eteğimi aşağıya çekmiştin ve bütün salon külotumu görmüştü. Evet. | Open Subtitles | لقد سحبت تنورتي و رأي الحضور كله ملابسي الداخلية |
Çıktığı ben bile değilim, yine de eteğimi çıkarttırıyor. | Open Subtitles | ليس موعدي حتى و لا زال يستطيع أن ينزع عني تنورتي |
Bisiklet kullanıyorum doğal olarak Eteğim normalden bir, iki karış yukarda. | Open Subtitles | أستخدم دراجتي للتنقل بالتالي تنورتي تنقص شبرا أو شبرين عن المعيار. |
Eteğim sökülmüştü, bu yüzden tuhafiyeci arıyordum. | Open Subtitles | تنورتي خدشت ولهذا كنت ابحث عن محل الملابس الداخلية |
Bu yüzden, trende jambonu eteğimin altına sakladım. | Open Subtitles | لذا كنت أخفي اللحم أسفل تنورتي وأركب القطار |
İlk savaşıma gittiğim gün İskoç eteğime işemiştim. | Open Subtitles | لقد تبولت في تنورتي للمرة الأولى عندما دخلت المعركة |
Çıktığı ben bile değilim, yine de eteğimi çıkarttırıyor. | Open Subtitles | ليس موعدي حتى و لا زال يستطيع أن ينزع عني تنورتي |
eteğimi sıyırdı, elini arka cebine attı ve bir prezervatif çıkardı. | Open Subtitles | و رفع تنورتي و وضع يده في جيبه الخلفي و أخرج واقي ذكري |
eteğimi çıkarıp aletini ateşlemek dışında herşeyi yaptım nerdeyse. | Open Subtitles | فعلت كل شيء إلا خلع تنورتي وإطلاق النار للبدايه |
Ama ona eteğimi kaldırıp akşam yemeği zilini çaldığımı düşündürmeyecek türden bir şey. | Open Subtitles | و لكن لا يجعله يفكر أنني أرفع تنورتي و أرن جرس العشاء |
eteğimi kaldırıp, elimi içime sokuyorum ...ve kendime yavaşça dokunuyorum | Open Subtitles | ثم ارفع تنورتي وأدخل يدي ثم المس نفسي ببطئ |
Evet, sonra sana şu kadife mini eteğimi vermiştim, Judy'nin mağazasından aldığım. | Open Subtitles | نعم، و أعرتكِ تنورتي القصيرة المخملية من محل جودي |
Ta ki Eteğim dar gelip geleceğimin sona erdiğini fark edene kadar. | Open Subtitles | كان ذلك قبل أن تشيق تنورتي وأدرك أن مُستقبلي قد انتهى. |
Eteğim kaldırmıştın. | Open Subtitles | تنورتي التي رفعتها فضحك الأطفال |
- Eteğim oturmuş mu? | Open Subtitles | هل تبدو تنورتي مشدودة بشكل كافي؟ |
Kahvaltım geç geldi, Eteğim buruşuk ve dün gece arabaya ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | الفطور كان متأخرا، تنورتي مبعثره... وأنا إحتجت السيارة ليلة أمس. |
Oui, havuzun dibinden eteğimin altını dikizlerken. | Open Subtitles | نعم ، من قاع البركة عندما كنت تختلس النظر الى تنورتي |
Bir adamla en yakın olduğum an Etiyopya restoranında elini eteğimin altına koymasıydı. | Open Subtitles | أقرب شيء وصلت إليه كان مع صاح وضع يده داخل تنورتي في مطهم اثيوبي. |
Masanın altından elimi tutamazsın ya da eteğimin altına elini sokamazsın. | Open Subtitles | لا يُمكنك الإمساك بيدي من تحت طاولة الطعام أو وضع يدك من تحت تنورتي. |
Elini alıp eteğime sokmak istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أخذك يدك هاته و أقحمها في تنورتي |
Etegimi siyirdi, elini arka cebine atti ve bir prezervatif çikardi. | Open Subtitles | و رفع تنورتي و وضع يده في جيبه الخلفي و أخرج واقي ذكري |
Ama benim eteğimle güzel duruyor. | Open Subtitles | انا اعلم انه لا يناسب ذوقك لكنه سيكون رائعاً عندما اكون مرتدية تنورتي |
Bakışlarını rahmimde hissedebiliyorum. | Open Subtitles | اشعر انك تنظر الى تنورتي |