"تهتز" - Translation from Arabic to Turkish

    • titriyor
        
    • sallanıyor
        
    • titreşiyor
        
    • titremeye
        
    • sallanmaya
        
    • titriyordu
        
    • titriyorsun
        
    • sallanıyordu
        
    • sallanır
        
    • titriyorum
        
    • sarsılıyor
        
    • titrediğini
        
    • zemin
        
    • titreşimli
        
    • sicimler
        
    Senin kıçın titriyor diye aç mı kalmamız gerekiyor yani? Open Subtitles وهل من المفروض علينا أن نرتاب فيه لأن مؤخرتك تهتز
    Benim çantam...titriyor mu? Open Subtitles ـ حقيبتي كانت تهتز ـ بنسبة تسعين بالمائه
    ...sallanıyor kendi kendime konuşuyorum. - Galiba komşumuz yine azıttı. Open Subtitles النوافذ تهتز , الأبواب تتراقص وأنا لا أتحدث مع احد
    Yani bütün müşteriler şikayet ediyor. Otel sallanıyor vallahi, artık bilmiyorum. Open Subtitles كل النزلاء يشتكون البناية كلها تهتز بسعالك
    Ama bu eşyalar 329.6 Hz'de titreşiyor. Mi notası. Open Subtitles لكن هذه الاشياء تهتز على 392 هرتز - مفتاح إي -
    Benim çantam, titriyor muydu? 10'da 9, elektrikli tıraş makinesidir; Open Subtitles ـ حقيبتي كانت تهتز ـ بنسبة تسعين بالمائه
    Annem hala uğraşıyor ama elleri o kadar titriyor ki pusulalarını ben bile okuyamıyorum. Open Subtitles أمي مازالت تحاول, لكن يداها تهتز و لهذا لا أستطيع قراءه كل رسائلها الخطيه
    Marshall, gözlerime bakamıyorsun, kızarıyorsun öksürüyorsun ve ellerin titriyor. Open Subtitles لاتستطيع أن تنظر إلى عيني، إنك تحمّر خجلاً تسعل وأيديك تهتز
    Marshall, gözlerime bakamıyorsun, kızarıyorsun öksürüyorsun ve ellerin titriyor. Open Subtitles لاتستطيع أن تنظر إلى عيني، إنك تحمّر خجلاً تسعل وأيديك تهتز
    Ve korkudan ödüm patlıyor, ellerim terliyor bacaklarım titriyor, ensemden aşağı soğuk terler boşanıyor. Open Subtitles بالإضافة إلى أن معدتي تؤلمني ويداي متعرقه، وسيقاني تهتز والعرق البارد ينزل من رقبتي
    Şimdi, çikolatalı süt içsem, popom bir hafta sallanıyor. Open Subtitles ولن عندي رعشة الشيكولاته ومؤخرتي تهتز لمدة اسبوع كامل
    Dikkat edin, göbeği nitrogliserin ile doluymuş gibi sallanıyor. Open Subtitles انتبهوا, معدته تهتز كزبدية مليئة بالنتروغلسرين
    Duymuyor musun, dünya sallanıyor. Koca kara bulutlar şekilleniyor şimdi. Open Subtitles الا تشعر بالارض تهتز من تحتك وغيوم سوداء تتجمع فوق رأسك
    Benim moleküllerim gezegenle aynı frekansta titreşiyor. Open Subtitles جزيئاتي تهتز في نفس التردد والكوكب.
    Sonra bugün, ormanda meditasyon yaparken bir baktım kalbim hızlanmaya, dişlerim titremeye başladı. Open Subtitles كنت أتأمل في الغابة عندما بدأت دقات قلبي بالتسارع وبدأت أسناني تهتز
    Civar mahalin camları sallanmaya başlamış fakat kendisi, merkez üssünde bulunduğundan olup bitenleri laboratuvarına birkaç polis gelene kadar fark etmemişti. Open Subtitles والنوافذ بدأت تهتز في المنطقه وهو , في مركز الزلزال لم يلاحظ اي شئ حتي اتي احد افراد الشرطه يطرق بابه
    Yerinde kımıldamadan duruyor, titriyordu. Yaptığı titreşim, sanki nefes almak gibiydi -- genişliyor ve bağırıyor gibiydi. TED بدلاً من ان تتوقف عن الحركة .. انها تهتز وكانت تهتز كما لو انها تتنفس .. هكذا كما لو كانت وسادة مضغوطة تنتفخ تباعاً
    Yardıma ihtiyacın var. Hayatı darmadağın olan biri gibi titriyorsun. Open Subtitles تحتاج الى المساعده يا كارل انت تهتز بشده
    Oda her yarım saatte bir deprem oluyormuş gibi sallanıyordu. Open Subtitles كانت الغرفة تهتز وكأن هناك هزة أرضية كل نصف ساعة
    Boynuzları kollarım kadar uzun. Koştuğunda yer sallanır. Open Subtitles قرناه بطول ذراعيّ حين يجري تهتز الأرض
    Şimdi korkudan titriyorum. Open Subtitles ولكن، وأنا تهتز في كل مكان، الآن.
    Bir ay önce bir kitabı ya da sandalyeyi odanın diğer tarafına taşımak için konsantre olman gerekiyordu, artık kabus gördüğünde tüm oda sarsılıyor. Open Subtitles لكي ترفعي كتاب او كرسي عبر الحجرة الان , عندما ينتابك كابوس تهتز الحجرة كلها
    Çocukluğumu hatırlıyorum, okulda sunum yapardım, elimde not aldığım bir kağıt olurdu, kağıdı bir deftere yaslayıp bakardım, sırf insanlar kağıdın nasıl titrediğini görmesin diye. TED عندما كنت طفلة أقدم عروضاً في المدرسة كنت أكتب ملاحظات على ورقة وأضع خلفها دفتراً فلا يرى أحد الورقة تهتز
    Bunu sevdim. Buradaki zemin, açık araziden daha fazla sallanıyor. Open Subtitles أحب ذلك الارض هنا تهتز اكثر من الساحات المفتوحة
    Bir arazi bisikleti, titreşimli oyun koltuğu... Open Subtitles أريد دراجة للطرق الوعرة، وأحد مقاعد ألعاب الفيديو التي تهتز
    Ama teoriye göre daha da ince detaya girerseniz, şu anki teknolojiyle yapabileceğimizden daha küçük boyutta, bu parçacıkların içinde farklı bir şey bulursunuz -- titreşen küçük enerji iplikçikleri, küçücük titreyen sicimler. TED ولكن النظرية تقول انك لو استطعت التفتيت الى اصغر اصغر بكثير عما نستطيعه بالتقنيات الحالية فقد تجد شيئاً آخر داخل هذه الجسيمات خيطاً رفيعاً يهتز من الطاقة أوتار دقيقة تهتز

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more