Subtitles | لا تنصتون لأي شيء ، لا أحد ينصت |
Ama beni Dinlemiyorsunuz? | Open Subtitles | لكنكم... لا تنصتون إلي؟ |
- Dinlemiyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم لا تنصتون |
Çünkü beni Dinlemiyorsunuz. | Open Subtitles | -ذلك لأنّكم لا تنصتون لي . |
Telefonları dinliyordunuz. | Open Subtitles | كنت تنصتون |
Hepiniz oturmuş bu mesajı dinliyorsunuz değil mi? | Open Subtitles | هل أنتم جميعـا جـالسون هنــاك تنصتون إلى الرســالة؟ |
2HOT frekansını dinliyorsunuz. Şimdi büyük ödül zamanı. | Open Subtitles | أنتم تنصتون إلى (تو إتش أوتي) وهذا موعد الجوائز |
- Her zaman beni dinliyorsunuz! | Open Subtitles | -دائماً ما تنصتون إليّ |