Gözlerimin içine bakıp bana bir annenin kendi oğlunu görmeye hakkı olmadığını söyleyebilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تنظر في عينيّ و تخبرني أنه ليس من حق الأم أن ترى إبنها |
Gözlerimin içine bakıp bizi kandırmadığınızı söyleyebilir misin? | Open Subtitles | هل بالإمكان أن تنظر في عينني وتضمن أن هذا ليس نوع من الخداع؟ |
Lütfen, tatlım, bana öyle bakma. | Open Subtitles | من فضلك ، عزيزي ، لا تجلس هناك تنظر في وجهي بهذا الشكل. |
Lütfen, tatlım, bana öyle bakma. | Open Subtitles | من فضلك ، عزيزي ، لا تجلس هناك تنظر في وجهي بهذا الشكل |
Yanlış tarafa bakıyorsun. Her zaman hayatı zor hale getirir. | Open Subtitles | أنت تنظر في الإتجاه الخاطئ دائماً ما يجعل الحياة صعبة |
Ve sen, çocuklarının gözlerine bak ve onlara hatalı olduğumu söyle. | Open Subtitles | وأنت تنظر في عيون أطفالك .. .. وأقول إن كنت مخطئا. |
Buna rağmen gözlerime bakıyor ve az evvel barda tanıştığı kızı düşünüyorsun. | Open Subtitles | ومع ذلك انت تنظر في عيني وتفكر بالفتاة التي قابلتها في الحانةِ سابقاً. |
Gözlerinin içine bakıyordun tıpkı son çeyrek saattir benimkilere baktığın gibi. | Open Subtitles | كنت تنظر في عينيه. تمام كما كنت تنظر لي طوال الربع ساعه الماضيه. |
Gözlerinin içine bak ve başkaları ile nasıl konuşuyorsan öyle konuş. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو أن تنظر في عينيه وأن تتحدث معه كما تتحدث مع اي أحد آخر |
Bu seferki tamamen farklıydı. Gözlerimin içine bakarak "ben teşekkür ederim" dedi. | Open Subtitles | هذه المرة كانت مختلفة تماماً قالت "شكراً لك" و هي تنظر في عينيّ |
Gözlerimin içine bakıp Tok'ra'ya tamamen güvendiğini söyleyebilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تنظر في عيني و تقول لي هل تثق في التوكرا بالكامل؟ |
Gözümün içine bakıp onun sizi tutmamış olduğunu söyleyin. | Open Subtitles | أريدك ان تنظر في عيناي وتقول لي انه لم يستخدمك |
Birinin gözlerinin içine bakıp, senden daha büyük bir yazgıları olduğunu ve bununla rekabet edemeyeceğini bilmek nasıl bir şey, hayal edebiliyor musun? | Open Subtitles | هل يمكن أن تتخيل ...كيف سيكون عندما تنظر في عيني شخص ما وتعرف أن قدره أعظم بكثير من قدرك أنك لن تنافسه أبدا؟ |
Bir şey söylemeden, gözümün içine bakıp emin olduğunu söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | الآن، وقبل أن تقول أي شيء أريدك أن تنظر في عينيّ وتخبرني أنك متأكد من أنك تريد فعل هذا أنا متأكد |
Gözümün içine bakıp ne olduğunu söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | اريدك ان تنظر في عيناي و تخبرني ماذا حدث |
O odaya bakma, O benim odam. | Open Subtitles | شكرا جزيلا لك، سيدتي . لا تنظر في تلك الغرفة. |
Sakın gözlerine bakma. Sakın ayıp şeyler düşünme. | Open Subtitles | لا تنظر في عينيه ولا تفكر في أفكار محرجة |
Sen. Bana o büyük, aptal, tatlı gözlerle bakma bana. | Open Subtitles | أنت. لا تنظر في وجهي بهذه العيون الكبيرة الجميلة. |
Bu yaptığın şeyin biraz komik olduğunu biliyor musun? Sadece gözlerime bakıyorsun. | Open Subtitles | أتعرف ما تفعله الأن ، أنه مضحك نوعاً ما أنت تنظر في عيناي فقط |
Yakalamadan öteye bakıyorsun. Biliyorum. | Open Subtitles | ـ عليك أن تنظر في الملعب قبل أن تلتقطها ـ أعلم |
Olay yeri fotoğraflarına kızların fotoğraflarıyla aynı zamanda mı bakıyorsun? | Open Subtitles | تنظرون في صور مسرح الجريمة في نفس الوقت وأنت تنظر في الصور من الفتيات ؟ |
Bir gün yüzünün üstüne bakıyor sonra bir bakmışsın doğrudan sana doğru bakıyor. | Open Subtitles | إنها تنظر في وجهك كلياً وفي اليوم التالي ، تنظر من خلالك |
Söylesene, aynaya baktığın zaman ne görüyorsun? | Open Subtitles | دعني أسألك شيئا ما الذي تراه عندما تنظر في المرآة؟ |
Gözlerimin içine bak ve beni sevmediğini söyle. | Open Subtitles | أريد أن تنظر في عيني وأن تقول لي أنك لا تحبني |
Onun gözünün içine bakarak "Artık yeter" diyebilirsiniz. | Open Subtitles | يُمكنك أن تنظر في عينيه وتقل له "لا مزيد". |
Yani insanların toplanma şekillerine baktığınızda yaşa, cinsiyete ya da gelire göre toplanmıyorlar. | TED | وعندما تنظر في الإنترنت في الطريقة التي يجتمع بها الناس، إنهم لا يجتمعون حول عمر، جنس أو دخل. |