Fakat zamanla ölmek yerine daha çok orkide türü oluştu. Orkideler en çeşitli çiçek açan bazı bitki türlerinden biri. | TED | ومع مرور الوقت، ظهرت أنواع من الأوركيد أكثر من تلك التي انقرضت، تُعد الأوركيد واحدة من أكثر النباتات المزدهرة تنوعًا. |
Ekibinizi daha çeşitli ve kapsayıcı hale getirin. | TED | حوّلوا فرقكم لتكون أكثر تنوعًا وشمولًا. |
Ancak insan kültürleri ve meslekleri daha çeşitli ve uzmanlaşmış hale gelince arkadaşlarımız da öyle oldu. | TED | ولكن كما أصبحت الثقافات البشرية والمهن أكثر تنوعًا وتخصصًا، هكذا كان أصدقاؤنا. |
İkincisi bilimin daha çeşitli ve kapsayıcı olması gerektiği için. | TED | والثاني، العلم بحاجة ليصبح أكثر تنوعًا وشمولًا. |
Bugün iş hayatı pek de çeşitli sayılmaz ve eğer mevcut en iyileri baz alarak algoritmalar geliştirirsek zaten var olan ön yargıları devam ettirmediğimizden nasıl emin olacağız? | TED | عالم العمل اليوم ليس الأكثر تنوعًا وإذا كنا نبني الخوارزميات بناء على ذوي الأداء الحالي الأفضل، كيف نتأكد أننا لا نقوم بإدامة التحيزات الموجودة بالفعل؟ |